Kullandığı kamyonla içinde
Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ ve Sedat Bucak’ın olduğu araca çarpınca adı bir anda
Türkiye gündemine giren
Gökçe, bugünlerde maddi açıdan oldukça zor günler yaşıyor.
Medyanın ilgisinin üzerinde olduğu günleri geride bırakan Gökçe, olaydan sonra kendini toparlayamadığı için maddi sıkıntı çekiyor. 30 bin YTL’yi bulan borcu yüzünden bütün alışverişlerini bile veresiye yazdırmaya başlamış.
İstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi’nin, Sedat Bucak’ın isteği doğrultusunda dönemin
yönetici ve askerlerinin de yer aldığı sekiz kişiyi
tanık olarak dinleme kararı alması dikkatleri yine
Susurluk’taki
kazaya çekti. Kazanın unutulan ismi Hasan Gökçe, şu sıralar Denizli’nin Buldan ilçesinde hayatını zorluklar içerisinde sürdürüyor. Dava ile ilgili sorulara
cevap vermekten kaçınıyor. Gökçe, son gelişmelerle ilgili düşüncelerini, “O, bizi aşar. Bunların bize sorulması bile yanlış.” diyerek cevaplandırıyor.
Davalardan hiçbir sonuç çıkmadı
Hasan Gökçe’nin hayatı, 10 yıldır tamamen değişmiş durumda. Kaza öncesinde bugünün değeriyle aylık 500-600 YTL kazanırken, şimdi 30 bin YTL ile adeta borç batağına saplanmış. “Sigarayı bile veresiye alır hale geldim.” diyen Gökçe, kaza sonrasında açtığı
davanın kendisine hiçbir yarar sağlamadığını, kazanın maddî açıdan kendisini 20 yıl öncesine götürdüğünü söylüyor. Kaza sonrasında hakkını savunmak için maddî ve manevî
tazminat davası açtığını; ama herhangi bir sonuç elde edemediğini dile getiren Hasan Gökçe, artık hakkını aramayı bir yana bırakıp geçim derdine düşmüş.
Borçları yüzünden ruhî bunalımda olduğunu anlatan Gökçe, “Artık zamanımı doldurup, ölümü bekliyorum.” diyor. Kaza öncesinde geçimini sadece nakliyecilikten temin eden Gökçe, “Daha önce maddi durumum çok iyiydi; ancak kaza beni tamamen bitirdi.
İflas ettim ve şimdi işsiz geziyorum. Sadece aç kalmamak için uğraşıyorum. Durumumu siz düşünün artık.” diyor. Borcunu hatırlamakta zorlanan Gökçe, “15-20 bin YTL galiba. Ama 30 bin YTL de olabilir. Borcum o kadar çok ki tam bilemiyorum. Borçlar, benim psikolojimi de bozdu.” sözleriyle içinde bulunduğu durumu da özetliyor.
Tek isteği borçlarından kurtulup rahat nefes almak olan kamyon şoförü Hasan Gökçe, kaza sonrası yaptığı iş başvurularından da ret cevabı almış. Aldığı cevapların kazayla ilgisi olmadığını söyleyen Gökçe, “Geçimimi sağlamakta zorlanıyorum. Yiyecek ve içecekleri bakkaldan veresiye alıyorum. Bu nereye kadar gider bilemiyorum.” diyor. Gökçe, Maliye’ye borcu yüzünden kaybettiği meşhur 20 RC 721 plakalı kamyonunun da ne durumda olduğunu bilmediğini söylüyor.
Yer: Susurluk Tarih: 3 Kasım 1996
Türkiye tarihine damgasını vuran Susurluk kazası, 3 Kasım 1996 tarihinde Uçakyolu mevkiinde meydana gelmişti. Hasan Gökçe idaresindeki 20 RC 721 plakalı kamyon, İstanbul yönündeki benzinlikten otoyola çıktığı sırada çok süratli giden Sedat Bucak’a ait 06 AC 600 plakalı
Mercedes marka otomobil, arka tarafından çarpmıştı.
TURKUAZ / ZAMAN