Arkeologlar, 2'ye 2,8 santimetre ölçülerindeki bu kırık
tablet kil parçasının 3 bin 400 yaşında olduğunu ve dönemin diplomatik lisanı Akatça ile çivi yazısı (küneiform-şekilsel hiyeroglif) olarak yazıldığını belirttiler.
HENÜZ OKUNAMIYOR
Keşfin kutsal kentin bronz çağında önemini ortaya koyduğunu söyleyen
İsrailli arkeologlar,
kırık tablet parçasının kentin 1967 savaşından beri İsrail işgali altında bulunan
doğu kesimindeki Haremüşşerif'in güneyinde yer alan Ophel bölgesinde bulunduğunu kaydettiler.
Çivi yazısını okuyabilen
Kudüs İbrani Üniversitesinden assiriyolog Wayne Horowitz, tablet parçasının bir cümleyi tam olarak çözebilme olanağı vermeyecek kadar
küçük olduğunu, ancak bu harika yazı kalitesinin, tabletin büyük olasılıkla Kudüs kralının hizmetindeki üst düzeyli bir memur tarafından yazıldığını ortaya koyduğunu ifade etti.
Arkeolagların iddiasının doğruluğu kanıtlanırsa, tarihin bazı bölümlerinin yeniden yazılması gerekecek. Çünkü tarih kitapları en eski tarihi
belge olarak, M.Ö. 3000 yılına ait olan Sümer kil talbetlerini gösteriyor. Bahsedilen belge, Sümerlerin Uruk şehrinde ekonomi ve yönetimle ilgili resimli yazıyla yazılan binlerce kil tablet olarak biliniyor.