Açıklamayı 'çok yanlış, haksız ve sakıncalı' bulduğunu vurgulayan
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, böyle bir tavrın yargıya '
baskı ve yönlendirme' olacağını söyledi. Yazıcı, "Hukuk devletinde herkes kendi görev alanı içinde hareket etmek zorunda." dedi.
Genelkurmay'ın
Balyoz tutuklusu askerlerin neden salıverilmediklerine ilişkin açıklamasına bir tepki de hükümetin
hukukçu kökenli
bakanından geldi. Devlet Bakanı Hayatı Yazıcı, Genelkurmay'ın açıklamasını 'çok yanlış ve haksız' bulduğunu söyledi. Böyle bir tavrın yargıya 'baskı ve yönlendirme' olacağını vurgulayan Yazıcı, bu tür beyanları 'sakıncalı' bulduğunu ifade etti. Yazıcı, "Hukuk devletinde herkes kendi görev alanı içinde hareket etmek zorunda." vurgusu yaptı.
Genelkurmay'ın internete koyduğu açıklamayı Zaman'a değerlendiren Devlet Bakanı Yazıcı, yargılama süreçlerine saygı gösterilmesini ve sürecin sükunetle takip edilmesini istedi. Açıklamadaki "Salıverilmemiş olmalarına anlamakta zorlanıyoruz." cümlesine de göndermede bulunarak, "Hukukla ilgili şeyleri hukukçular daha iyi anlar." ifadesini kullandı. Balyoz tutuklusu 163 kişiyle ilgili değerlendirme yapıldığını kaydeden Bakan, bu noktada çelişkilere dikkat çekti. Ardından, "İçinde
muvazzaf olanlar da var,
emekli olanlar da. Birlikte aynı davada yargılanan farklı görevlerde olanlar da var. Peki bir kısmına uygulanıp bir kısmına uygulanmayacak mı?" diye sordu.
Yazıcı, bu tür yaklaşımların askeriyeye de zarar vereceğini hatırlattı. İktidar olarak her zaman özenli davrandıklarının altını çizerken, "Hiçbir zaman kişilerle kurumları karıştırmamak lazım. Biz ordumuzu
peygamber ocağı olarak görürüz.
Mehmetçik denmesinin ayrı bir ehemmiyeti vardır. Bu kurumlar da daha özenli davranmak zorundadır." görüşlerini dile getirdi.
Yazıcı, Türkiye'deki karanlık noktaların aydınlatılmasına şiddetle ihtiyaç duyulduğuna da işaret etti. Bu nedenle, hâkimlerin baskı altına alınmamasını istedi ve süreci onlara bırakmak gerektiğini savundu. Hâkimlerin bugüne kadar vicdanlarıyla karar aldıklarına inandığını, çünkü
belge olmadan kimsenin, bir başkasının hak ve özgürlüklerine sınırlama getiremeyeceğini belirtti.