1982'de kabul edilen
darbe anayasasının tümüyle değiştirilmesi için 1990'lı yıllardan itibaren
siyasi partiler ve
sivil toplum kuruluşları tarafından çok sayıda
taslak hazırlandı. YÖK Başkanı
Erdoğan Teziç,
CHP ve SHP'nin yanı sıra
Türkiye Barolar Birliği de (TBB) kapsamlı bir çalışmaya
imza atmış. Taslağı,
Atatürkçü kimliğiyle öne çıkan eski
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Göngör Özden ile CHP Parti
Meclisi Üyesi Atilla Sav'ın da aralarında olduğu 11 kişilik
heyet kaleme almış. 2001 yılında hazırlanan taslak, kitap halinde kamuoyuna sunulmuş. "Türkiye
Cumhuriyeti Anayasa Önerisi" başlığını taşıyan
teklifte,
AK Parti'nin hazırlattığı taslaktan daha ileri adımlar öngörülüyor.
TBB'nin taslağında, tümüyle yeniden yazılan anayasanın başlangıç bölümü dışında, değiştirilemez nitelikli 2. madde ile
cumhurbaşkanı ve milletvekili
yemin metinleri dahil hiçbir maddede Atatürk'ün ismi geçmiyor. İdeolojik bir kurum olduğu gerekçesiyle Atatürk
Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu'nun kaldırılması teklif ediliyor. "Devletin dili Türkçedir" ifadesi "Resmi dili Türkçedir" şeklinde değiştirilirken, vatandaşlık maddesinden "Türk" sözcüğü çıkarılarak "
Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı" tanımı getiriliyor.
Jandarma Genel Komutanı, Milli
Güvenlik Kurulu'ndan çıkarılıyor.
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılıyor. YÖK'ü planlama ve koordinasyon kurulu haline getiren taslakta,
Anayasa Mahkemesi üyelerinin üçte birini Meclis'in seçmesi öngörülüyor.
CHP'li
Özdemir Özok'un başında bulunduğu TBB'nin 12
Eylül darbesinin 21. yıldönümünde hazırladığı anayasa taslağında ilginç teklifler yer alıyor. En önemli değişikliklerin başında Atatürk ve ilkeleriyle ilgili bölümler geliyor. 1982 Anayasası'nın başlangıç bölümünde vurgulanan Atatürk milliyetçiliğiyle ilgili bölümler çıkarılmış. Taslakta değiştirilemez hükümlerden biri olan Anayasa'nın 2. maddesindeki "Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan" ibaresi kaldırılmış. Aynı şekilde cumhurbaşkanının ve milletvekillerinin yeminiyle ilgili maddelerde yer alan "Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma" ibaresinin de TBB'nin anayasa taslağında bulunmaması dikkat çekiyor. Atatürk'ün ismi sadece taslağın başlangıç kısmında "Atatürk ilkelerine dayanan demokratik Cumhuriyet" ifadesinde geçiyor.
TBB, Anayasa'nın 134. maddesindeki Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun da kaldırılarak yerine Kültür ve
Sanat Kurumu adıyla farklı bir kurum oluşturulmasını öneriyor. Bu değişikliğin gerekçesinde şöyle deniliyor: "1982 Anayasası'nın 134. maddesi ile düzenlenen "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" sanat ve kültür alanını kapsamaktan öteye bir 'resmi ideoloji' oluşturma amacıyla kurulmuştur. Çağdaş anlamda, çoğulcu, özgürlükçü demokraside böylesi bir işlevle yükümlü kamu kurumu oluşturulamaz."
Başbakan'ın vatandaşlık tanımı benimsenmiş
AK Parti'nin Prof.
Ergun Özbudun başkanlığındaki akademik heyete hazırlattığı taslakta en çok tartışılan maddelerden biri olan "vatandaşlık tanımı" konusunda TBB yeni bir tanım getirmiş. TBB; Başbakan Tayyip Erdoğan'ın tepkilere yol açan "Türkiye vatandaşlığı" tanımına benzer şekilde anayasaya "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı" ifadesinin konulmasını öneriyor. Anayasa'nın "Türk vatandaşlığı" başlıklı 66. maddesinde yer alan "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" yerine, "Devlete yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır." tanımı getiriliyor. Bu değişikliğin gerekçesi "toplumsal barışa katkıda bulunma" şeklinde açıklanıyor. Özbudun'un taslağında "Devletin dili Türkçedir" ifadesinde yapılan "Resmi dili Türkçedir" şeklindeki değişiklik, TBB'nin metninde de aynı şekilde düzenlenmiş. Ayrıca Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değiştirilmesini yasaklayan 4. madde de taslağın sonundaki anayasa değişikliğine ilişkin bölümde yer alıyor. Egemenliğin sınırlanması konusunda ise "
Ulusal üstü yetkileri bulunan kuruluşlara üyeliği gerektiren uluslararası antlaşma hükümleri saklıdır" denilerek benzer bir hükme yer verilmiş. AK Parti tarafından değiştirildiği gerekçesiyle
eleştiri konusu olan devletin amaç ve görevleri başlıklı maddeye TBB'nin taslağında hiç yer verilmemesi dikkat çeken bir başka nokta.
MGK'da Jandarma yok
Barolar Birliği'nin taslağında
PKK tarafından suiistimal edilebileceği gerekçesiyle eleştiri konusu olan "barış hakkı" gibi yeni bir
düzenleme de yer alıyor. Taslakta 1982 Anayasası'nda cumhurbaşkanına parlamenter sistemden çok yarı
başkanlık sistemine yönelen yetkiler verildiğine işaret edilerek cumhurbaşkanının temsili niteliğine uygun şekilde yetkileri kısıtlanıyor. TBB, Milli Güvenlik Kurulu'nu danışma organı şeklinde düzenlerken, Jandarma Genel Komutanı'nın kuruldan çıkarılmasını istiyor. Askerî
Yargıtay korunuyor, ancak Askerî Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin 7 üyesini Meclis seçsin
YÖK, planlama ve koordinasyon kurulu haline getiriliyor. Kurul, üniversite özerkliğini sağlayacak şekilde yeniden düzenleniyor. TBB'nin taslağında Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısı 21'e yükseltilirken 7 üyenin Meclis tarafından seçilmesi öngörülüyor. Mevcut sistemde üyelerin tamamını atayan cumhurbaşkanına iki üye seçme yetkisi veriliyor. Adalet bakanının gerekli görülen hallerde Yargıçlar ve Savcılar Yüksek Kurulu toplantısına katılabileceği, ancak oy kullanamayacağı belirtiliyor.
11 kişilik heyet hazırlamış
Türkiye Barolar Birliği'nin 6 yıl önce hazırlattığı anayasa taslağı, 11 kişinin imzasını taşıyor. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden, CHP Parti Meclisi Üyesi Atilla Sav ve YÖK üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu'nun da bulunduğu ekipte şu isimler yer almış: "Prof. Dr.
Fazıl Sağlam, Prof. Dr.
İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Ülkü Azrak, Prof. Dr. Zafer Üskül, Prof. Dr. Yılmaz Aliefendioğlu, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. İl Han
Özay, Prof. Dr.
Yavuz Sabuncu. Bu arada TBB, ikinci bir anayasa taslağı için yeni bir
komisyon kurdu. Çalışmalarına başlayan komisyonda eski Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun oğlu Doç. Dr.
Korkut Kanadoğlu ile "Meclis anayasa yapamaz." diyen Prof. Dr.
Süheyl Batum da var.
ZAMAN