Sulh ceza hâkimliklerinin kaldırılmasını istedikten sonra Zonguldak’a düz hâkim olarak atanan, 10 yaşındaki oğlu komadan yeni çıkan ve bu nedenle tedavisi sürdüğü için atamasının durdurulmasına ilişkin itirazı HSYK tarafından kabul edilmeyen Hakim Kemal Karanfil, "Bana ve aslan oğluma değil, hukuğu yerle bir eden, güç karşısında eğilip bükülen, haklının yanında değil, zalimin yanında duran ve basit dünya menfaatleri için ahiretini berbat eden sahte hukukçular, sahte Müslüman ve sahte demokratlara acınması gerekir." dedi.

Oğlunun tedavisi sürdüğü için bir yıl süreyle evini ve ailesini Zonguldak’a götüremeyeceği öğrenilen Hâkim Karanfil, küçük Ahmet’in ‘Baba sen gidersen tedavim nasıl olacak? Ya beni de götür ya sen de gitme? Bizleri yalnız bırakma!’ sözleri üzerine atamasının durdurulması için yeniden HSYK’ya başvurmuş ve ikinci kez itiraz için bizzat kendisinin Ankara’ya gittiğini sosyal paylaşım sitesinden duyurmuştu. Hâkim Karanfil, sosyal paylaşım sitesinden yaptığı paylaşımda, “1. Daire tarafından reddedilen insani ve masum talebimin, genel kurulca yeniden gözden geçirilmesi için HSYK’dayım. Bakalım sayın diğer üyelerimiz, bu sınavdan başarı ile çıkabilecekler mi?” ifadelerini yazmıştı.

Hakim Karanfil, HSYK’ya yaptığı ikinci itirazın sonucunun gelmesini beklerken, sosyal paylaşım sitesinden adeta manifesto niteliğinde ifadeler paylaştı. Facebook adresinde ‘Suçları itiraf ediyorum’ başlıklı bir yazı paylaşan Hakim Karanfil, kış ortasında hükümetin kendisinin getirdiği görevinden apar topar alınarak, niye başka bir ile düz hakim olarak atanmasının sebeplerini 6 maddede anlattı. 

Hakim Karanfil, yazısının sonunda amacının kimseyi kendine ve çocuğuna acındırmak olmadığını, sadece hukuksuzluğun boyutunu göstermek ve tarihe not düşme adına bunları yazdığını dile getirdi. Karanfil, kendisine ve aslan oğluna değil, hukuğu yerle bir eden, güç karşısında eğilip bükülen, haklının yanında değil, zalimin yanında duran ve basit dünya menfaatleri için ahiretini berbat eden sahte hukukçular, sahte Müslüman ve sahte demokratlara acınılması gerektiğini vurguladı.

Mazeret kararnamesinin yayınlandığı 15 Ocak tarihinden beri düşündüğünü, kış ortasında, atama ve nakil yönetmeliğine tamamen aykırı olarak hem de hasta Ahmet’inin ve yüreği yaralı eşiyle beraber tayin edilmelerine yol açan suçlarının büyük olduğunu ve bunları itiraf edip vicdan azabından kurtulması gerektiğini belirttiği yazısında, Hakim Karanfil, itirazını reddeden HSYK’ya da göndermede bulunarak, “HSYK 1. Dairesi'ne haksızlık ettiğini düşünerek bu yazıyı paylaşmaya karar verdim, açıklıyorum.” dedi. Hakim Karanfil’in adeta manifesto niteliğindeki sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı 6 maddelik yazısı şöyle: 

1- “Eskişehir gibi önemli bir kente, AKP iktidarının çok önem verdiği proje Sulh Ceza Hakimliklerine hem süper yetkili 1.nolu hakim olarak atanacaksın, hem de kalkıp ‘bunlar adil değil’ etkili bir itiraz sistemine sahip olmayıp kapalı devre sistem içermeleri nedeniyle Anayasa'nın 4 ayrı maddesine aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne gideceksin. İktidarın yüreğini ağzına getireceksin.”

2- “İptal istemi yetmezmiş gibi Eskişehir’deki yüzlerce çapulcuya (!) verilen 356'şar liralık para cezasını iptal edip, kararda, ifade özgürlüğü ve gösteri hakkından dem vurup demokrasi dersi verecek ve Berkin Elvan’ın acılı annesinin yuhalattırılmasının etik ve insani olmadığını söyleyeceksin.”

3- “Yokuş aşağı yollarda gizli bir yere radar cihazını konuşlandırarak millete tuzak kurulmaz, milletin seçtiği vekiline, saatte 164 kilometre ile araç kullandığında ceza verilmiyorsa, seçen garibana hem de çevre yolunda ‘67 kilometre ile gitti diye 356 TL ceza verilemez, adil değil.’ şeklinde üstünleri rahatsız eden kararlar verip, uyuyan bazılarına kötü emsal olmak.”

4- Havuz medyasınca, bakanlar kurulundan daha önemli denen ve hükümetin yargıdan kaçmak için çok önemsediği HSYK seçimlerinde, Yargıda Birlik Platformu'na destek vermemek, davet edildiğim toplantılarda da ‘seçildiğiniz takdirde bakan ve milletvekili ile çocukları hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarını etki altında kalmadan soruşturabilecek misiniz ?’ sorusunu yönelterek organizatörlerin keyfini kaçırmak. Hele son Eskişehir kahvaltısında yine söz istemem üzerine, kendilerine methiye düzmeyeceklerimi anladıklarından alelacele mikrofonu kaçırmalarına, sahte demokrat maskelerinin düşmesine neden olmak. (Bu olaydan özellikle koltuğu, YBP'nin kazanmasına bağlı olan Eskişehir’in yeni Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Kapıcı çok rahatsız oldu.)”

5- “Kışın, başkasının montunu çaldığı gerekçesiyle tutuklanmak için gönderilen çocuğu tutuklamayıp, neden çaldığını araştırdığımda, sokakta yattığı, 18 yaşını doldurduğu için devletin yurdundan, kalacak yeri araştırılmadan çıkarıldığı ve kendisi gibi sokakta yatan 150 civarında çocuğun olduğunu ifade etmesi karşısında, Cumhurbaşkanlığı'ndan anamuhalefetine, Eskişehir Valiliği’ne kadar yazı yazarak, sokak çocukları ve yetiştirme yurtlarında 18 yaşını doldurup sokağa salınan yavrularımızın kalacak yerleri yok ise karınlarını doyurmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için suç işlediklerini, suça itildikleri ifade edilerek, bu trajik ve Eskişehir halkının da güvenliği için tehlike oluşturan olaya ivedi çözüm bulunmasının istenmesi. ( Suriye’den gelen iki milyon insana bakan devlet, maalesef kendi yetim yavrularını, halen 18'ini doldurduğunda kalacak yeri yok ise de yurttan çıkardığını çoğu kimse bilmemektedir.) Valiliğin, sadece koltuğa oturup, protokollere onur konuğu olarak katılma olmadığı, Hz. Ömer gibi gerektiğinde tebdili kıyafetle gece sokakları dolaşıp kim aç, kim açıkta olduğunun tespiti olduğunu hatırlatma.( Bu yazıdan, özellikle Eskişehir valisinin çok rahatsız olduğunu öğrendim. Hatta gazeteciyi çağırıp bunu neden haber yapıyorsun, böyle bir olay yok demiş. Oysa yok dediği olaylar her gün tutuklanmak üzere mahkemeye önümüze geliyordu. Ve fırça atılan gazeteci de gidip sokakta yatan çocukların fotoğrafını çektiğini bizzat bana telefonda iletti.)”

6- “Eskişehir'de polise yönelik yapılması düşünülen algı operasyonlarına engel olmak. (Bakın buraya not ediyorum. Yerime atama yapıldığında Eskişehir’de yapılacak ilk iş, polise yönelik bir algı operasyonu yapmak olacak. Zira kulağıma gelen duyumlarda merkezden özellikle Eskişehir’de polise yönelik bir operasyon yapılması talebinin geldiği, ancak somut bir delil bulunamadığından şahsımın yapılacak bir operasyona prim vermeyeceğim, bu da iktidarı zor durumda bırakacağı, gelen dedikodular arasında.” 

Bu 6 maddeyi sosyal paylaşım sitesinde paylaşan Hakim Karanfil, suçlarının sadece bunlar olmadığını ancak kimseyi sıkmamak için burada kısa kestiğini kaydetti. Yaşadığı hukuksuzlukları, hükümeti ve üstünleri rahatsız eden verdiği kararlara ilişkin bir de kitap yazdığını ve bitirmek üzere olduğunu aktaran Hakim Karanfil, “Oğlum şifa bulup, kendini iyi hissetiğinde, bunları, ‘Üstünleri rahatsız eden ezber bozan kararlar’ ismiyle yayınlayacağım.” ifadesini kullandı.

Paylaştıkları yukarıdaki maddelerle ilgili fikirlerini dile getiren Hakim Karanfil, şunları dile getirdi: “Yukarıdaki eylemlere suç diyorum, zira hukukun altüst edildiği, hukuk devleti ilkesi ile yargı bağımsızlığının askıya alındığı dönemde takdir edilecek olan şeyler maalesef suç oluyor ki isteğim ve soruşturmam olmadığı halde, kış ortası bu eyleme maruz kalıyorum. Dünya tarihinin en büyük yolsuzluğuna darbe denip, bunları sümen altı etmeyen ve sadece hakim-savcının talimatlarını uygulayan dürüst polisin içeriye, suç faillerinin de dışarıya çıkartıldığı gibi. Her halde ahir zaman da bu olsa gerek."

Paylaşımının sonunda bir de not düşen Hakim Karanfil, bu yazıyı paylaşmasındaki sebebin oğlunu ve kendini acındırmak değil, yapılan hukuksuzlukları göstermek olduğunu aktardı. Hakim Karanfil, “Bu arada unutmadan belirteyim. Kış ortası tayine sitem yazılarımdan, sakın insanları kendime acındırmaya çalıştığım zannedilmesin. Sadece hukuksuzluğun boyutunu göstermek ve tarihe not düşme adına bunları yazıyorum. Lütfen bana ve aslan oğluma- eşime değil, hukuğu yerle bir eden, güç karşısında eğilip bükülen, haklının yanında değil, zalimin yanında duran ve basit dünya menfaatleri için ahiretini berbat eden sahte hukukçular, sahte Müslüman ve sahte demokratlara acıyın.” ifadelerini dile getirdi.

CİHAN