Tuncay Özkan'ın Gerçek Gündem sitesinde yayınlanan röportajının ilgili bölümü:
- Aslında
Kanaltürk’ü
Aydın Doğan’a sattım. Ekonomik olarak boğulduk. Boğulduğumuz yerde ''Aman burayı kurtaralım. Bir başkasının eline geçmesin'' diye gittik, Aydın Bey’e 55 milyon dolara sattık. Sözleşmemizi yaptık. Ama
Ankara izin vermedi
satışa.
Rekabet Kurulu izin vermedi.
Hangi gerekçeyle izin vermedi?
- Gerekçesi yok. ''İzin vermiyorum'' dedi. Ben herkese gittim. Herkesle tek tek görüştüm. Bize randevu vermeyen arkadaşlar da oldu. Şimdi bize küfredenlerden bazıları bize randevu vermiyor. Bazılarına gittik dedik ki; ''Aman bize
yardım edin.'' ''Siz bize yardım edin'' dediler. Şimdi ben soruyorum. Bugün konuşan eğer o arkadaşlarsa, onların konuşmalarına tanıklık ediyorum, çok ayıp ediyorlar. Sokaktaki arkadaşlarsa, zaten biz onlarla vicdan ve gönülle biriz. Biz onlarla birlikteyiz. Acımız ortak.
KANALTÜRK’ÜN SATIŞINI GİZLEMEKLE HATA YAPTIM
- Bütün dostlarımızla konuştum falan ama kararı verirken arkadaşlarımızın hiç birisi bu satıştan son dakikaya kadar haberdar olmadılar. Bir özeleştiri yapmak gerekir. Bunu halkla paylaşmaya korktum ben. Çünkü bütün satış ve ortak alma girişimlerimizi Ankara engelledi. Ben bizim tepemize bu çatıyı yıkmak için numara çevirdiklerini anladığım günden beri korkuyla ve kaygıyla yaklaştım.
''Bunlar geldiğinde de bunları vazgeçirecekler ve bina üstümüze yıkılacak, bize yeni bir başlangıç şansı yaratmayacaklar'' endişesiyle bunu son güne kadar sakladım. Üç günlük zaten bütün süreç. Bu bir hatadır. Aslında benim bu korkuyu aşıp paylaşmam lazımdı. Eğer bunu yapmış olsaydım ''Tuncay düştü, vur üzerinden
prim yaparsın. Elinin altındaki grubu parçalarsın bölersin, kendine alırsın'' noktasında davrananlar değil, samimiyetle ''Niye bizim haberimiz olmadı'' diyenlerle bir gönül dayanışması gerçekleşirdi. Sorun çözülür müydü?
Hayır çözülmezdi.
DOĞAN’A 55 MİLYON DOLARA SATTIM
- Evet, 55 milyon dolarda anlaşmıştık. Yani, biz bu kararı alırken son saniyeye kadar her kapıyı çaldık, her yola başvurduk. Buradan ilan ediyorum. ''Biz alacaktık da Tuncay vermedi.'' Böyle bir şey yok. Bir kısmına ''Ya al şunu'' dedik, ''Hayır'' dediler.