Programda
Diyarbakır Silvan’da 13 erin şehit edilmesiyle ilgili çarpıcı yorum ve analizlerde bulundular…
“BDP SORUMLULUK ALTINDADIR, NE YAPACAĞINA KARAR VERMELİLER, BU OLAYI MAZUR GÖSTERECEK BAHANELER İLERİ SÜRMEMELİLER”
Türkiye Gündemi’ne katılan Prof. Dr. Toktamış ateş bu 13 erin şehit edilmesinden sonra Barış ve Demokrasi partisinin fevkalade bir sorumluluk altında olduğunu, kendilerinin ne yapacağının kararını vereceklerini, bu olayı meşru ve mazur gösterecek bahaneler ileri sürmemelerini, eğer Türkiye’nin partisiyse Türkiye’nin acısına ortak olmaları gerektiğini söyledi. Olayı bir Türk-
Kürt çatışmasından ziyade bir eşkıya grubu ile düzenli ordunun çatışması olarak gördüğünü söyleyen
Toktamış Ateş, bu yapılanın cezasının verileceğini ama itidali de elden bırakmadan bu işin içinden çıkılması gerektiğini vurguladı.
“TERÖR VE PUSU İLE TÜRKİYE’Yİ BELLİ BİR YERE SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞANLARIN OYUNUNA GELMEMELİ”
Türkiye Gündemi’ne katılan T-24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, 13 askerin şehit edilmesinden sonra Başbakan’ın yaptığı açıklamayı çok önemsediğini söyledi. Akın, Başbakan’ın
Genelkurmay başkanına gönderdiği taziye mesajında, “
demokrasiden, hukuktan ve kardeşlikten taviz vermeden üstesinden geleceğiz” şeklinde bir ifade kullandığını, kendisinin de bunu çok önemsediğini ve bu kavramların alternatifinin olmadığını, gerçekten de
terörle şiddetle pusularla Türkiye’de parlamentoyu belli bir yere sürüklemeye çalışanların oyununa gelmemek gerektiğini belirtti.
“BU OLAYIN NİYE ŞİMDİ OLDUĞU SORGULANMALI, TÜRKLER VE KÜRTLER HEP BİRLİKTE SİLAHA VE KANA KARŞI DURMALI”
Türkiye Gündemi’na katılan Eski
Kültür Bakanı ve
Susurluk Kazası
Araştırma Komisyonu Üyeliğinde bulunmuş olan
Fikri Sağlar bu olayın niye şimdi olduğunun üzerinde durulması gerektiğini söyledi. Fikri Sağlar, tam da BDP’nin demokrasi ve hukukun dışına çıkmadan
Kürt sorununun parlamento zemininde çözülebilmesi için geniş bir konsensüs ortaya çıkmışken, böyle bir olayın yapılmasının arkasında Kürt sorununun çözülmesini istemeyenlerin olduğunu açıkça gösterdiğini belirtti. Sağlar, insanlarımızın var olan bu sorunu çözme doğrultusunda demokrasiden, hukuktan, haklar ve özgürlüklerden taviz vermeden çözüm beklediğini ama, bunun karşısında, kan döküldüğünü, can alındığını, bu durumda bu konuda en başta Kürt siyasetinin tepki göstermesi gerektiğini söyledi. Fikri Sağlar, Kürt siyasetçilerin sadece üzüntülerini dile getirerek değil, silahın mutlaka gömülmesi gerektiğini ifade ederek,
Kürtler ve Türklerin hep birlikte silaha, kana, öldürmeye karşı durması gerektiğini söyledi. Eski Kültür bakanı Sağlar; bu gün Türk ve Kürt siyasetinin hep birlikte bu olaya çok ciddi tepki göstermesi gerektiğini, “Kanı yerde kalmayacak” gibi hamasi nutukların dışında, “hayır Kürt sorunu çözülecek, Türkiye bu sorunu barış içinde çözecek bunu çözmek istemeyen, bunda sorumluluğu olan herkes bundan böyle bu sorumluluğun faturasını ödeyecek” şeklinde bir kararlılık göstermek gerektiğini vurguladı.
“İSTER TÜRK İSTER KÜRT OLSUN, AŞIRI MİLLİYETÇİLİKLERLE BİR YERE VARILAMAZ”
Programa katılan
Yazar Mario Levi de Türkiye’nin demokrasi ve hukuk yolundaki kararlılığını sonuna kadar göstermesi ve ancak böyle mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Levi bunun romantik bir bakış açısı gibi görünebileceğini ancak, hayatın kendisine her zaman için uzun vadede olsa
akıl yolunun kazandığını gösterdiğini ifade etti. Yazar Levi, böyle bir durumda ortamı gerebilecek demeçlerin verilmesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini, zaten Türkiye’nin de böyle bir yere sürüklenmeye çalışıldığını belirtti. Levi, ister Kürt ister Türk olsun aşırı milliyetçiliklerle bir yere varılamayacağını, itidalin ancak doğru yolu gösterebileceğini vurguladı.