CHP, Doktorlar Milletten Para Alsın İstiyor
“CHP ile TTB ortak hareket ediyorlar. Bunlar vatandaşın doktora para vermesini istiyorlar.
Hekim ile vatandaş arasındaki para ilişkisinin kalkmasını istemiyorlar” dedi.
“CHP ve TTB Milletin Sırtından Para Kazanmak İsteyen Doktorların Avukatlığını Yapıyor”
Biz bu
kanunu yaparken CHP’li iki
arkadaşımla beraber çalıştık büyük ölçüde mutabık kaldık. Genel kurula gelirken Sayın Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettim. O gün de Sayın Kılıçdaroğlu bana; üniversite
öğretim üyeleri çok gelip gidiyorlar ne olacak diye sordu. Sayın Kılıçdaroğlu,
Muayenehane açmak isteyen az sayıdaki
öğretim üyesinin mi
siyasetini yapıyor yoksa halkın mı siyasetini yapıyor? diye sordu.
Kılıçdaroğlu, Lobicilik Faaliyetinin Etkisi Altında Kaldı
CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu,
lobicilik faaliyetinin etkisi altında kaldı. Bu lobiciliği yapanlar da
muayenehanesinde çok para kazanan kişilerdir. CHP’nin bu konuda halka söyleyebileceği bir tek kelime yoktur. Kanun
Anayasa Mahkemesinde görüşülürken bir çok kere Sayın Kılıçdaroğlu’na şunu geri çekin diye
çağrı yaptım. O zaman emir kuluydunuz. Sayın
Baykal size talimat vermiş olabilir. Sayın Baykal
Üniversitedeki yakınlarından dolayı
baskı altında olabilir. Kendilerine sosyal demokrat diyorlar. Muayenehanecilik ilişkisi devam etsin istiyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu Konuşuyor, icraat yok
“Sayın Kılıçdarğlu, biz de Tam Günden yanayız diyor. Hukuka uygun bir
tam gün getirsinler beraber yapalım diyor. Bu samimiyetsizliktir. Gerekçelerine baktığımız zaman, doktorların
mesai sonrasında çalışmaları veya yarım gün çalıştıktan sonra çalışması en tabii hakkıdır diyor. Hem Anayasa Mahkemesi’ne gideceksiniz hem bunu bir daha yapalım diyeceksiniz. Bunun nasıl mümkün olacağını Sayın Kılıçdaroğlu biliyorsa söylesin de görelim. CHP ve TBB bütün söylemleriyle ters düşmüş durumdadır. Siyaset konuşmakla yapılan bir iş değil. Siyaset icraatla yapılan bir iştir. Konuştuğunuz zaman mangalda kül bırakmıyor olabilirsiniz. Ben sosyal demokratım demekle, ben halkçıyım demek laftan ibaret. Samimiyseniz icraatınıza yansıtacaksınız.” sözlerini kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu Vatandaşın Muayenehanelerde Çile Çekmesini İstiyor
“Hukukun yorumlarının arkasına neden sığınıyorsunuz? Eğer Anayasa kamuda çalışan bir doktorun muayenehane açmasını gerektiriyorsa; hatta siz deyin ki sosyal demokratlar olarak; gelin bu Anayasa’yı da değiştirelim arkadaş böyle iş olur mu? Neden bir
takım lobi çalışmalarının arkasına sığınarak vatandaşın muayenehanelerde çile çekmesinin devamını istiyorsun ey CHP ey Kemal Kılıçdaroğlu? Gel anlat da anlayalım” dedi.
BDP’nin iradesi kendi elinde değildir,
Önce PKK’yı lanetlemesi gerek
Terörle mücadeleye değinen
Akdağ, gerekirse yaz döneminde kanun yapmak üzere meclisi yeniden toplayacaklarını vurguladı. Bu mücadelenin çok iyi yetiştirilmiş özel birlikler tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
BDP’nin kan dökülmesin sözlerine yönelik konuşan Akdağ: “Önce
terörü lanetliyoruz, kınıyoruz, demeleri gerekir. BDP’nin iradesi kendi elinde değildir. Ortaya koyduğu konuşmalarla çok net anlaşılıyor. PKK’nın bölücü
terör örgütü olduğunu BDP kabul etmiyor. Çok yazık. Ağızlarından bunu duyamadık” dedi.
Terörün Bittiği Yerde MHP’de Bitecektir
Demokratik Açılım PKK Ve BDP’yi Bitirecek Bir Açılımdır
BDP demokratik
açılıma karşı çıkmak zorundadır çünkü demokratik açılım PKK ve BDP’yi bitirecek bir açılımdır. MHP’nin karşı çıkmasının nedeni terörün bittiği yerde MHP’de bitecektir. MHP’nin bir tezi yok” sözlerini vurguladı.
Profesör olmayınca iyi hekim olunmuyor mu?
Tam gün yasası gelirse
profesörlerin hastaneden
istifa edip, muayenehanelere gitmesi, dolayısıyla hastanelerde iyi profesörlerin kalmaması endişesine karşılık, Türkiye’de zaten belli sayıda profesör olduğunu, bu şekilde konuşanların bütün doktorlara
hakaret ettiğini belirtti. Profesör olmayınca iyi hekim olunmuyor mu? diye sordu.
Tam Gün Yasası vatandaşın lehine bir yasadır
“Şu anda sigara içme özgürlüğü var. Kimseyi dumanıyla rahatsız edemiyorsun. Onların da rahatsız olmama özgürlüğü var. Eskiden kapalı mekanlarda içilince rahatsız olup, içme rahatsız oluyorum deme şansınız yoktu.”
“Tam Gün Yasası vatandaşın lehine bir yasadır. Türkiye’de uzun zamandır doktorların devlet hastanesinde çalışırken muayenehane açması serbestti. Bunun için kanun vardı. Devlet memurları ikinci iş yapamazlar. Bu kanundan sonra, diğer memurlar da ikinci iş yapabilir mi diye tartışılıyor. İşi buralara getirirsek Türkiye’deki yapıyı tamamen zedelemiş oluruz o zaman zaten.” dedi.
“Doktorlar nasıl ikinci iş yapabiliyorlardı? Üniversitelerden çıktıklarında muayenehanelerine gidebiliyorlardı? Çünkü bunu düzenleyen, 657’ye istisna getiren bir kanun vardı, 2368 ismiyle. Bunun tabi sonucu; eğer doktorun muayenehanesi varsa ve siz de üniversite hastanesinde
hizmet alacaksanız, o muayenehaneye gitmek zorunda kalabiliyordunuz” dedi.
Devlet Hastanelerindeki Doktorların Muayenehaneleri Zaten Kapalı
Peki ben işçiyim, emekliyim, yeşil kartlıyım, memurum. Gelirim 600 TL-800TL. her ay muayenehaneye güç yeter mi? dolayısıyla hekimlerimizi
teşvik ederek, onlara performans ödemeleri yaparak, çoğunun muayenehanelerini kapatmayı sağladık. Geriye kalanlar için kanun değiştirmek gerekti. Kanun ortadan kalkınca hastanede doktorlar, 1 ağustostan itibaren artık muayenehane çalıştıramayacaklar” sözlerini kaydetti.
Bakalım YÖK ne diyecek?
“Üniversite öğretim üyelerinin de muayenehane çalıştıramaması esasını getirmiştik. CHP, Anayasa Mahkemesi’ne bunların iptali için başvurdu. 21 maddelik kanunun, 11 maddesinin iptali için gitti. 4’ü iptal edilince üniversite hastanelerinde muayenehane işi tartışmalı hale geldi. Bakalım YÖK ne diyecek?” diye sordu.
“Biz geldiğimizde uzman doktorların hemen hepsinin muayenehanesi vardı. Üniversitedekilerin belki o kadar değil çünkü; üniversite hastanelerinin içinde de muayenehanecilik var. Bu da 30 Ocak’ta ortadan kalkacak. Üniversite hastanelerinde çalışan bir öğretim üyesinin muayenehanesi olmasa bile; hoca parası dediğimiz, özel muayene dediğimiz,
döner sermayeye para ödeyerek bir hizmet verme yolu var. Dolayısıyla ben buna üniversite hastanesinde muayene diyorum. Kanunla ortadan kalktı bu. Vatandaşın lehine oldu” dedi.
Hem Devletin Hastanesinde Çalışıp Hem Muayenehane Açmayın;
Tercihinizi Yapın!
“Biz doktorlara önce ilave ödemeler önererek, sen vatandaştan alma, muayenehaneni kapat gel, biz sana ödeyeceğiz dedik. Doktorların %88’i kapattılar. %12’lik bir kesim diyor ki; ‘ben çok kazanıyorum, bu bana yetmez. Muayenehane çalıştırıp kazanmam lazım.’ Onlara diyoruz ki; ‘olabilir lütfen kamu kaynaklarını kullanacak şekilde, hem devletin hastanesinde çalışıp hem muayenehane açmayın tercihinizi yapın. Bu vatandaşın aleyhine oluyor” sözlerini ifade etti.
Sistem Bataklık. Bu Şekilde Vatandaşı Koruyamayız!
“Hekimlerden bir kısmının muayenehanesi varken, bu kamu imkanını muayenehanesi lehine kullanmadığı olmaz mı? Tabi ki olabilir, öyle hekimlerimiz de var ama
sistem bataklık. Yanlış bir yapı ve yanlış bir sistem orada dururken biz vatandaşı koruyamayız” dedi.
Öğretim Üyesi Öğrencisiyle, Asistanıyla Nasıl Alakadar Olacak
İkili Çalışma İnsanın Fikrini Ve Zihnini Böler
“Muayenehaneye çok fazla sayıda kişi gelmez” diyen Akdağ: “Eğer üniversite öğretim üyesi öğleden sonra muayenehaneye gi
derse öğrencisiyle, asistanıyla nasıl alakadar olacak? Buradaki mesele; üniversite öğretim üyelerini asli mesleğine bağlayacak olan ‘tam gün çalışmadır.’ İkili çalışma insanın fikrini ve zihnini böler. İsterse şu anda, dışarıda özel çalışan bir hekim, üniversitede
sözleşmeli olarak ders verebilir. Bizim mani olmaya çalıştığımız kamuda çalışan kişinin, bu gücünü muayenehanecilik yoluyla vatandaşı sıkıntıya sokmasının önüne geçmektir” dedi.
Müthiş Bir İstihdam Sağladık, Tarihi Bir Yanlışı Ortadan Kaldırdık
Kamu hastanesinde çalışan, memur olmayan,
temizlik, yemek işlerinde çalışan11000 kişi ile başladık. Biz müthiş bir istihdam sağladık. Bu sayı 120000’e ulaştı. 4500 Muayenehane var ortalama. Hepsinde iki kişi çalışabilir. Hepsi kapanmasa da 3000 kapattı diyelim. 6000 kişi işinden olmuş olur. Doğrusu burada 73 milyon vatandaşın çektiği çileyle kıyaslayamayız. Ama biz tarihi bir yanlışı yani; Hekimle hastası arasındaki para ilişkisini ortadan kaldırmış oluruz.
Dünya Sağlık Örgütünün verdiği ödülün önemi çok büyük
Dünya Sağlık Örgütünün
Başbakan Tayyip Erdoğan’a verdiği ödül hakkında konuşan Akdağ, ödülün öneminin çok büyük olduğunu, bu konuda dünya ülkelerine örnek olduğumuzun altını çizdi.
Alkole de sigaraya yasak söz konusu değil
Dünya Sağlık Örgütünün 2011’i alkole karşı mücadele yılı ilan ettiğini söyleyen Akdağ, Alkole ve sigaraya karşı mücadele ve
eylem planından bahsederek, yasaklanmanın söz konusu olmadığını sadece tüketimin azaltılıp, gençlerin hiç başlamaması için çabaladıklarını vurguladı.
Amacımız Hayatı; Vatandaşa Yaşanır Kılmak, Terörist İçin Zindan Etmek
BDP nasıl PKK’ya
terörist diyemiyorsa MHP’de terörün bu azgın tarafını oya dahil etmesinin peşindeler. MHP’ ye göre terör durmuştu tekrar başladı. MHP ve BDP’nin referanduma birlikte karşı çıkmasının amacı çok basittir. Çünkü BDP’nin beslendiği malzeme
doğu ve güneydoğuda yaşayan
Kürt vatandaşların içinde bulunduğu ortam dolayısıyla istismar edilmesidir. Bu istismarı ortadan kaldırmadır demokratik açılım. Hakkaride, Şırnakta, Kızıltepetre, Pervaride yeni, mükemmel hastaneler açtık. Bu bölgede hayatı vatandaşı yaşanır kılmak terörist için zindan etmek amacımız” dedi.