Başörtülü binlerce öğrenci
insan haklarını hiçe sayan
yasak sebebiyle her yıl derslere peruk ya da
şapkayla giriyor. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi öğrencisi Zeynep Nur İncekara da onlardan biri.
İncekara geçen yıl Klinik Mikrobiyoloji derslerine de başını kapatan bir şapka ile giriyordu. Ta ki bir
profesör kendisini dersten çıkarıp iddialara göre üstüne bir de
hakaret edene kadar.
O günden sonra Tıp Fakültesi öğrencisi, hakkını aramak için kapıları çalmaya başladı. Eğitim hakkının engellediği gerekçesiyle hocayı
dekanlığa şikayet etti. Ancak dekanlık
uygulamanın "
Kılık Kıyafet Yönetmeliği" gereği olduğunu savundu, şikayeti reddetti. Zeynep Nur İncekara, okumak istiyordu ve vazgeçmeye niyeti yoktu. Tıp öğrencisi, bu
cevap üzerine
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na başvurdu. İnsan Hakları Başkanlığı da, YÖK'ten uygulamanın hukuka uygun olup olmadığını sordu.
YÖK, 8
Mart 2010'da başkanlığa cevap verdi. Cevapta YÖK'ün görüşleri değil
İstanbul Üniversitesi'nin gönderdiği cevap vardı sadece. O cevapta İncekara'nın iddiası doğrulanıyordu...
İstanbul Üniversitesi:
18 kasım ve 24 kasım 2009 tarihlerinde Prof. Dr. Bekir Kocazeybek Klinik Mikrobiyoloji derslerine şapkayla giren öğrencileri uyararak dersten çıkarmış, dersi terk ederek durumu dekan yardımcısına bildirmiş ve bu nedenle bazı öğrencilerin dersi takip edememelerine neden olmuştur.
Yazıda bir başka önemli bilgi daha yer alıyordu. İstanbul üniversitesi olayın yetkililer tarafından görüşüldüğünü ve çözüldüğünü bildiriyordu.
İstanbul Üniversitesi:
Prof. Dr. Bekir Kocazeybek, 3 aralık 2009'da Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Akademik Kurulu'nda, 4 aralık 2009'da
rektör yardımcısı ile sözlü görüşmesinde ve 15 aralık 2009'da da Fakülte Akademik Kurulu'nda edindiği bilgiler sonucu 'derse giren öğrencilerin çıkartılamayacağı,
öğretim üyesinin derse devam edeceği, gerekirse
tutanak tutup dekanlığa durumu bildireceği' bilgisini edindikten sonra öğrencilerin derslerine devam ettiği ifade edilmiştir.
Olayın yaşandığı İstanbul Üniversitesi'nin cevabı açıktı. İçinde tek satır
türban ya da başörtüsü sözü geçmiyordu. Ve
yönetim, profesöre "şapkayla derse giren öğrenciyi dersten atamazsın ve dersi terk edemezsin" demişti.
Ancak olay yine bazı medya organlarınca provokatif başlıklarla duyuruldu. 'Üniversitelere türbanla girilmesinin önünü açabilecek uygulama' şeklinde haberleştirildi. Üstelik aynı yayın organları YÖK'ü de işin içine katarak, kararı
Türkiye genelini kapsayan bir talimat gibi kamuoyuna sundu.