TÜSİAD, kapatma davasında sus pus!

Türkiye'nin gündemine ilişkin yaptığı açıklamalarla dikkati çeken TÜSİAD, AK Parti aleyhine açılan kapatma davası hakkında tek kelime etmedi.

TÜSİAD, kapatma davasında sus pus!

Türkiye'nin en güçlü derneklerinden biri olan TÜSİAD, AK Parti aleyhine açılan kapatma davasıyla ilgili bir bildirimde bulunmadı. İş dünyası peş peşe açıklamalar yapıp sert tepki gösterirken, hemen her konuda fikir beyan etmesiyle meşhur TÜSİAD'ın sessizliğini sürdürmesi dikkat çekti. TÜSİAD'ın hiçbir açıklama yapmaması akıllara "TÜSİAD yönetiminin bu konuda bir fikri mi yok, yoksa fikrini açıklamaktan utanıyor mu" sorularını getirdi. EKONOMİ ÇEVRELERİ ENDİŞELİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti hakkında kapatma davası açması, iş dünyası tarafından endişe ve tepkiyle karşılandı. KÖTÜ ÖRNEKLERİNİ ÇOK GÖRDÜK Türkiye'nin son yıllarda sağladığı siyasî istikrarla ekonomide önemli başarılara imza attığına dikkat çeken iş dünyasının temsilcileri, istikrarı bozacak girişimlerden kaçınılması gerektiğini kaydetti. İş dünyasının çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'nin Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, siyasi partilerin kapatılmasının Türkiye'ye büyük zarar verdiğini belirterek, siyasi partilerin aslında geleceğini milletin kendi iradesinin belirlemesi gerektiğini, doğal mercinin bu olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Siyasi partiler olmadan siyasetin, demokrasinin var olması mümkün değil." dedi. Türkiye'de partilerin kolaylıkla kapatılıyor olmasının demokrasiye de zarar verdiğini anlatan Birlik Başkanı, şunları söyledi: "Biz bugüne kadar bunun birçok örneğini de hep beraber gördük. 1950'li yıllardan bu tarafa Türkiye'nin çok partili hayatına baktığımız zaman, Türk demokrasisinin çok zarar gördüğünü görüyoruz. Aslında, Türkiye siyasetinin doğal zemininde oynanması gerekir diye düşünüyorum. Dikkat edin Türkiye'de demokrasi ne zaman zarar gördüyse bundan tüm ülke de kaybetmektedir." İSTİKRAR BOZULACAK, BÜYÜME DURACAK Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Türkiye'nin demokrasi yolunda yol alması gereken bir ülke olduğuna dikkat çekti. Önceliğin ekonomi olması gerektiğini vurgulayan Zorlu, "Dünyada küresel bir dalgalanma varken ülkemizde birbirimizle, ufak tefek şeylerle uğraşıyoruz. Türkiye ekonomisi siyasî bir istikrara kavuştu. İstikrarın devamı yönünde bu konularla uğraşmamamız gerekir." dedi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyesi İbrahim Kefeli de, demokrasiye zarar veren bu girişime şiddetle karşı çıktığını açıkladı. İş dünyasının bu süreçten olumsuz etkileneceğini belirten Kefeli, "İstikrar bozulacak, büyüme duracak. Tekrar koalisyon dönemlerine geri dönmek ülkeye herhangi bir fayda sağlamaz." ifadelerini kullandı. BİR KEZ DAHA O GÜNLERE DÖNMEK İSTEMİYORUZ İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, TUSKON'un Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, konuyla ilgili endişelerini dile getirdi. Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti olduğunu ve bunun herkes tarafından benimsendiğini dile getiren Oda Başkanı, "Demokrasi adına atılan adımları başka türlü değerlendirerek istikrarsızlığa götürmeye kimsenin hakkı yoktur." dedi. Açılan davayla tedirginlik ve belirsizlik oluştuğunu dile getiren Yalçıntaş, "Puslu bir hava oluştu. Eğer tüm Türkiye dikkatli olmazsa ekonomi ciddi anlamda etkilenecektir. Dünya kolay bir süreçten geçmiyor. Zor ortamda Türkiye'yi istikrara götürmek sadece siyasi partilerin değil, başta kamu görevi yapan tüm kanaat önderlerinin üzerinde durması gereken bir noktadır." uyarısında bulundu. Yalçıntaş, "Biz iş alemi olarak Türkiye'nin siyasî açıdan istikrarsızlaştığı zaman başımıza gelenleri unutmadık. Kaç arkadaşımızın siyasî istikrarsızlık ortamında iflas ettiğini unutmadık. Kimlerin ne şekilde haksız servet edindiğini hatırlıyoruz. Türk milleti olarak bir daha o günlere dönmek istemiyoruz." diye konuştu. AKIL DIŞI DURUM Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da ülkenin temel ideolojisinin 'her yıl yüzde 7 büyüme' olması gerektiğini kaydetti. Satıcı, "Dünya piyasalarında gerilim yaşanırken, görünmez bir el Türkiye'ye girip akıl tutulması oluşturdu. Eminim ki bu akıl dışı duruma Türk insanı ve sivil toplum örgütleri gerekli tepkiyi verecektir." dedi. SON DERECE YANLIŞ MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat, Türkiye'nin siyasî ve ekonomik istikrar aradığı bir dönemde iktidar partisine kapatma davası açmanın hukuk ve demokrasi açısından son derece yanlış bir tutum olduğunu söyledi. "İnanılmayacak kadar yanlış bir karar." diyen Bolat, partileri vatandaşların değerlendirdiğini, vatandaşların büyüttüğünü ya da kapattığını kaydetti. Dernek başkanı, bunun yolunun da demokrasilerde seçim olduğunu ifade etti. KAPATILMALAR TÜRKİYE'YE BİR ŞEY KAZANDIRMADI Türkiye'nin son yıllarda kazandığı ivmeye dikkat çeken Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, 22-23 çeyrektir büyümenin devam ettiğini kaydetti. Bundan sonra da Türkiye'nin demokratik ve laik devlet olarak yoluna devam edeceğini belirten Boydak, "Siyasî partilerin kapatılması ile Türkiye bugüne kadar bir şey kazanmadı. Şu kesin ki Türkiye'nin bundan sonraki dönemde AB'ye tam üyelik sürecinde demokratik standartlarını daha da artırması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. RİSKE SOKACAK BİR OLAY Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, dava açılmasını 'Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik kazanımlarını, istikrarını son derece riske sokacak bir olay' olarak nitelendirdi. Özdebir, ülkenin cari açıktan dolayı çok ciddi bir kırılganlığı olduğunu ve bunun ancak siyasî istikrar ile devam ettirilebildiğini kaydetti. Özdebir, siyasî istikrarsızlık ortaya çıkması halinde ekonominin ve Türkiye'nin itibarının son derece kötü etkileneceğini söyledi. Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı Hazim Sesli, böyle girişimlerin Türkiye'nin gelişmesini engelleyeceğini ifade etti. Ekonominin işsizlik ve enflasyon rakamlarında artış ve büyümede yavaşlama ile karşı karşıya iken, gündemin ilk sırasına ekonominin yerleşmesi gerektiğini vurgulayan Hazım Sesli, "Gündemimiz yine değişmiş ve yeni kaoslara davetiye çıkaracak şekle dönüşmüştür." diye konuştu. İNSANLARI ÜZDÜ Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, büyük bir çoğunluğun partisi olan partinin kapatılmasının insanları üzdüğünü söyledi. "Zaten bu davanın sonuçlanacağı kanaatinde değilim." diyen Konukoğlu, Türkiye ekonomisinin sağlam olduğunu, ancak her türlü davanın Türkiye'ye zarar vereceğini kaydetti. İşadamı, ülkenin kazandığı ivmeyi sürdürmesini istediğini kaydetti. HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞE TERS TÜMSİAD Başkanı Mehmet Yıldırım, demokratik bağlamda yeni kazanımlar, yeni açılımlar ve 21. yüzyıla yakışan vizyonlar hedeflerken millet iradesinin bu şekilde payimal edilmesinin hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmadığını vurguladı. Türkiye'nin parti mezarlığına döndüğünü ifade eden Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, açılan davanın gerçek gündem olan ekonominin üzerini örteceği için endişe duyduğunu söyedi. BEDEL ÖDEMEYE MECBUR BIRAKILIYOR Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, partilerin kapatılmasının demokrasiye ve ülke ekonomisine zarar verdiğini belirtirken, ASKON Başkanı Mustafa Koca, milletin şaşırtıcı, endişe verici, güvensizlik aşılayıcı bir durumla karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Koca, "Milletin vicdanı ile milletin hukuku arasında bu kadar büyük mesafenin olmasını anlamak mümkün değildir. Dünya çapında bir puanlık güven ilavesi alabilmek için bu millet yüz milyarlarca dolar bedel ödemeye mecbur kalıyor." şeklinde konuştu. SENDİKALAR DA KAPATMA TALEBİNE TEPKİLİ AK Parti'ye kapatma davası açılması, Sosyal Güvenlik Reformu tasarısı için hükümetle karşı karşıya gelen sendikalar tarafından da tepkiyle karşılandı. Emek Platformu çerçevesinde önceki gün 2 saatlik iş bırakma eylemi yapan sendikalar, kapatma kararının ardından endişelerini dile getirdi. Türk-İş Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada 21. yüzyıl Türkiye'side daha çok demokrasi yerine demokrasiyi daha da geriye götürecek bu tür yaklaşımların yakışmadığı kaydedildi. Kapatma davasından demokrasi adına kaygı duyulduğu vurgulanan açıklamada, parti kapatmaları ve siyaset yasaklarıyla bir yere varılamadığı ifade edildi. "Belli ki savcının acelesi var." diyen Hak-İş Başkanı Salim Uslu, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği davasını beklemediğini söyledi. Uslu, "Belli kurumlar üzerinde bir baskı girişimi olduğunun farkındayız. Acelesi olanlar bu tür girişimlerde bulunarak davaları daha bir siyasi zemine taşımaya çalışıyorlar ve daha karışık hale getiriyorlar. Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş bir konunun sonuçlanmasını beklemeden alelacele dava açmak, üstüne üstlük bunu hafta sonuna getirmek siyasal hesaplaşma görüntüsü veriyor." dedi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu da AK Parti'yi bu süreçte dekteklediklerini kaydetti. Aksu, "Kapatılmasına karşı çıkıyoruz. Kapatma davası demokrasimizi yaralamıştır." dedi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, yaptığı açıklamada, demokrasinin kesintisiz yaşatılması ve Türkiye'de tüm demokratik hakların hâkim kılınmasının en büyük arzuları olduğunu kaydetti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, sendikalar ve siyasî partileri kapatarak bir talebin, bir hakkın veya bir siyasî düşüncenin örgütlenmesinin önüne geçildiğini zannedenlerin, yarın kendilerinin de aynı yöntemle saf dışı bırakılmayacaklarının garantisinin olmadığını söyledi. Çelebi, "Sokaklarda yürüyen binlerce emekçi, AKP iktidarına hak ettiği cevabı verirken, AKP'yi kapatmaya yönelen davranışlarda bulunmak demokratik olmadığı gibi, benzeri düşüncelerin yarın daha da güçlü olarak iktidara gelmesine neden olacaktır." dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, "Bu tür gerginlikler demokrasiye zarar verir. Ekonominin dengelerini bozar. Verimlilik düşer, zaten piyasalar durgun ve işsizlik had safhada iken, bu tür gerginlikler ülkeye yarar getirmez." şeklinde konuştu.
<< Önceki Haber TÜSİAD, kapatma davasında sus pus! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER