Tatlıses, "Adam (
Kasım Zengin) 'Ebced ilmini biliyorum' dedi. Birinin aklını başına getirelim diye kalktık ona gittik. Adamlar meğer bir çete kurmuşlar. Durup dururken o çetenin üyesi oldum." açıklamasında bulundu.
Küre Operasyonu kapsamında ifadesine başvurulan
İbrahim Tatlıses, son dönemde kendisiyle ilgili ortaya atılan iddialara,
Hürriyet Gazetesi'nin
Kelebek ekinde
cevap verdi.
Ergenekon iddianamesinde de adı sık sık geçen Tatlıses, 'farkında olmadan' çeteye girdiğini ileri sürdü. Ünlü türkücü, Sauna
Çetesi'yle olan ilişkisini şöyle aktardı: "Bir gün beni bu kişi Ankara'daki yazıhanesine davet etti. Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
Ertuğrul Çakır, baktım bu adamın yazıhanesinde oturuyor. Sonra çok değerli bir savcımız, Nuh
Mete Yüksel de geldi. Ben de bunların MİT olduklarını sandım. Ama MİT değillermiş, hiçbir şey de-ğillermiş. Şimdi bunda benim ne suçum var?"
Ayrıca, Emre Köroğlu'nun yeğeninin
sünneti için kendisini davet ettiğini anlatan İbrahim Tatlıses, "Benim yeğenim sünnet oluyor abi, eğer şeref verirsen mutlu oluruz, dedi. Kalkıp gittik, düğünde olduğumuz için de tempo tuttuk. Cep telefonuyla o resimler çekilmiş ve sürekli o resmim basıldı. Şekil bu... Ben oldum Sauna Çetesi." açıklamasında bulundu.
Hakkında çıkan yalan yanlış haberlere kızdığını anlatan Tatlıses, "Beni tek kızdıran, yalan yanlış haberler. Önce gözaltına alındığımı yazdılar, sonra cezaevine koydular. Bu kadar olmaz ki. Kimsenin annemi, 16 yaşındaki oğlumu üzmeye hakkı yok. O çocuk evde perişan oldu. Kimse açıp da bir şey sormadan kafasına göre yazıyor. Bu işin sonu ne olacak arkadaşlar?" diyerek tepki gösterdi.
Tatlıses,
PKK terör örgütüne maddi
yardım yaptığı yönündeki iddiaları da cevapladı. Örgüte yardım yapmasının söz konusu olmayacağını anlatan Tatlıses, şunları söyledi: "Bir yerlere yardım konusu da safsatadan başka bir şey değil. Onların 'yardım yaptı' diye anlattığı dönemde ben, kirada oturuyordum. Perihan
Savaş ile Fulya'da 500 liraya ev almıştık. Eve perde alacak paramız yoktu, camları
gazete kâğıdı ile kapatmıştık. Ben bu haldeyken 1,5 milyon dolar yardım etmişim ha? Şimdi Doğuluysan,
Kürtçe biliyorsan, şarkıcıysan, şöhretsen bunlar hep yakıştırılır. Bu dosyalar 50 defa mahkemelere gitti. En büyük savcılar bile bu dosyalara bakıp, iddialara güldüler. 'Yardım ediyor' diye açılan bütün davalardan
beraat edeli tam sekiz yıl oldu. Fakat bu Ergenekon olayı yüzünden yeniden gündeme geldi."
Mesleği itibarıyla her kesimden insanlarla konuştuğunu anlatan
sanatçı,
Veli Küçük'le de tanışıklığının olduğunu ifade etti. Tatlıses, "Benim
Veli Küçük Paşa'yla tanışmışlığım da var Sami Hoştan'la da, Kürşat Yılmaz'la da. Masalarında oturmuşumdur, konuşmuşumdur, bir dostluğum, arkadaşlığım olmuştur. Bu âlemde olan hemen hemen herkesle bir dostluğum, konuşmuşluğum olduğu gibi. Ama hepsi bu kadardır. Yani ilişkilerim hep arkadaşlık çerçevesinde sınırlıdır." diye konuştu.
Ayrıca hiç kimsenin kendisinden
haraç alamayacağını anlatan Tatlıses, "Hiç kimseye para vermedim, hiç kimse de benden haraç alamaz. Ben taraf olamam. Benim tarafım insanlıktır. Ben ne sağcı ne de solcuyum. Ben sosyal demokratım." açıklamasında bulundu.
Milletvekilliği seçimlerinde 1 trilyon para kaybettiğini anlatan Tatlıses, ilk seçimlerde yeniden
aday olacağını anlattı. Tatlıses, "İnşallah ben de tıpkı Osman Yağmurdereli gibi
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, 'Namusum, şerefim üzerine
yemin ediyorum' diyebilirim. Benim derdim
hizmet. Ben halkıma iyi hizmetlerde bulunmak istiyorum." açıklamasında bulundu.
Ergenekon'da da adı geçiyor
Ergenekon soruşturması kapsamında
İşçi Partisi binasında bulunan dokümanlar arasında PKK'nın siyasi kanadı olarak faaliyet gösteren
Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne ait olduğu belirtilen bir
rapor yer alıyordu. Raporda İbrahim Tatlıses'in 1997'ye kadar PKK' ya yaptığı yardımın 1 milyon 500 bin doları bulduğu belirtiliyor. Belgelerde ayrıca Tatlıses için "Gerek yaptığı bağışlar ile gerekse de fiilî birtakım yardımlarıyla oldukça göz dolduruyor. Gönderilen yaralı arkadaşlarımızı
tedavi ettiriyor." ifadelerine yer veriliyor.