Türkiye’de 2004’te yürürlüğe giren uluslararası Ottowa Sözleşmesi’ne aykırı olarak
mayın döşendiğinin
Taraf tarafından ortaya çıkarılması, bu konuda mücadele eden
sivil toplum kuruluşlarını da hareketlendirdi.
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Sözcüsü Muteber Öğreten, “Uluslararası mayın
izleme, mayınlar için bilgi toplama işlemlerini yaparken, çatışmaların yoğun olduğu bölgelerdeki yerel
halk ‘korucular ve askerler mayın döşüyor’ diyordu. Fakat ne onların elinde ne de bizim elimizde bir kanıt vardı. Bu haber somut bir
belge oldu” dedi.
‘Mayınların yeri açıklansın’
Öğreten, söz konusu mayınların menşeinin ortaya çıkarılması ile sözleşmeye uyulup uyulmadığını uluslararası boyutta takip etme imkânı doğacağını vurgulayarak, “Mayınsız Bir Türkiye Girişimi olarak davaya müdahil olmak için başvuruda bulunacağız” diye konuştu. Öğreten, Taraf’a şu değerlendirmeyi yaptı: “Olaylara baktığımızda askerî
karakol yakınlarındaki çöplüklerde ve atış talimlerinin yakınlarında olması dikkatimizi çekiyordu. Yerel halk ise ‘bunlar kasıtlı olarak toplanmıyor’ diyorlardı. Türkiye’nin elinde 16 bin eğitim amaçlı mayın bulunduğu iddia edilmişti. Bu mayınların ne şekilde kullanıldığı konusunda detaylı bilgiyi, Türkiye raporlarda vermedi. Ottowa Sözleşmesi’ne 156 devlet taraf ve ‘mayını üretmiyorum, satmıyorum, devretmiyorum’ deniliyor. Bütün mayınların tek tek açıklanması gerekiyor. Burada da tek yanlı bir açıklama ve yönlendirme değil, farklı bilirkişilerin yer almasını ve sorumluların yargılanmasını istiyoruz.”
TARAF