Çölaşan,
Koşaner'in 'para için anasını bile satar' sözü için şok bir yorumda bulundu.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı (ADD)
Tansel Çölaşan,
Kuzey Ege
Gazeteciler Cemiyeti (KEGC)''ni ziyaret etti.
Derneği ziyaretinde konuşan Çölaşan, AK Partiye oy veren şehit annelerinin de suçlu olduğunu öne sürerek, "Şehit olan çocukların anneleri yarın gitsin aynı siyasete oy versin, onun siyasetiyle böyle yıprandı böyle şehit oldu." iddiasında bulundu.
İstanbul Barosu'nun sivri dilli olduğu için yalnız kaldığını söyleyen Çölaşan,
Işık Koşaner'in basınla ilgili "para için anasını bile satar" sözüne ise adeta hak verdi: "Gerçekten basın saygıdeğer mi sizce?"
ADD Genel Başkanı Çölaşan Edremit'te kurulan ve
Balıkesir,
İzmir,
Çanakkale,
Manisa ve
Kütahya olmak üzere 5 ili kapsayan
Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaretinde KEGC Yönetim Kurulu 2. Başkanı Hakan Firik tarafından karşılandı. Gazetecileri bir
çatı altına toplayan bir oluşumun hayata geçirilmesinin birliktelik açısından çok önemli bulduğunu belirten Çölaşan, Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti 2. Başkanı Hakan Firik, Disiplin Kurulu Başkanı Kayahan
Öcalan ve diğer yöneticilere hayırlı olsun dileklerini sundu.
Tansel Çölaşan Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını da cevapladı. Çölaşan, "Şehit olan çocukların anneleri yarın gitsin aynı siyasete oy versin onun siyasetiyle böyle yıprandı böyle şehit oldu. Onların da suçu var. Tamamen
sivil bilmem ne. Tamamen giderilmiş bir
toplum. Hepimiz suçluyuz. Öte yandan yargı. İstanbul,
Ankara barosu bir saniyede kendi aralarında ayrıldılar.
Ankara Barosu'nun başkanı
halk partisinin başkanı olmak istiyor. Kılıçdaroğlu'nun yanına yaklaştı.
İstanbul Barosu yalnız kaldı. Biraz daha sivri konuşuyordu, onu sevmedi Kılıçdaroğlu, Ankara barosu biraz daha yumuşak onu sevdi. Onu aldı yanına bir anda ikisi aynı görüşte olan iki baro bir anda birbirlerine başkanları kişisel olarak aynı menfaati çaktırmadan düştükleri çukuru ben algılıyorum. Onlar söylemezler bir de yalancı derler. Ama öyle oldu. Birbirleriyle aynı görüşteki iki baro ayrıldı." diye konuştu.
Işık Koşaner'in 'para için anasını bile satar' sözünü ADD başkanı Tansel Çölaşan şu şekilde değerlendirdi:
"Bir şeyi bütün görmemiz lazım. O konuşmada sadece bu yok. Onun dışında çok daha farklı şeylerde var. Söylediğiniz şeyler aslında hepimizin iki kişi olarak oturduğumuzda hatta üç kişi oturduğumuzda çok rahatlıkla konuşabildiğimiz dostça kalbimizi döktüğümüz, içimizi döktüğümüz konular, konuşmalar. Bunların içinde maksadını açmış konuşmalar da olabilir çünkü hepimiz yapabiliyoruz bunu. Orada söylediği 'anasını satar' sözünü dinlemiş değilim. Gazetede takip ettiklerimin içinde böyle bir şey yok. Cumhuriyetin içinde başlıkların içinde görmedim. Var olduğunu söylüyorsunuz onun için söyleyeyim. Belli basın gerçekten böyle. Para için yapabilir. Ona birisi bir şeyler verdiği zaman bavullar dolusu evrak. Götürülüp cumhuriyet savcılığına teslim ediliyor. Bu bavullar dolusu evrakları bu arkadaşlar nerden buluyor. Hala bunların kaynaklarını açıklamış değiller. Ama ne yazık ki pek çok dava sadece ortam dinlemesiyle yasal olmayan dinlemelerle ortaya çıkan doğruluğu var mı yok mu belli olmayan mesela bu son söylediğiniz söz. Işık Koşaner bunu söylemiş mi? Bizzat söylemiş mi? Hiç bilmiyoruz. Birileri belki ortam dinlemesinde belli konuşmaları alıyor. Ama onların içine çok rahat montajla halkı dinlediği zaman kızdıracak. Ya da orduya tepkilerini arttıracak başka söylemler ekleyebiliyor. Artık bunların var olduğu biliniyor. Hatta
Ergenekon davasının,
Balyoz davasının iddianamesinin hukuka aykırı olan yasal olmayan ortam dinlemeleri ya da yasaya aykırı dinlemelerle oluşturulduğu anlaşılıyor." diye konuştu.
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan
Deniz Feneri davası ile ilgili görüşlerini de dile getirdi. Çölaşan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapılan referandumla tamamen yürütmenin emrine girdiğini iddia etti. Çölaşan, Deniz Feneri
soruşturmasını yürüten savcıların soruşturma kapsamının iktidara kadar dayanmasıyla bir anoa savcıların apar topar değiştirildiğini öne sürdü.