Yunanistan ile ilişkilere dikkat kesildiğimiz, iki
ülke arasındaki gerginliklerin sık sık gündeme geldiği günlerdi. Henüz özel kanallarımız yoktu, dünyayı TRT'nin penceresinden görüyorduk.
Reha Muhtar da TRT günlerinde hayatımıza giren isimlerden biriydi.
Henüz çok
genç bir haberciydi ama bu yaşında
Atina temsilcisi olmayı başarmıştı. Küçük bir fotoğraftan biraz bulanıkça gördüğümüz yüzü, aktardığı haberlerle zihnimize kazınan sesi, ona dair bildiklerimizdi. 80'li yıllarda Muhtar hayatımızda böyle yer etmişti.
90'lara gelindiğinde Reha Muhtar, artık Atina'dan bildirmiyordu.
Yunanistan macerası sona ermiş ve Muhtar deneyimlerini paylaşmak için ülkesine dönmüştü. Bazıları bu dönüşü "Bu bir
Bizans oyunu, beyni yıkanıp
Türkiye'ye gönderildi." şeklinde değerlendirirken bazıları da, 95 yılında açıklanan MİT raporuna dayanarak, olayın farklı olduğunu iddia ediyordu. İddia ilginçti ve aslında Türk-Yunan gerginliklerinde o günlerde Atina'dan bildiren Reha Muhtar'ın etkisi vardı.
Ve 90'lı yıllar...
90'larda artık özel kanallar hayatımıza girmişti. Toplum, televizyonun birçok rengine o yıllarda maruz kalmıştı. Hayatımızda, değişimlerin birbirini kovaladığı yepyeni bir dönemle karşı karşıyaydık. Tabii Reha Muhtar da bambaşka bir şekilde karşımızdaydı. Atina'nın genç ama deneyimli muhabiri 90'ların ortalarında, henüz 36 yaşında Show TV
ana haberin başına geçme başarısını gösterecekti.
İşte bu noktadan sonra televizyon haberciliği de bir değişim gösterecek, o güne kadar alışık olmadığımız biçimde, farklı bir söylemle haberler almaya başlayacaktık. Anchorman olarak ekranlardaki yerini alan Reha Muhtar, hararetli sunumu, kendi yorumlarını fazlası ile kattığı haber anlayışı ile dikkat çekiyordu. O yıllar 28
Şubat sürecine doğru hararetli tartışmaların yaşandığı, haberlerin olabildiğince "irtica" yaygaraları ile sunulduğu dönemlerdi. Bütün kanallarda ateşli ve kışkırtmacı habercilik yapılıyordu ama Show Haber ve Reha Muhtar gerçeği başkaydı. Türkiye'nin karmaşık bir sürece sürüklendiği dönemde Muhtar da gündeme taşıdığı konular ve konuklarla buna katkı sağlıyordu.
"Acı var mı acı" sorusu "İbrahim
Tatlıses haddini bil, Reha'ya dalaşanların sonu hiç hayırlı olmadı." gibi söylemleriyle de insanları güldüren bir magazin malzemesine dönüşüyordu.
O, ana haber bülteninin yanı sıra sunduğu Ateş Hattı programında çoğu zaman Türkiye'nin irtica korkusunu ele alırken insanları adeta çatıştırıyor ve bunu
reytinge dönüştürmeyi başarıyordu. O dönemde birçok kişi Reha Muhtar'a kızıyor, haberciliğini eleştiriyor ama izlemekten de vazgeçemiyordu. Yaptığı programlar reytingleri altüst ederken kendini ifade etmek isteyen birçok kişi de tüm bu karmaşa içerisinde yine onun programını
tercih ediyordu. Fakat seneler çabuk geçiyordu ve Türkiye, değişmeye devam ediyordu. 2000'lerin başlarında Muhtar ekranlara
veda etti. Onu bir süre ortalıklarda göremedik. Ta ki CNN'de yakın bir dönemde sunmaya başladığı "Çok Farklı" programı ile yeniden ekranlara dönünceye kadar...
CNN Türk'teki program, gerçekten önceki Reha Muhtar klasiklerine göre 'çok farklı'ydı. Gündemdeki konuları, stüdyo konuklarıyla konuşurken bambaşka bir Reha Muhtar ile karşı karşıyaydık. Reha Muhtar değişmişti. Yüzündeki ciddi ifade, geçmişte oluşan Reha Muhtar imajını yıkmanın ilk adımıydı sanki. Konukları çatışmıyor, tartışmıyordu. O günler eskide kalmıştı. Reha Muhtar ekranlara birçok kişiyi şaşırtacak kadar farklı dönmüştü gerçekten. Muhtar'ın bu değişimi, yeni habercilik anlayışı, aslında Türkiye'de değişen atmosferin de işaretiydi.
***
Artık istikrar dönemi
Gazeteci Nazlı Ilıcak, Reha Muhtar'ın geçmiş dönemdeki haberciliğini değerlendirirken 28 Şubat sürecinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. Ilıcak'a göre kışkırtıcı haberciliğin daha çok onaylandığı, insanların uçlara sürüklendiği bir dönemde Reha Muhtar da kendi üzerine düşeni, diğer haberciler gibi, fazlasıyla yapmıştı. Ona göre, bugün Muhtar'ın geldiği nokta,
toplumsal hoşgörünün ve istikrarın da bir göstergesi.
28 Şubat sürecinde Reha Muhtar'ın Ateş Hattı programına konuk olan isimlerden biri de gazeteci Cüneyt Ülsever'di. O dönemde programda çok gergin bir süreç geçirdiğini söyleyen Ülsever, Muhtar'ın Çok Farklı programına iki kez katıldığını ve her ikisinden de çok mutlu ayrıldığını söylüyor.
Programda ciddi konuları ele aldığını söyleyen Ülsever, konuklarına saygılı davranırken kimseyi yermek ya da yüceltmek telaşına kapılmadan program yaptığı görüşünde.
Reha Muhtar'ın ekranlara dönüş şekli izleyiciyi şaşırttı. Eskiden Reha Muhtar'a konuk olmaktan çekinen birçok önemli isim, artık programdan memnun ayrılıyor.
***
Muhtar, artık germiyor
Nazlı Ilıcak: Artık Reha'nın programına huzurlu bir şekilde katılıyoruz. Reha da bu anlamda çok değişti. Reyting kaygısına kapılmadan program yapıyor. Reha daha önce yaptığı programlarla ilgili bir pişmanlığı hiçbir zaman dile getirmedi. Reha'nın fikirleri değişmedi. O, geçmiş dönemde de bir yanlış yaptığını düşünmüyor.
Televizyonculukta başarılı olduğunu düşünüyor.
***
Artık daha pozitif
Cüneyt Ülsever: Reha Muhtar, artık programda kimseyi germiyor. Nazlı Ilıcak da,
Hüseyin Gülerce de, ben de katıldığımız programda görüşlerimizi rahat ifade edebildik. Reha taraf tuttuğuna dair herhangi bir izlenim bırakmıyor. Program sunucusu fikrini az söyler ve Reha Muhtar, artık bunu böyle yapıyor.
***
Kıyafet tercihi yanlış
Yıldırım Mayruk: Reha Muhtar, benim ciddiye aldığım bir insan. Bana göre Reha Muhtar, klasik bir insan. Fakat yeni imajını ve
kıyafet tercihini çok beğenmedim. Ben at kuyruğu saça genç insanlarda hoşgörülü baksam da saçı dökülmüş ve yaşı ilerlemiş insanlara yakıştıramıyorum. Yakasına taktığı şalları yanlış bir tercih olarak görüyorum. O kadar şişman bir adamın şal takması daha da şişman görünmesine neden oluyor.
ZAMAN