Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Gümüş, günümüzde insanları bekleyen sinsi hastalıklardan birisinin kuru göz rahatsızlığı olduğunu söyledi. Doç. Dr. Gümüş, daha çok yaşlı ve genetik sorunu olan kişilerde görülen kuru göz rahatsızlığının artık 20’li yaşlara kadar düştüğünü ifade ederek, “Bilgisayar, tablet ve akıllı telefon çocuklarda kuru göz rahatsızlığı riskini artırıyor” dedi.
“Kuru göz hastalığı toplumda çok yaygın olan ama bilinmeyen, fark edilmeyen bir hastalık” diyen Doç. Dr. Koray Gümüş, yoğun bir şekilde bu hastalığın insanlarda görüldüğü ve gün geçtikçe de şikayetlerin arttığına dikkat çekti. Hastalığın birçok sebebi olduğunu işaret eden Doç. Dr. Gümüş, “Bütün insanlarda gözyaşı var. Bu gözyaşı kişilere gözlerimizi çok daha rahat konforlu kullanıyor ve görme açısından faydası var. Ne zaman gözyaşının kalitesi bozuluyor yada görme oranı azılıyor. O zaman sorun başlıyor. Daha ileriye giderse gözde hasarlar kalıcı olabiliyor. Bizlerde bu hasar oluşmaması için çaba sarf ediyoruz. Çünkü bazı hasarlarda geriye dönüş olmuyor. Hastalarımıza bunu iletiyoruz. Topluma iletiyoruz. Duyarlılık oluşması şart” dedi.
'TEKNOLOJİK GELİŞMELER GÖZ YAŞININ BUHARLAŞMASINA NEDEN OLUYOR'
Doç. Dr. Koray Gümüş, teknolojik gelişmelerin, klima yoğunluğu nedeniyle riskin daha da arttığına dikkat çekerek, klimalı ortamlarda bilgisayar karşısında çok daha fazla zaman harcamanın sıkıntıları beraberinde getirdiğini anlattı. “Bu büyük risk oluşturuyor” diyen Gümüş, “Bizler gözlerimizi istemeden refleks olarak, normal hayatımızda olması gereken hareket gözleri kırpıyoruz. Ama bilgisayarın problem oluşturmasındaki en önemli neden gözlerimizi daha az kırpıyoruz. Gözler daha fazla açık kalıyor. Açık kaldıkça göz yüzeyinde problemler oluyor. Gözyaşı buharlaşıyor. Göz kuruluğu şikayetleri başlıyor. Yanma, batma, gözde kum varmış gibi hissetme, sürekli gözü kapatma, ağırlık hissi oluşuyor. Bu şikayetler toplumun büyük bir kısmında zaman zaman ve her zaman karşımıza çıkıyor. Duyarlı olmak gerekiyor” diye konuştu.
Göz kuruluğu şikayetinde bayanların erkeklere göre daha çok risk grubunda olduğunu anlatan Doç. Dr. Gümüş, doğuştan veya genetik nedenlerden dolayı var olan hastaların dışında artık 20’li yaşlardaki çok sayıda insanın bile kendilerine bu şikayetle başvurduğunu anlattı. Bir hastanın yaşadığı şikayetle ilgili geldiği noktayı anlatan Gümüş, şunları söyledi; “Hastamızın sedef rahatsızlığı vardı. Hiç göz hekimine gitmemiş. Gözdeki problemlerinden haberi yok. Kirpik diplerinde problem var. Kirpik dibi iltihabı ve ona bağlı gözyaşı sorunu var. Hastanın gözün en ön tabakasında korneasında delinme ile geldi. Bu tarz vakalar oluyor. İş işten geçmeden tedbirleri alınması gerekir. Bu konuda önlem almak gerekir.
'KURU GÖZ HASTALIĞI 20’Lİ YAŞLARDA GÖRÜLMEYE BAŞLADI'
Doç. Dr. Gümüş, günümüzde 3 yaşındaki çocuğun direk bilgisayar karşısında, tablet, akıllı cep telefonunda oyun oynayarak hayata başladığını anlatarak, “Buda göz kırpmayı azaltıyor. Bu yıllar içinde gözün ön yüzeyinde problemler başlıyor. Bu durumda olan çok hasta var. Eskiden 20’li yaşlarda çok fazla kuru göz hastalığı görmezdik. Ama şimdi çok görüyoruz. Yaş geriye doğru geldi ve bu gerekli tedbir alınmazsa daha da gelecek gibi” dedi.
'KORNEASINI KAYBETME AŞAMASINA GELEN HASTAMIZ VAR'
“Göz kuruluğunda ileri safhasında, yaş ilerledikçe sorunlar kulağa çok basit tanı gibi gelebiliyor. Ama dolasıyla bizler hekim olarak çok kötü vakalar gördük” diyen Doç. Dr. Koray Gümüş, bunun görme kaybı yapabilecek düzeyde olabildiğini anlattı. Gümüş, şu uyarıda bulundu; “Korneasında delinme ile gelen hasta oldu. Ameliyat oldu. Bazı durumlarda kornea gözün ön yüzeyinde yapışma olabiliyor. Göz iltihabı ile birlikte bu rahatsızlık ortaya çıkıyor. Mutlaka bizlerin muayene etmemiz gerekir. Yoksa insanımız bunu bilemez. Görme kalitesi ve düzeyi bozulabilir. Görme ön yüzeyinde yapışıklık oluşuyor. Bunlar ciddi problemler. Bu noktalara gelmese bile kişiler göz kuruluğu nedeniyle hayat kaliteleri bozulmuştur. Bozulduğunun farkında da olmayabilirler. Görme kaybı da olabilir.”
CİHAN