USAK'ın resmi internet sitesinde 'Teröristle Mücadele, Zorunlu
Askerlik ve Uzmanlaşma' başlıklı bir yazı kaleme alan Laçiner, "Teröristle mücadele stratejisindeki en önemli zayıf halkalardan birini mücadelede yoğun bir şekilde zorunlu askerliğini yapan kişilerin kullanılması oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı. Zorunlu askerliğini yapan kişiler ile
teröristle mücadele etmenin maliyetinin yüksek ve etkisinin oldukça sınırlı olduğunu anlatan Laçiner, kısa bir eğitim sürecinden geçen askerlerle iyi bir
teröristle mücadele timi oluşturulmasının çok zor olduğu üzerinde durdu.
Laçiner, yazısında şu görüşleri savundu: "Birkaç aylık eğitim sonunda dünyanın en tehlikeli karakollarına gönderilen bu kişiler teröristler karşısında çok yetersiz kalmaktadır. Çoğu durumda bu askerler kendi hayatlarını ve arkadaşlarının hayatlarını tehlikeye atmaktadır. Terör mağduru bölgelerde de hassas noktalarda görev alan zorunlu askerliğini yapan kişiler, hayati istihbarat zaaflarına da yol açmaktadır. Binlerce kişi yeterli kontroller sağlanamadan hassas bölgelerde görev alabilmektedir.
Dağlıca baskınında terör örgütünün içeriden bilgi aldığı şüpheleri bunu doğrulamaktadır. Zorunlu askerleri terör bölgelerinde görevlendirmenin belki de en yıkıcı etkisi dehşet ve gerilimin diğer bölgelere de yayılmasında ortaya çıkmaktadır. Terör bölgelerinden
terhis olan askerler ise çoğu kez yaşadıklarını abartılı bir şekilde hayatlarının geri kalanında anlatmakta, bazı durumlarda yaşadıkları istisnaları genelleştirmekte ve bilmeden toplumsal kutuplaşmaya ve hatta terör örgütünün olduğundan büyük görülmesine yol açmaktadırlar. Terörle mücadelede profesyonelleşmenin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu ortada. Düzenli ordular ile teröristle mücadelenin en önemli handikabı teröristler karşısında nispeten hantal kalmalarıdır. Teröristle mücadelede mevcut yapı yeterince esnek ve hızlı değildir. Terörist saldırıların doğasına uygun, onunla mücadele edebilecek bir yapıya sahip olduğumuzu söyleyebilmek zordur. Bu yapıda ciddi revizyona gidilmesi şarttır." CİHAN