CHP, internete düşen ve Başbakan Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, bakanlar, AK Partili yöneticiler ile yolsuzluk operasyonunu sanıkları arasında geçen telefon görüşmelerini TBMM gündemine taşıdı.
CHP’li Umut Oran ve Sezgin Tanrıkulu’nun Meclis’e eksik gelen Sayıştay raporları, Sabah ve atv’nin Hizmet Hareketi’ni hedef alan manşetleriyle karapara aklama trafiğini içeren ses kayıtlarıyla ilgili soruları şöyle:
1) ‘Bizi Meclis’te duman ederlerdi’ demesinin gerekçesi nedir?
TBMM’den gizlendiği gerekçesi kavgaya varan tartışmalara neden olan Sayıştay raporları hakkında AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ile Başbakan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği ileri sürülen ses kaydına ilişkin soru önergesi şöyle:
YOLSUZLUKLARI ÖRTMEK İÇİN Mİ?
- Hasan Doğan ile Nurettin Canikli arasında Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi ile ilgili olarak yapılan görüşmede, Canikli’nin ‘TBMM’ye iyi ki gelmedi. Çünkü raporlar çok berbat. Yani hükümeti ciddi anlamda... Var ya bu raporlar gelmiş olsaydı’ demesinin gerekçesi nedir?
- Doğan’ın ‘Bizi Meclis’te duman ederlerdi’ demesinin gerekçesi nedir?
- Raporlarda yer alan usulsüzlük ve yolsuzlukların üzerinin örtülmesi amacıyla mı hükümetiniz Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi
çin düzenleme yaptı?
MÜTHİŞ ŞEYLER NELERDİR?
- Canikli’nin Sayıştay’ı kastederek ‘Hepsi bizim adamımız baktığınız zaman’ demesinin gerekçesi nedir?
- Sayıştay üyelerinin seçiminde, denetçi alımında AKP hükümetine bağlılık gibi özellikler mi arıyorsunuz?
- Canikli’nin sözünü ettiği ‘Sayıştay 2013 raporlarındaki müthiş şeyler’ nelerdir?
- Hasan Doğan’ın ‘İleride herkesi mahkemede süründürürler’ dediği hükümet yolsuzluk ve usulsüzlükleri midir?
- Bakanlık teftiş kurullarının kaldırılarak, dışarıdan ‘bağımsız’ denetim yapılmasının yanlış olduğunu ısrarla savunan CHP’nin haklılığının ortaya çıkması karşısında Canikli’nin de sözün ettiği biçimde “eski sisteme dönüşü’ ne zaman sağlayacaksınız?
‘Talimatı veren beyefendi kimdir?’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da aynı ses kaldına ilişkin verdiği önergesinde şu sorulara yanıt istedi: “AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli’nin ‘Denetimden kaçıldığı bazı harcamaların kamufle edildiği suçlamalarının hiçbir aslı astarı yok. Geçmiş dönemde gelip bu dönem gelmeyen hiçbir rapor yok.
Hükümetimize yönelik bütün suçlamalar, içi boştur, anlamsızdır’ dediği iddiası doğru mudur? ‘İyi ki gelmedi. Çünkü raporlar çok berbat. Yani hükümeti ciddi anlamda...’, ‘Beyefendi talimat verdi, şimdi var ya bu raporlar gelmiş olsaydı...’, ‘Hepsi bizim adamımız baktığınız zaman’, ‘Tepeden tırnağa bu kanunu değiştirmemiz lazım’, ‘Eski sisteme geçmemiz lazım. 2013 raporlarında müthiş şeyler varmış’ ifadeleriyle iddia edilen bu konuşmalar doğru mudur? İddia doğru ise bu konuşmada ‘Beyefendi talimat verdi’ ifadesinde yer alan talimatı veren beyefendi kimdir?”
SAYIŞTAY RAPORLARINA MÜDAHALE
Meclis’ten gizlenen Sayıştay raporlarına ilişkin gündemi sarsacak bir ses kaydı yayınlandı. AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ile Başbakan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydında, Canikli’nin, 2012 Sayıştay raporlarının TBMM’ye gelmediğini belirterek, “İyi ki gelmedi. Çünkü raporlar çok berbat. Yani hükümeti ciddi anlamda...” ifadeleri dikkat çekiyor. Bu skandal sözlere karşılık Doğan, “Ya buna bir çözüm bulmak lazım başkanım yaa” diyor. İkili, Sayıştay Kanunu’nun değişmesi gerektiğini vurguluyor. Hasan Doğan, “İleride herkesi mahkemelerde süründürürler başka-nım” sözleriyle endişesini dile getiriyor. Ses kaydında Canikli, “Beyefendi talimat verdi, şimdi var ya bu raporlar gelmiş olsaydı Hasan Bey...” ifadelerini kullanıyor. Bunun üzerine Doğan da “Bizi Meclis’te duman ederlerdi” diye konuşuyor.
2) Takvim ve Sabah’ın manşetlerini nasıl biliyor?
Umut Oran’ın Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu öne sürülen ses kaydına ilişkin soru önergesi şöyle:
Konuşmada, yolsuzluk operasyonu sonrasında hükümet yanlısı yayın yapan gazetelerin 18 Aralık’ta hangi manşetle çıkacağını anlatılmaktadır. Bilal Erdoğan, bir gün sonra Takvim Gazetesi’nin ‘Vaiz lobisi’, Sabah Gazetesi’nin ise ‘Kaset olmadı dosya verelim’ manşetiyle çıkacağını nereden bilmektedir?
- Bilal Erdoğan’ın ertesi gün iki gazetenin çıkacağı manşeti söyledikten sonra, ‘Onlar tamamen hazır babacığım, şu an sizin talimatlarınızı bekliyorlar. En tepeden vurmaya başlayacaklar’ demesinin gerekçesi nedir?
- Sabah-atv ve diğer yandaş gazetelerin manşetlerini Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan veya görevinizden dolayı siz mi belirliyorsunuz?
- Söz konusu gazetelerin de dahil olduğu Sabah-atv medya grubunun gizli sahibinin Tayyip Erdoğan olduğu bilgisi doğru mudur?
- Bilal Erdoğan’ın ‘Bunlar haddini bilecek. Bitecek bu iş artık, ün üstüne gidene kadar bir şey yapılması lazım’ dediği kişiler kimlerdir? Bu kişilere yönelik hükümetinizin bir eylem planı var mıdır, içeriği nedir?
- Tayyip Erdoğan’ın 18 Aralık’ın ilk saatlerinde yapıldığı belli olan bu telefon görüşmesinde söylediği ‘Bugün atılacak adımlar var zaten, iş epey şeye girecek’ dediği adımlar hangileridir?
- Bilal Erdoğan’ın yandaş gazete yöneticileri için aktardığı ‘Hele bir de bize biraz malzeme gelse MİT’ten’ yakınmasını dile getirmesi karşısında MİT’ten yandaş basın kuruluşlarına bilgi-belge, istihbarat akışı başladı mı? Bilal Erdoğan’ın bu talebi üzerine Tayyip Erdoğan’ın ‘Bakacağız, bizden malzemeye daha çok ulaşıyor işte’ tepkisi, MİT’in görevini yeterince iyi yapamadığı, basının istihbarata daha çabuk ve etkin ulaştığı anlamına mı gelmektedir?
Manşetleri bir gün önce veriyor
Twitter’da ‘Başçalan’ isimli hesaptan dün yayınlanan ve birçok bazı internet sitelerinde yer alan habere göre Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan olduğu ileri sürülen kişiler, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Camiası’nın nasıl hedef alınacağını konuşuyor. Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişi, “Manşetleri göreceksin inşallah. Takvim Gazetesi ‘Vaiz lobisi’ diye manşet attı. Sabah Gazetesi ‘Kaset olmadı dosya verelim.’ Onlar tamamen hazır babacım. Şu an sizin talimatlarınızı bekliyorlar. En tepeden vurmaya başlayacaklar” diyor. Buna karşılık Erdoğan olduğu iddia edilen şahıs da, “Tamam, canım ne varsa ellerinde gireceğiz onun şeyi yok” diyor.
3) ‘Karaparanın aklanması kapsamında MASAK’tan inceleme istediniz mi?’
Yolsuzluk oparasyonu sanığı İranlı işadamı Rıza Sarraf ile Abdullah Happani arasında geçen ve rüşvete ilişkin konuşmaların yer aldığı ses kaydına ilişkin Umut Oran şu soruları yönetti:
- Söz konusu ses kaydında, AKP’li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Sarraf’ın ‘kendisine ulaşan raporlarda görünenden 10 milyon euro daha az aldığını iddia etmesi’ üzerine ikili arasında eksik olan paranın akıbeti konuşuluyor.
- Sarraf’ın, Happani’ye ‘Senin verdiğin rapor vardı ya, o raporu verdim, incelemiş... Euro olarak diyor ki aldıklarımızda bir 10 kağıt daha aşağı aldım diyor’ ifadelerini kullanması karşısında 17 Aralık 2013 tarihinde kamuoyuna yansıyan büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında bakanlık olarak kamu maliyesi ve düzenleyici kuruluşları nezdinde herhangi bir girişimde bulundunuz mu, girişimleriniz var ise akıbetleri ne olmuştur, hangi sonuçları aldınız?
- Bu telefon görüşmesinde Happani’nin ‘Hesabı kitabı belli hangi tarihte ne verdiğimiz belli bizim. Önüne koymak lazım’ demesi üzerine, Sarraf’ın ‘Süleyman’a vermişiz ona geçmişizdir’ karşılığını vermesi ve Happani’nin de ‘Zaten iki milyon Süleyman’a verdiğimiz para...’ diye konuşması karşısında 17 Aralık’ta tutuklanan ve 14 Şubat 2014’te salıverilen, tutuklandığında Halk Bankası Genel Müdürü olan Süleyman Aslan hakkında bu konuşmalar sonrasında inceleme talimatı verecek misiniz?
- Tutuklandığında evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar nakit para çıkan ve salıverildikten sonra Halkbank Yönetim Kurulu üyesi yapılan Süleyman Aslan’ın kişisel para trafiğiyle ilgili olarak karaparanın aklanması kapsamında inceleme yapılması amacıyla Mali Suçları Araştırma Kurumu’na (MASAK) başvurdunuz mu? Başvurdunuzsa sonucu ne olmuştur?
4) ‘TİB KAYITLARININ SİLİNMESİ İÇİN TALİMATI KİM VERDİ?’
Basın ve internede düşen ses kayıtlarında yer alan TÜBİTAK ve TİB ile ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın yanıtlaması istemeşle verdiği energede şu soruları yöneltti:
“17 Aralık ve 18 Aralık 2013 tarihli telefon görüşmeleri kaydı için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın tüm baskı ve tehditlerine rağmen TÜBİTAK uzmanlarının montaj, dublaj raporu vermedikleri iddiası doğru mudur? Bakan Işık’ın tüm baskı ve tehditlerine rağmen ses kaydı için montaj, dublaj raporu vermeyi reddeden TÜBİTAK uzmanlarının görevden alındıkları iddiası doğru mudur? TÜBİTAK’tan istenilen sahte raporun alınamaması sonucu 17 Aralık ile 25 Aralık 2013 tarihleri arasındaki tüm kayıtların TİB den silinmesi için talimatı kim vermiştir? Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 17 Aralık ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları dosyalarında ve fezlekelerinde yer alan dinleme kayıtlarının silinmesi ile görevlendirildiği iddiası doğru mudur? 28 Şubat 2014 tarihinde TİB Başkanı Cemalettin Çelik’ in GSM kayıtlarında yer alan verilerin silinmeleri için 3 GSM şirketinin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldiği iddiası doğru mudur?