Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın öğleden sonraki oturumunda
tutuklu sanıklar
emekli Albay Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ,
Fırat Altın, Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ hazır bulundu.
Duruşmada
tanık olarak dinlenen dönemin
Cizre Komando Bölük Komutanı Üsteğmen Erhan Patır, sanıklardan
Cemal Temizöz ve Kamil Atağ'ı tanıdığını söyledi.
1991 yılında Cizre'de göreve başladığını ve 1993 yılında
İzmir'e
tayin edildiğini anlatan Patır, iddianamede yer alan olayların yaşandığı tarihte ilçede bulunmadığını kaydetti.
Sanık Temizöz ile herhangi bir yerde birlikte çalışmadığını ifade eden Patır, ''Temizöz'ü
jandarmanın
ülke genelinde düzenlediği değerlendirme toplantılarında adından söz edildiği için tanırım. Kamil Atağ ise o dönemde
korucubaşıydı. Atağ,
terörle mücadele konusunda ilçeye gelenlere bilgi verirdi. Benimle ilgili ifade veren tanık
Arafat Aydın'ı tanımam. Mustafa Aydın'ın öldürülmesi olayının yaşandığı dönemde ben İzmir'de çalışıyordum. O nedenle bir bilgim yoktur.''
-CİZRE'DEKİ SORGU EKİBİ-
Duruşmada dinlenen dönemin
Merkez Jandarma Karakolu Komutanı Astsubay Mehmet Aksoy da olaylarla ilgili bir bilgisinin olmadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı
Menderes Yılmaz, tanık Aksoy'un
Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadeyi okudu.
Başkan Yılmaz, Aksoy'un ifadesinde, Cizre'de
karakol bünyesinde bir
sorgu ekibinin görev yaptığını, bu ekibin, göz
altına alınanlar konusunda kendilerine bilgi vermediklerini, talimatları Cemal Temizöz'den aldıklarını söylediğini belirtti.
Savcılıkta verdiği ifadenin bir kısmına katıldığını kaydeden Aksoy, ''Savcılıktaki ifadeyi
okumadan imzaladım. Daha sonra okuma fırsatı buldum'' dedi.
Tanık Aksoy, söz konusu sorgu ekibiyle ilgili yöneltilen soruları da ''Sorgu ekibinde 3-4 kişi görevliydi. Bunlar terör konularında uzman oldukları için ifade alma işlemini onlar yapıyordu. 'Tuna, Selim Hoca, Cabbar ve
Yavuz' kod adlarıyla bilinen şahısların gerçek isimlerini hatırlamıyorum. Kendi aralarında kod isim kullanmış olabilirler. O dönemde Cizre'de çok sayıda beyaz renkli
araç vardı. Jandarmanın envanterinde böyle bir araç yoktu.''
Tanık beyanlarının ardından söz alan sanıklardan Kamil Atağ, 25 yıl boyunca
terörle mücadele ettiklerini anlattı.
Faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılmasını herkesten daha çok istediğini ifade eden Atağ, ''Bu silahı elimize veren kişi
Öcalan canavarıdır. O
Kürt değildir. Bize burada
hakaret eden avukata nereye giderse gitsin elim yetişir. Burada biz hukuk savaşı veriyoruz. Ama kalaşnikof savaşı olursa kimse benim kadar kalaşnikofu iyi kullanamaz'' dedi.
Sanık Cemal Temizöz de gizli tanıkların ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, hazırladığı 12 sayfadan oluşan yazılı savunmasını
mahkemeye sundu.
Daha sonra söz alan müdahil avukatlardan Cihan Aydın,
dava dosyasının itinalı bir şekilde korunması gerektiğini ifade ederek, dosyada kayıp olan bir kasetin halen bulunamadığını ileri sürdü.
Aydın, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Sanık avukatları da 765 sayılı TCK'nın 313. maddesinde yer alan ''Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' suçundan müvekkillerine atılı suçlamaların zaman aşımına uğradığını, ''Adam öldürmek'' suçunun ise söz konusu mahkemenin görevi dışında olduğunu ileri sürerek, bu konuda mahkemenin
görevsizlik kararı vererek dosyayı
Şırnak Ağır Ceza Mahkemesine göndermesini talep etti.
Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından, sanık avukatlarının talebinin reddine karar verdi.
Avukatların tahliyeye ilişkin taleplerini dinleyen mahkeme başkanı Yılmaz, sabahki oturumda tanık olarak dinleneceğini açıkladıkları dönemin Şırnak
Valisi olan
İzmir Valisi Cahit
Kıraç'ın ise hazır olmadığını bildirdi.
Mahkeme heyeti, Vali Kıraç ile dönemin Kaymakamı Şenol Bozacıoğlu, Cizre cumhuriyet savcıları Tamer Tabel ve Atilla Ceylan ile Başkomiser
Muharrem Durmaz'ın önümüzdeki duruşmada tanık olarak dinlenmeleri için hazır edilmelerini istedi.
Mahkeme, ayrıca,
sağlık durumu dikkate alınarak emekli Albay
Arif Doğan ve tutuklu
emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın da tanık olarak dinlenilmesi için yazılan müzekkerenin cevabının beklenilmesine de karar verdi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına da karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
-İSTENEN CEZALAR-
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK'nın ''Adam öldürmek'', ''Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' ve ''Adam öldürmeye azmettirmek'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıklardan Cemal Temizöz'ün dokuz, Kamil Atağ'ın yedi, Tamer Atağ'ın iki, Adem Yakin'in yedi, Hıdır Altuğ'un üç, Fırat Altın'ın altı, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Sanık Temizöz'ün 1993'te Cizre'de ''Terörle mücadele ediliyor'' görüntüsü altında ''Korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak,
terör örgütü PKK'ya
yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı'' ileri sürülen iddianamede, grubun sorgulanan bu kişilerden bir kısmını öldürdüğü iddia ediliyor.