Yapılana reklâm bile demek mümkün değil. Diyelim ki reklâm; reklâm veren şirketin (!) ne işine yarayacak bu? Satışı mı artıracak, imajı mı kuvvetlendirecek? Bir
gazete reklâmının
mesajından çok karanlık bir partinin depresyon çığlıklarına benzeyen; ancak kabızlıktan dolayı bir şey diyemeyen bir
kampanya.
Bir de soruyor, "Tehlikenin farkında mısınız?" diyor. Olmayan bir tehlikenin fark edilmesi düşünülemez. Ancak reklam mesajındaki IQ düşüklüğünün bütün
Türkiye farkında. Çünkü gazete gibi kitle
iletişim araçları ayrımcılığı körüklemez, çatışmayı derinleştirmez, husumete sebep olacak haltlar karıştırmaz. Her neyse. "Bu konuda yazı yazmayacak mısınız?" diye mesaj gönderen sevgili okurlarımdan
küçük bir talebim var: Lütfen, Osman Turhan'ın, 16 Mart'ta Yorum'da yayınlanan ve bugün bu köşeye almak zorunda hissettiğim çalışmasına bir kez daha bakınız.
makale ancak bu kadar kısa ve öz anlatılabilir. Zaman çizerlerinin zaten her çizgisi anlam yüklü bir makale gibi. Ancak şu çizgiye lütfen bir kez daha bakın; eminim "farkında mısınız?" sorusuna "Evet farkındayız. Ne olduğunuzun ve neye
hizmet etmek için çırpındığınızın farkındayız" diyeceksiniz. Çizginin gücü bu olmalı...
Ekrem Dumanlı