Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eskiden monoton bir
protokol habercilik yapıyor diye eleştirilen TRT'nin şimdi haberlerinde daha dinamik ve aktif olmaya başladığını belirterek, ''Hızlı habercilikten başka hiç bir amaç taşımayan bu başarılar, maalesef bir kısım medyada maksatlı bir şekilde yorumlanmaya başladı. Bazı işgüzar siyasetçiler de medyanın yönlendirmesine kanarak, soru önergeleri hazırladılar. Bu haberler TRT'de habercilik açısından çağdaşlaşmanın bir göstergesidir'' dedi. Sunuculuğunu Sezen
Yücel, reji yönetmenliğini Meryem Özkurt'un yaptığı gecede TRT'nin yeni kanalı TRT HABER,
Ankara Rixos Otel'de düzenlenen törenle yayın hayatına başladı.
Törene, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız,
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin,
Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker, milletvekilleri,
sivil toplum kuruluşu temsilcileri,
Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı
Hilmi Bengi,
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili
Salih Melek ile çok sayıda davetli katıldı. Arınç, törende yaptığı konuşmada, TRT'nin son 2 yılda yayıncılık ve habercilik adına hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girdiğini belirtti.
TRT kanununun değiştirildiğini, teknolojinin yenilendiğini, böylece hem
Türkiye, hem dünyada yayıncılık adına önemli boşlukları dolduracak adımlar atıldığını belirten Arınç, son 2 yılda yapılan ve yapılması planlanan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Bakanlık görevine geldiği ilk günlerde Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile Türkiye'nin sesini tüm dünyaya
Türkçe duyurmak adına yayına başlayan TRT Türk kanalının açılışını yaptıklarını anımsatan Arınç, bu kanalın başarılı yayıncılığıyla kısa sürede kendisini, Türkiye ve
yurt dışında en çok izlenen haber kanallarından birisi konumuna getirdiğini söyledi. Arınç, ''Artık dünyada olup biteni uluslararası ajanslar ve haber kanallarından değil, bizzat dünyanın pek çok önemli bölgesinde bulunan ve orada yaşayan kendi muhabirlerimizin derlediği haberlerden izlemeye başladık'' diye konuştu.
Türkiye'nin en köklü
müzik okulu, konservatuvarı niteliğindeki Türkiye Radyo
Televizyon Kurumunun bu potansiyelini dikkate alarak, 24 saat kesintisiz müzik yayını yapan TRT Müzik kanalını kurduğunu da hatırlatan Arınç, bu kanalın düzeyli, nitelikli müzik yayıncılığıyla hem türkülerin, hem şarkıların yeniden hayat bulduğunu söyledi.
Arınç, ''Bunun ardından güzel İzmir'de turizm ve belgesel kanalı açtıklarını'' belirterek,
ülke turizmine, dolayısıyla ekonomisine ve ülke imajına büyük katkılar sağlayacağına inandığı bu kanalın aynı zamanda kaliteli belgesel ihtiyacına karşılık verecek nitelikte yayın yaptığını anlattı.
Bülent Arınç, TRT'de her geçen gün yayınların daha da kaliteli hale geleceğine olan inancını dile getirdi.
-''TRT'DE ATILIMLARIN ARDI ARKASI KESİLMİYOR''-
''TRT'de atılımların ardı arkası kesilmiyor. Artık TRT hem kendi kabına, hem de ülkemiz sınırları içine sığmamaya başladı'' diyen Arınç, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolunda kararlı adımlar attığı, bölgesel ve küresel barış yolunda
tayin edici bir konuma yükseldiği bu günlerde, Türkiye'nin sesinin Türkçe ile bütün dünyada yankılanması için Euronews'e ortak olduklarını, bunun açılışını da geçen aylarda yine Başbakan Erdoğan ile yaptıklarını anımsattı.
Gelecek dönemde 2 büyük uluslararası projeye daha
imza atacaklarını açıklayan Arınç, ''Bunlardan birisi TRT
Arapça kanalı, diğeri
İngilizce yayın yapacak bir başka kanalımız olacak. Bunları tamamladığımızda Türkiye Radyo Televizyon Kurumu dünyanın en büyük medya gruplarıyla
rekabet edebilecek, aynı zamanda dünyanın en büyük medya güçlerinden birisi olacaktır. Bu bir dünya devleti olan Türkiye'nin gücü ve büyüklüğüdür. Bütün bunları ülkemizi hakkıyla temsil edebilmek ve bu ülkenin büyük insanlarına layık olmak amacıyla yapıyoruz'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları söyledi:
''Kitle
iletişim araçlarının dünyayı küresel bir köye dönüştürdüğü iddia edilen çağımızda iletişim çağı, bilgi çağı, enformasyon çağı olarak da nitelendirilebilir... Ama üzülerek ifade etmek durumundayım ki ülkemizdeki habercilik anlayışı bilgilendirmek, haberdar etmek işlevlerini yerine getirmekten oldukça uzak bir görüntü sergiliyor. Ekranlar sadece gerçek yerine, gerçeğin kullanılarak magazinleştirildiği, anlamsız bir
reyting yarışının yapıldığı, eski Roma'nın savaş arenalarını andırmaktadır. Kan,
gözyaşı, dram, abartılı spotlar, insanı çileden çıkartacak tekrarlar, kurgulanmış görüntüler, insanımızın haber ihtiyacını gidermek yerine maalesef sanki onun ruh dünyasını tahrip etmek üzerine kurulu bir nitelik taşımaktadır. Tabii ki bunu bütün kanallar için söylemiyorum. Türkiye'de iyi ve kaliteli habercilik yapan haber kanalları da var. Bizler de haber ihtiyacımızı bugüne kadar onların ekranlarından gidermeye çalıştık. Ancak ortada bir boşluk olduğu da aşikar. İşte TRT Haber, insanımızın doğruya ulaşmakta, nitelikli haber ihtiyacını gidermekte en sağlam adres olacaktır.''
Habercilikte doğru ve tarafsız olmanın
altın kural olduğunu ifade eden Arınç, bunun aynı zamanda habercinin de namusu olduğunu söyledi.
Yalanın, manüpilasyonun, provokasyonun, ajitasyonun haberciye yakışmayacağını belirten Bülent Arınç, ''Bu saydıklarım olsa olsa bir
takım illegal örgütlenmelerin yer altı yapılanmalarının, karanlık
hedef peşinde koşan çetecilerin başvuracağı yöntemlerdir'' şeklinde konuştu.
Arınç, habercinin yaşadığı topluma karşı sorumluluk taşıdığını, görmezden gelemeyeceğini, yok sayamayacağını, toplumu aldatamayacağını, çünkü tarihin yazılışına tanıklık eden bir konumda olduğunu bildirdi.
-''HABERCİ KALEMİNİ SATMAZ''-
''Haberci kalemini satmaz. Çünkü onun mürekkebi erdem denen imbikten süzülmüştür'' diyen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, objektifinin daima doğruluk, hak ve hukuka çevrildiğini söyledi.
Bütün bunların yanı sıra aynı zamanda haberin, ciddi bir yarış süreci olduğuna dikkati çeken Arınç, özellikle bir bilginin saniyeler içinde tüm dünyayı dolaştığı bu internet çağında, habercinin zamanın sınırlarını zorlayacak kadar pratik ve hızlı olması gerektiğini söyledi. Arınç, haberin dünyanın maliyeti en yüksek ürünlerinden birisi olduğunu da dile getirerek, habercinin bekleme lüksü olmadığını anlattı.
Bülent Arınç, TRT'nin son zamanlarda habercilik konusunda ciddi bir atak başlattığına işaret ederek, şunları kaydetti:
''Eskiden monoton bir protokol haberciliği yapıyor diyerek eleştirilen TRT, şimdi haberlerinde daha dinamik ve aktif olmaya başlamıştır. Artık
adliye,
emniyet,
hastane, havalimanı,
bakanlıklar ve genel müdürlük koridorlarında, stadyumlarda, sokaklarda, toplumsal olaylarda, kısaca haberin olabileceği her yerde TRT muhabirleri haber peşinde koşmaktadır. Bu çabalar, bir süreden beri ekranlara da yansımaya başladı. Artık özel televizyonlardan alışık olduğumuz son dakika başlıklı haberler TRT ekranlarından da izlenmeye başlandı. Hızlı habercilikten başka hiç bir amaç taşımayan bu başarılar, maalesef bir kısım medyada maksatlı bir şekilde yorumlanmaya başladı. Bazı işgüzar siyasetçiler de medyanın yönlendirmesine kanarak, soru önergeleri hazırladılar.
Bu haberler TRT'de habercilik açısından çağdaşlaşmanın bir göstergesidir. Hızlı ve doğru haberciliğin birer yansımasıdır. Kısacası bu TRT'nin habercilikteki başarısından başka bir şey değildir. TRT bundan sonra her yerde olacaktır. Bülent Arınç hakkında da haber yapacak, sayın Deniz
Baykal hakkında da... Başbakanlıkta,
Sağlık Bakanlığında yaşanan olayları da ekranlara taşıyacaktır, TSK'da meydana gelen bir gelişmeyi de şüphesiz. Haberde ayrıcalık olmaz. Hele bu TRT söz konusu ise ayrıcalık kapımızdan içeri bile giremez. Çünkü millete ait bir kurumdur TRT.
Millet nerede duruyorsa TRT de orada duracaktır. Kimseye
pembe gözlükler takacak değiliz. Ancak Türkiye'nin sadece hüzün dolu, keder yüklü olumsuz haberlerin var olduğu bir ülke olmadığını da herkes görmek zorundadır. TRT objektiflerini sadece intiharlara, cinayetlere çevirmeyecek, iyiye ve güzele de yönelecek. Ülkemizde iyi şeylerin de yaşandığı, Türkiye'nin hızla değiştiği, dünyanın yükselen bir
yıldızı olduğu, çok zengin bir kültürel mirasa, eşsiz zenginliklere sahip olduğu da her halde haberlerinde yer alacaktır. Ben TRT Haber'in dünya çapında bir referans kanalı olacağına, kısa süre içinde haber üretip, dağıtabilen bir kaynak haline geleceğine yürekten inanıyorum.''
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, başta TRT Genel Müdürü İbrahim
Şahin olmak üzere tüm TRT çalışanlarını kutlayarak, kanalın başarılı günlerde, güzel habercilikle, güzelliklerle anılmasını diledi.
TRT Genel Müdürü Şahin de kültür sanattan spora, tarihten eğitime, müziğe dair programlarla adeta tiryakilik yaratacak bir kanal hazırladıklarını ifade etti.
Kanal sayısının 12'ye çıktığını anımsatan Şahin, TRT Haber kanalının da bu kanallar arasında gözde olacağını sözlerine ekledi.