Yargıtay'ın, hiç cezaevine girmeyen Mehmet
Haberal'ı
tahliye etmedikleri gerekçesiyle 9 hâkime verdiği
tazminat cezası diğer sanıkları harekete geçirdi.
Poyrazköy davasında tutuklanan Levent
Bektaş, hakkında tahliye kararı vermeyen hâkimlerden 50 bin lira tazminat talep etti.
Çetin Doğan,
Süha Tanyeri ve
Dursun Çiçek de aynı gerekçeyle
Yargıtay'a başvurdu.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun
Mehmet Haberal'ı tahliye etmeyen hâkimlere verdiği tazminat cezası, hukukta yeni bir tehlikenin kapısını araladı. Bu karardan cesaret alan
Ergenekon ve
Balyoz davasının sanıkları Yargıtay'a gidiyor. Silahların bulunduğu Poyrazköy davasının 1 numaralı sanığı
Levent Bektaş, kendisini tahliye etmeyen
İstanbul 12. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin başkanı ve 2 üyesine
tazminat davası açtı. Bektaş'ın avukatları, Yargıtay 4. Hukuk Dai-resi'ne yaptıkları başvuruda toplam 50 bin TL talep etti.
Balyoz davası sanıklarından
emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli
Tuğgeneral Süha Tanyeri ve Dursun Çiçek de harekete geçti. Bu üç ismin kendilerini tahliye etmeyen hakimlerden talep ettikleri toplam tazminat miktarı ise 215 bin TL.
Tutuklandığı gece hastaneye kaldırılan ve hiç cezaevine girmeyen Haberal'ı tahliye etmedikleri gerekçesiyle 9 hakim, Yargıtay tarafından bin 500'er lira tazminata mahkum edilmişti.
Anayasa'nın 138. maddesindeki hâkimlik teminatına ve 'görevi başındaki hâkimlere ceza verilemez' ilkesine aykırı bulunan karar, hukukçular tarafından skandal olarak nitelendirilmişti.
Yargıtay 4.
Hukuk Dairesi, daha önce Ergenekon davasının
tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı tahliye etmeyen 9 hakimi tazminat ödemeye mahkum etmişti. Çetin Doğan, Süha Tanyeri, Levent Bektaş ve Dursun Çiçek bu karara dayanarak tazminat talebinde bulundu. Ancak Bektaş'ın herhangi bir sağlık sorunu gündeme gelmemişti. Yargıtay'ın Haberal kararında sağlık gerekçesiyle tahliyesi gerektiği halde, diğer sanıklar gibi tahliye edilmediği için eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı tezi savunuluyor ve hakimlere bu nedenle ceza verilmesi gerektiği belirtiliyordu. Yargıtay kararı ile Anayasa'nın 138. maddesindeki hakimlik teminatına, ve 'görevi başındaki hakimlere ceza verilemez' ilkesinin yer aldığı 84 yıllık Hukuk Usulü Kanunu'na aykırı bulduklarını dile getirmişti.
'
Kafes Operasyonu
Eylem Planı' belgesinin kendisinden çıktığı iddia edilen Poyrazköy davası tutuklu emekli
Binbaşı Levent Bektaş da kendisini tahliye etmeyen hakimlere tazminat davası açtı. Bektaş'ın avukatları Celal Ülgen ve
Hüseyin Ersöz'ün Bektaş'la ilgili iki ayrı tazminat davası açtığı öğrenildi. Avukatlar tarafından Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilen iki ayrı dilekçenin ilkinde İstanbul 12.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu ile üye hakimler
Mehmet Erdoğan ve
Mehmet Karababa'nın "yasaya ve yasanın düzenlediği tutukluluk kavramının işlevine aykırı olarak 15 Ekim'deki duruşmada Bektaş'ın tutukluluk halinin devamına karar verdikleri" belirtildi. Bu kararın
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Bangolar Yargı Etiği İlkeleri, Hukukun
Temel İlkeleri, Anayasa ve CMK hükümlerine aykırı olarak verildiği savunulan dilekçede, 20 aydır tutuklu olan Bektaş hakkında hukuka aykırı kanıtlar gösterildiği ileri sürüldü. Bektaş'ın özgürlüğünün haksız ve hukuksuz olarak kısıtlandığına vurgu yapılarak,
mahkemenin diğer üye hakimi
Oktay Kuban'ın tutuklu sanıkların tahliyesini istediği hatırlatıldı.
KUBAN'IN TAHLİYESİ, TAZMİNAT GEREKÇESİ
Mahkeme Başkanı ve iki üye hakimin tutukluluk halinin devamına karar vererek Bektaş'ın özgürlüğünden yoksun kalmasına ve bu suretle manevi eziyet çekmesine neden oldukları iddia edildi. Bu nedenle Başkan Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu ile üye hakimler Mehmet Karababa ve Mehmet Erdoğan'dan 10'ar bin liradan toplam 30 bin TL
manevi tazminat talep edildi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne sunulan diğer dilekçede ise Mahkeme'nin 16 Eylül'de sanıkların tutukluluk halini incelediği kaydedildi. Bu kararda Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, üye hakimler Mehmet Karababa ve Oktay Kuban'ın olduğu hatırlatılan dilekçede başkan ile hakim Karababa'nın tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdiği anlatıldı. Oktay Kuban'ın karara muhalefet ettiği belirtilen dilekçede, Abdurrahmanoğlu ile Karababa'dan 10'ar bin liralık tazminat talep edildi. İki ayrı davada toplam 50 bin TL tazminat istendi.
Hâkim ve savcılara tazminat kıskacı
Tutuklu sanıklar istedikleri kararları vermeyen hakim ve savcıları sindirmek için tazminat davalarını
araç olarak kullanıyor. Levent Bektaş, geçtiğimiz aylarda da Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne başvurarak İstanbul 10, 11 ve 12. Ağır Ceza mahkemelerinde görev yapan 6 hakim aleyhine toplam 60 bin TL'lik
manevi tazminat davası açmıştı. Bektaş'ın, avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz aracılığıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na verdiği 12 sayfalık dava dilekçesinde, İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri Davut Bedir ve Ali Efendi Peksak,
11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi
Metin Özçelik, 12. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Mehmet Karababa ve Mehmet Erdoğan'dan 'hukuka aykırı işlemlerden kaynaklanan manevi zararın tazmini' istendi. 'Balyoz' kod adlı
darbe planı davası sanıklarından eski 1.
Ordu Komutanı emekli
Orgeneral Çetin Doğan ile emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ise
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görev yapan 3 hakimden toplam 120 bin TL'lik manevi tazminat istemişti. Doğan, dava dilekçesinde, hakimlerden 'hukuka aykırı işlemlerden kaynaklanan manevi zararın tazmini' amacıyla ayrı ayrı 20'şer bin TL tazminat talep etti. 'Kaos Planı' davasının sanığı Dursun Çiçek ise 3 hakimden 7'şer bin lira tazminat istedi.