Diyarbakır'a göç eden ve
hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan bazı aileler, Çin Seddi'nden sonra en uzun olma özelliğini taşıyan tarihî
Diyarbakır surlarını kümes, ağıl ve
ahır olarak kullanıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Sevinç, kente göç eden vatandaşların çoğunun bu tarihî surları hayvancılık için kullanıyor olmasının büyük sıkıntı olduğunu söylüyor. Surları işgal eden vatandaşların hayvanlarını barındırarak hem surları koruduklarını hem de surların bakımını yaptıklarını öne sürdüklerini belirten Sevinç, vatandaşlara bu surların boşaltılması için belediye tarafından tebligat yapıldığını aktarıyor.
Tarihî surların nefes almasını sağlamak amacıyla bir proje hayata geçirdiklerini kaydeden Sevinç, bu proje kapsamında yaklaşık 150 bin metrekarelik bir alanda
kamulaştırma çalışmalarını başlattıklarını ifade ediyor. Sevinç, tarihî surların tamamen temizlenmesi için 2 bin 200 konutun yıkımının gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirerek, bu konutların büyük çoğunluğunun gecekondu olduğuna dikkat çekiyor. Genel Sekreter Sevinç, konutların yıkımıyla beraber surların daha da görünür hale geleceğini, bu konuda gerek valilik, gerek il özel idaresi ve gerekse de ilgili bakanlıklarla çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor.
Surların
UNESCO'nun Ön Listesi'ne alındığını hatırlatan Sevinç, "Diyarbakır surlarının kültür
miras listesine alınması, kentin geleceği açısından önemli olacak. Surların devamı olan
İçkale bölgesi arkeoloji müzesi yapılacak. Burası Fransa'daki Louvre Müzesi gibi her yıl milyonlarca insanın gezebileceği bir yer olabilir. Bu da kente büyük bir
ekonomik girdi sağlar." diyor.