Yargıtay Ceza Genel Kurulu, müebbet
hapis cezasına ilişkin kararı onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararına yapılan
itirazı reddetti.
Terör örgütü
PKK itirafçısı Sami Demirkıran, ''Ürperten İtiraflar'' isimli kitabında, Bitlis'in Yolalan beldesinde, 16 yıl önce 2 öğretmenin şehit edilmesi sırasında,
teröristlere bir sağlık memurunun
yardımcı olduğunu yazdı. Bunun üzerine
Devlet Hastanesi Sağlık Memuru
Celalettin Toktaş hakkında kamu davası açıldı.
Van
Cumhuriyet Başsavcılığının 26
Nisan 2002'de Toktaş hakkında hazırladığı iddianamede, ''Terör örgütü
elebaşı Abdullah Öcalan'ın, 'bölgenizdeki bütün Türkleri öldürün'
telsiz talimatı üzerine teröristlerin, Bitlis'in Yolalan köyünde
eylem yapma kararı aldıkları'' belirtildi. Terör örgütü mensuplarının, sağlık ocağının kapısını çaldıkları, sağlık memuru olarak çalışan Celalettin Toktaş'ın Bitlis'li olduğunu öğrendikten sonra söz konusu kişiyi bıraktıkları belirtilen iddianamede, ''Celalettin Toktaş'ın daha sonra
terör örgütü mensuplarına ''Burada öğretmenler de var'' diyerek, terör örgütü üyelerini öğretmen
lojmanlarına götürdüğü ifade edildi.
Celalettin Toktaş'ın, 2 öğretmenin kendisini daha önce tanımalarından faydalanarak kapının açılmasını sağladığı kaydedilen iddianamede, terör örgütü üyelerinin lojmanda kalan 2 öğretmeni otomatik
silahla öldürerek lojmanı ateşe verdikleri,
sanık Celalettin Toktaş'ın da bu eylemin icrasına bizzat iştirak ederek kolaylaştırdığı gerekçesiyle hakkında kamu davası açılması istendi.
Van 4.
Ağır Ceza Mahkemesi Celalettin Toktaş'a müebbet
hapis cezası verdi.
-MÜEBBET HAPİS CEZASI ONANDI-
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel
mahkeme kararını oy çokluğuyla onadı.
Daire, ''Terör örgütünün gerçekleştirdiği vahim eyleme sanığın fiilen katıldığının kabul edildiğine, sanık hakkındaki suç vasfının doğru belirlendiğine, sanığın savunmasının inandırıcı sebeplerle reddedildiğine ve verilen hükümde isabetsizlik görülmediğine'' hükmetti.
Bu karara katılmayan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin iki üye, karşı oy gerekçelerinde, ''Celalettin Toktaş'ın suç tarihinden önce veya sonra terör örgütü ile bir bağlantısı, ilişkisinin tespit edilmediği, örgüte sempati beslediğine dair bir izlenime bile rastlanmadığını'' belirtti.
Sanığın, tehdit altında, öldürülen öğretmenlerin lojman kapısını açtırdığı, yine tehdit altında geri gönderildiği ifade edilen karşı oy yazısında, sanığın, ''(Burada sadece biz mi varız, öğretmenler de var) şeklindeki söyleminin ve silah tehditi altında öldürülen öğretmenlere lojman kapısı açtırmak şeklindeki eyleminin hür iradesinin ürünü olmadığı, terör örgütüne yardım amacıyla yapılmadığı, içinde bulunduğu şartların etkisi altında tehlikeyi ortadan kaldırmak, dikkatleri farklı yöne yöneltmek,
ölüm korkusunun baskısı altında istem dışı refleks olarak geliştiğini'' kabul ederek, sanık hakkında
beraat kararı verilmesi gerektiğine işaret edildi.
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararına, karara katılmayan iki üyenin karşı oy gerekçeleri doğrultusunda itiraz ederek, onama kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının bozulmasını istedi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu itirazı reddetti.