Türkiye'nin de taraf olduğu Ottowa Sözleşmesi'ne göre depolanması ve döşenmesi
yasak olan anti-
personel mayınların,
Şırnak 23 Jandarma Tümen Komutanlığı emriyle, geçtiğimiz yıl bazı bölgelere döşendiği ortaya çıktı. Yasak olan mayınların ismi ise "Özel Alarm İkaz Sistemi" adıyla kamufle edildi.
Taraf, 2009 yılı nisan ayında yasak olan mayınların Güneydoğu'da döşendiğine dair
rapor, fotoğraf ve
krokilere ulaştı.
"Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme" 4
Aralık 1997 tarihinde Kanada'nın Ottowa şehrinde
imzaya açılmış ve 1
Mart 1999 tarihinde yürürlüğe girmişti. Türkiye, bu anlaşmaya 2003 yılında taraf oldu. Sözleşme 1 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe girdi. Sözleşmeyle Türkiye'ye, stoklardaki mayınları dört yıl içerisinde, döşenmiş mayınları ise en geç 10 yıl içerisinde sökerek
imha edeceği yükümlülüğü getirildi
Kamuflaj adı "ÖAİS"
Ancak, 2004 yılında bu antlaşmanın yürürlüğe girmesine rağmen, bu tarihten sonra Güneydoğu'daki birçok birliğin çevresine ve PKK'nın geçiş noktaları olarak tahmin edilen bölgelere anti-personel mayını olan M2A4 mayını (parça tesirli) döşenmeye başlandı. Ottowa Sözleşmesi'ne taraf olunduğu için de mayının ismi gizlenerek, Özel Alarm İkaz Sistemi (ÖAİS) adı altında kayıtlara geçirildi. Taraf, 2009
Nisan ayında, Şırnak 23 Jandarma Tümen Komutanlığı emriyle, yasak olmasına rağmen döşenen mayınların fotoğraf ve krokisinin yanı sıra döşeme emri yazısına da ulaştı.
Mayınları döşeyen özel bir tim
Şırnak'taki Tümen Komutanlığının emriyle 2009 yılında 11 kişilik mayın
arama ve döşeme timi oluşturuldu.
Time bir de "Huysuz" adında mayın arama köpeği verildi. Bu timin görevi, 2004 yılından itibaren döşenen ve krokileri kaybolan mayınları bulmak ve imha etmekti. Timin bir görevi de bazı bölgelere bu yasak mayınları döşemekti. Mayın Arama ve Döşeme Timi, 9 Nisan 2009 tarihinde, Şırnak 23. Jandarma Tümen Komutanlığı'ndan Geymişule'ye helikopterle intikal edip, bazı bölgelere mayın döşedi.
Mayınların döşenmesinin ardından,
ekip aynı gün mayınların döşendiği bölgeyle ilgili krokiler hazırlayıp bir de
tutanak tuttu. Tutanağa döşenen mayınların kroki ve fotoğrafları eklendi. "Mayın Arama ve Döşeme Tutanağı" adıyla ve el yazısıyla tutulan tutanağa, ekipteki tüm isimler imza attı. Tutanakta, döşeme işleminin 23. Jandarma Tümen Komutanlığı emriyle, Jandarma
İstihbarat Kıdemli Üsteğmen Orkun Sümer emir komutasında yapıldığı görülüyor. Anti-personel mayınların döşenmesi yasak olduğu için tutanakta mayınların cinsi saklandı. Mayınların "özel Alarm İkaz Sistemleri kapsamında" döşendiği yazıldı. Ancak, rapora eklenen kroki ve fotoğraflarda döşenen mayının anti-personel mayın ve
patlayıcılar olduğu açık bir şekilde görülüyor. Taraf, tutanağın yanı sıra "EK-A" olarak belirtilen mayınların kroki ve fotoğraflarını ele geçirdi. Belgelerde açık bir şekilde döşenmesi yasak olan M2A4 anti-personel mayınlarının 2009 Nisan ayında, Ottowa Sözleşmesi'ne aykırı olarak döşendiği görülüyor.
Tutanaktan: "Mayına rastlanmadı"
Tutanakta ayrıca aynı gün bazı bölgelerde mayın arama işleminin yapıldığı da görülüyor. Arama sonucu "Terör örgütü mensupları ve dost unsurlar tarafından döşenen" herhangi bir mayına rastlanılmadığı bildirilen tutanaktaki konuyla ilgili bölüm ise şöyle: "Mayın arama faaliyetlerine dedektörlerle birlikte 07037
kulak numaralı Huysuz adlı Mayın Arama Köpeği (MAK) iştirak etmiştir. Üs bölgesi içerisinde ve tel örgülere kadarki üs bölgesi çevresinde elle, gözle, dedektörle ve MAK ile yapılan arama sonucunda
terör örgütü mensuplarınca veya dost unsurlar tarafından yerleştirilmiş mayın, EYP veya herhangi bir
patlayıcı madde düzeneğine rastlanmamıştır." Tarafın ulaştığı krokiler tek sayfa ve üç bölümden oluşuyor. Üst kısımda mayınların döşendiği yerle ilgili içerisinde koordinatların da olduğu ayrıntılı ve elle yazılmış bilgiler yer alıyor. Alt bölümde ise "Bilgi Bloğu" ve "Tanıtma Bloğu" bölümleri var. Bilgi Bloğu'nda döşenen mayınların cinsi yer alıyor. Bu bölümde döşenen mayınların M2A4 anti-personel mayın olduğu açıkça belirtiliyor. Tanıtma Bloğu'nda ise mayın döşeme emrini kimin verdiği,
harita ve pafta bilgileri, mayını döşeyen subayın ismi ve rütbesi, mayınların devredildiği tarih bilgilerine yer veriliyor.
Çukurca'daki de M2A4 müydü?
Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde,
Mayıs 2009 tarihinde yedi askeri şehit eden TSK'ya ait mayınlar da Özel Alarm İkaz Sistemi adı altında döşendi. Çukurca'daki mayın olayını soruşturan Van
Cumhuriyet Savcılığı'nın
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan olayla ilgili istediği raporda da bu açıkça görülüyor. KKK'na ait raporda mayının komutanların emri ile Özel Alarm İkaz Sistemi olarak nitelendirilen
el yapımı patlayıcı madde olduğu, bu patlayıcı maddelerin içerisinde genellikle 500-1500 gram arasında TNT ve C4
tipi patlayıcılar bulunduğu, patlayıcı düzeneğinde TSK'ya ait
batarya içerisine konan şarjlı pil kullanıldığı belirtiliyor. Savcılık soruşturmasına giren tüm bu tarifler söz konusu mayının anti-personel mayını olduğunu gösteriyor. Akıllara ise ister istemez şu soru takılıyor: Çukurca patlamasında da döşenmesi yasak olan mayın kullanıldığı için mi "Mayınlar PKK'ya aittir" açıklaması yapıldı?
II. Dünya Savaşı'nda kullanıldı
M2A4 mayını, araçları
hedef alan anti-tank mayınlarının aksine insanları hedef alan bir anti-personel mayını. Bu mayın türü İkinci Dünya Savaşı'nda kullanıldı. Pek çok çeşidi bulunan mayın ABD tarafından artık kullanılmasa da
Kıbrıs,
İran,
Irak,
Kore,
Laos, Umman,
Ruanda,
Tunus ve Batı Sahara'da hâlâ mevcut. M2 mayınlarının, M2A1, M2A1B, M2A1B1, M2A2, M2A3, M2A3B2 M2A4, M2A4B2 gibi türleri var.
Yeni şehit haberleri gelebilir
Tarafa konuyla ilgili açıklama yapan bölgede görevli askerî bir yetkili, Şırnak Tümen Komutanı
Tümgeneral Mustafa "Bakıcı'nın emriyle şu an Şımak'ta bulunan Jandarma
Özel Harekât Tugayı'nın mayın arama ve tarama için sekiz aylığına araziye gönderildiğini, bazı bölgelerle ilgili elde kroki bulunmaması ve personelin mayın arama-tarama konusunda yeterli donanıma sahip olmaması nedeniyle, yakın zamanda bölgeden şehit haberlerinin gelebileceğine dikkat çekti. Aynı yetkili, arama-tarama işleminin, içerisinde profesyonel ekibin yer aldığı
Bolu Komando Tugayı'na ait olduğunu, neden bu değişikliğe gidildiğini ise anlayamadıklarını söyledi.
Askerî yetkili, '
tugay yerine tabur gönderelim' teklifinde bulunulduğunu ancak Bakıcı'nın bu teklifi kabul etmediğini sözlerine ekledi.
TARAF