Ergenekon Örgütü'nün üyesi ve yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan
emekli yüzbaşı
Muzaffer Tekin'in askeri liseden dönem arkadaşı olan ve Ergenekon
soruşturması kapsamında 28
Şubat 2008 günü
tanık sıfatıyla ifade veren emekli asker psikiyatr Prof. Dr.
Nevzat Tarhan'ın iddianameye giren ifadesi de eski Genel
kurmay Başkanı İsmail Hakkı
Karadayı ile ilgili şok iddialar içeriyor. Tarhan, Ergenekon iddianamesinde yer alan ifadesinde şunları ileri sürdü: "Soruşturma konusu Ergenekon örgütünü
GATA Komutanlığı'nda görevli olarak çalışmakta iken, kızını hastaneye getiren dönemin
Genelkurmay Başkanı
İsmail Hakkı Karadayı'nın devre arkadaşı emekli albay İbrahim İşçan'dan duydum. Bana devletin içind
e devlete rağmen bir yapı olduğunu, 100-150 kişilik bir grup olduğunu, MGK'nın üzerinde bir grup olduğunu, periyodik toplantılar yaptıklarını, kendisinin ve İsmail Hakkı Karadayı'nın üsteğmenlik rütbesinden itibaren bu grubun üyesi bulunduklarını anlattı. Daha sonra ise bu konularda kendisi ile konuşmadım. Ayrıca bana bu örgütlenmenin TALMUT isimli bir kitabı bulunduğunu çalışma esas ve prensiplerinin bu kitapta toplandığını anlatmıştı. Bu görüşmemiz 1995 senesinde olmuştu. Daha sonraki tarihlerde bu kişi
vefat etti. Bir daha da aynı konuda görüşmemiz olmadı. Bu kişi görüşmemizde sözünü ettiği gruba konulmuş bir isimden bahsetmedi. Ergenekon ismini ben daha sonra basından duydum. 1996'da GATA'da görevli iken sebepsiz bir yere Çorlu'ya
tayinim çıkartıldı.
Askeri Mahkeme'ye açtığım
davayı kazanıp göreve iade edildim. Ancak dönemin Genelkurmay 2. Başkanı
Çevik Bir'in imzası bulunan emirle tekrar Çorlu'ya tayin edildim. Bu tayin içinde aynı şekilde dava açtım."
'YAŞAM TARZIMI BEĞENMEDİLER'
Tarhan, ifadesinde kendisinin ısrarcı olmaması konusunda ise şöyle uyarıldığını anlattı: "Mahkeme kararı ile geri dönmemden sonra GATA Komutanı olan Çetin Harmankaya bana, 'Davayı kazanmanın sonucu değiştirmeyeceğini, Şırnak'a tayinimin çıkartılabileceğini, ordu içerisinde emir komuta zinciri dışında hareket eden bir grup olduğunu, bu grubun benim
yaşam tarzımı beğenmediğini ve görev konusunda ısrarcı olmamamı' söyledi. Kendi isteğimle emekliye ayrıldım.
Çevik Bir hakkında
manevi tazminat davası açtım. Davayı kazandım, temyiz edildi. Karar,
Yargıtay'dan bozularak iade edildi. Daha sonra da
mahkeme kaleminden 1.
Ordu'dan geldiğini söyleyen bir Kurmay
Albay'ın dava ile ilgilendiklerini söylediğini öğrendim. Mahkeme, Yargıtay bozma kararına uydu. Davam da reddedildi."
SABAH