Halkın içinde
terörün uç salması ve kontaklar kurması halinde kuvvet bulacağını belirten Erdoğan, "Ama
halkın arasında güç bulamazsa güvenlik güçlerimiz terörün kökünü er ya da geç kazıyacaktır." dedi.
Teröre karşı dayanışmayı her zamankinden farklı sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, "Bu ülkede bizi bölmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bizim ilkemiz nedir? Yaradanı severiz yaradandan ötürü. Hiçbir ayrım yapmayacağız 70 milyon vatan evladımız canımız ciğerimiz, her şeyimizdir. Kimse öyle bir ayrım sokmaya gayret etmesin. Ama terör belasına karşı da hep beraber ele ele vereceğiz." diye konuştu.
Sivas'taki meydanda onbinlerce coşkulu kalabalığa hitap eden
Başbakan Erdoğan
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananlara değindi. Abdullah Gül'ün önünün kesildiğinden şikayetçi olan Erdoğan, Turgut
Özal, Süleyman
Demirel ve
Ahmet Necdet Sezer hangi sistemle seçildiyse, Abdullah Gül'ün de aynı sisteme seçiminin yapıldığının altını çizdi.
Muhalefet milletvekillerinin kendilerine yetkiyi kullanarak Meclis'e gelmediğini belirten Erdoğan, "Kaçtılar, gelmediler, gelmek isteyenlerin de önünü kestiler. Çünkü bunların sanatı bu. İnşallah demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olarak er veya geç cumhur kendi başkanını seçecek. Bunların derdi bu işin önünü tıkamak. Toplantı yeter sayısını 367'ye çıkarmak demek çoğunluğu azınlığa mahkum etmek demektir, bu budur." diye konuştu.
Milletin sandıkta gerekli dersi vereceğini vurgulayan Erdoğan, "Milletimiz 22 Temmuz'da bunun dersini verecek, bunu ben biliyorum. Sizin ira
denizi yok farz edenlere, yok sayanlara inşallah durmadan çalışarak sandıkta gerekli dersi vereceksiniz." şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasını sürdürürken, "Vur vur inlesin, Deniz
Baykal dinlesin" sloganları atıldı. Bunun üzerine
AK Parti Lideri, "Biz vurmaya değil, barışa geldik. Barışa geliyoruz, biz sevgi için kardeşlik için varız. Bugüne kadar bunu yaptık bundan sonra da bunu yapacağız." ifadesini kullandı.
Türkiye sevdasını yeniden tazelediklerini ifade eden Erdoğan, Atatürk'ün 19
Mayıs'ta Samsun'dan çıkıp
Amasya, Sivas ve Erzurum'la devam ettiğini hatırlattı. Erdoğan kendilerinin de Erzurum'dan başladıklarını kaydederek, "Bugün buradayız. İnşallah Amasya'da olacağız ve daha sonra Samsun'a geçeceğiz. Bütün bunlarla bir şeyi anlatmak istiyoruz. O da şudur; bu ülkenin istiklali uğruna tarihimiz boyuca canını feda eden aziz şehitlerimizi bir kere daha rahmetle, minnetle anıyoruz ve anacağız." dedi.
"KİMSE HALKIMIZIN VERMEDİĞİ YETKİYİ KENDİSİNDE ZANNETMESİN"
Cumhuriyetin tekel altına alınmasına tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiy
e devlet olarak önce halkına inanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti kurum olarak cumhurundur herhangi bir şahsın değildir. Kimse halkımızın vermediği yetkiyi kendisinde zannetmesin. İşte o da demokrasidir. Cumhuriyet cumhurun kurumsallaşmasıdır. Güç sizdedir, egemenlik sizdedir. Sivas'tan çıkan ses odur. Bugün de budur yarında o olacaktır. Kimse bunun üzerinde spekülasyon yapmasın. Bizler bu yolda yürürken hep buna inandık. Kim gibi inandık biliyor musunuz Aşık Veysel gibi inandık. Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece."
27 Mayıs darbesinin yıl dönüme rastladığı için konuşmasında Adnan
Menderes dönemine de atıflar yapan Başbakan Erdoğan, "1950'de halk 'Yeter söz milletindir' anlayışına
cevap verdi. Rahmetli Menderes'in çıkışıydı. Bugün ise yeter siz milletindir ifadesini duymak istemeyenler var, onu duymak istemeyenlere Sivas'ın bu en büyük meydanından sesleniyoruz. 1950'de 'Yeter Söz Milletindir' diyerek yola çıkılmıştır. Şimdi biz diyoruz ki buna bir ifade ekleyeceğiz. Yeter 'karar' milletindir. İşte bu kararı siz vereceksiniz. Ve inşallah Sivaslı kardeşlerim sizler bu atılan adımların yapılan yatırımların devam etmesini istediğinizi ortaya koyacaksınız. Türkiye'nin bir daha geri dönmeye asla tahammülü yok." diye konuştu.
İktidara gelmeden önce ülkenin inim inim krizlerle inlediğini hatırlatan AK Parti Genel Başkanı, hükümetin icraatlarından örnek göstererek gelinen mesafeyi anlattı. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmanın lafla değil icraatla olduğunun altını çizen Erdoğan, son 4.5 yıldır geçmişte şahit olunmayan bir değişim sürecinin yaşandığını iddia etti ve şunları kaydetti: "Son 50 yılın bazı alanlarda da son 79 yılın cumhuriyet tarihimizin en iyi
ekonomik seviyelerini gördü Türkiye. Her politikacının ağzına
sakız olan ama bir türlü çözüm iradesi ortaya konmayan sorunlar bu
iktidar döneminde tek tek çözüme kavuştu. Geçmişte Türkiye'nin ne tür sorunlarla boğuştuğunu, ne tür uçurumların kenarından döndüğünü siz çok iyi biliyorsunuz. Bu iktidarın nelere muktedir olduğunu neleri başardığını anlatıyorum."
"ONLARIN KALEMİ İDEOLOJİKTİR DOĞRUDAN YANA ÇALIŞMAZ"
TOKİ'nin temel atma törenleriyle ilgili bir
köşe yazarının eleştirisine de isim vermeden kürsüden cevap veren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Bir gazetede köşe yazarı çok rahatsız olmuş. Köşeleri yakalayanlar var oralardan yazarlar. Bu ülkede şu iktidarın yaptıklarıyla iftihar etmek gibi bir dertleri yok. Acaba nasıl karalarım hep bu gayret içinde oldular. Bu ülkede onlar üretenlerin peşine takılmadılar, tüketenlerin peşinde oldular hep. Biz ise hep üretiyoruz, ürettiklerimizin hepsine de yetişemiyoruz. Olumlu olanları da yazsana. Onların kalemi doğrudan yana çalışmaz, ideolojiktir, köşeleri böyle çalışıyor. Ne olursa olsun bizim kalemimiz burada, meydanda. Siz yazıyorsunuz, siz yazacaksınız."
Başbakan Erdoğan,
şehit aileleri gazi, dul ve yetimlerine TOKİ tarafından yapılacak konut imkanıyla ilgili
müjde verdi. Erdoğan'ın açıkladığı kolaylık 11 bin 110 aileyi kapsayacak. Uygulamayla kurasız, faizsiz, sabit ödemeyle 20 yıl vadeli konut verilecek. Erdoğan 100 bin YTL'lik konut için örnek verdi. 6 bin YTL peşin kalan paranın da yakl
aşık 210 YTL sabit olmak üzere 240 ayda ödenebileceğini kaydetti.
Erdoğan konuşmasında AB karşıtlarına da şu sözlerle yüklendi: "Şimdi AB'ye karşıyız diyorlar. 40 senedir AB'yle masaya oturup kalkıyorsun. Biz AK Parti olarak netice aldık. Türkiye bugün ihracatının yüzde 70'ini nereye yapıyor
Avrupa ülkelerine. Bu ihracaatımız olmazsa bu fabrikalarda çalışan işçimizin hali ne olacak? Kusura bakmayın ama bekara karı boşamak kolay. Bunların sorumluluğu yok. Biz sorumluluk taşıyoruz."