ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, öldürülmesinden 2.5 ay önce, Pakistan'ın eski başbakanı Benazir Butto ile telefonda görüştüğü ve Butto'nun Pakistan'da siyaset yaşamına geri dönmesine destek verdiği öne sürüldü. ABD basınında yer alan haberlere göre, Rice'ın telefonundan 1 hafta sonra Benazir Butto, geçen ekim ayında evine döndü. The Washington Post gazetesine göre ABD, son 1 yıldır bu yönde diplomasi yürütüyordu. Butto, 1996 yılında yolsuzluk suçlamalarıyla iktidardan inmeye zorlanmıştı. ABD'nin Butto'yu destekleme politikasının ardından Benazir Butto'nun kendisini aniden ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Zalmay Halilzad ile yemek yerken, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleriyle konuşurken bulduğu belirtiliyor. Washington Post gazetesine göre, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in siyasal geleceği bu yıl belirsiz bir yöne doğru gitmeye başlayınca Butto, ABD için terörizme karşı savaşta önemli bir müttefik olan Müşerref'i, ülkenin yönetiminde kalmada yardım edecek tek politikacı olarak görülmeye başlandı. Gazeteye göre Butto'nun öldürülmesi, Pakistan'ın ve Müşerref'in geleceğini ''kuşkulu'' konuma düşürdü. Butto'nun seçimlere katılmasının, Müşerref'in devlet başkanı olarak meşruiyetini sürdürmesine yardım edeceği düşünülüyordu. ABD'nin Institute of Peace adlı düşünce kuruluşunda uzman Alexander Thier, Taliban, mezhepçilik, etnik milliyetçilik gibi Pakistan'ı istikrarsızlaştırabilecek tehlikeli güçlerin bu aşamada devreye girmesi endişesini bildirdi. Washington Post, Butto'nun öldürülmesinin, çok yakında gerçekleştirilmesi öngörülen seçimlerde eski Pakistan Başbakanı'nın partisi olan Pakistan Halkın Partisi'ne (PPP) yarayabileceği tezini de öne sürdü. Gazeteye göre Butto'nun siyasal olarak geri dönüşü üzerinde ABD, en azından 18 aydır çalışıyordu. Butto ve Müşerref, bu çerçevede aracılarla işbirliğine başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın eski sözcülerinden Richard Boucher, İslamabad'a giderek Müşerref ile ve Londra ve Dubai'de de Butto ile biraraya gelerek aracılık yaptı. ABD'nin desteklemesiyle Butto ve Müşerref, ocak ayında ve Temmuz'da Dubai'de yüzyüze biraraya geldiler. Gazeteye göre bu, sıcak bir karşılaşma olmadı. Müşerref, Butto'ya karşı yolsuzluk suçlamalarından vazgeçilmesi isteğini reddetti. Müşerref'in Benazir Butto'yu, kendi partisinin başkanlığına yaşam boyu atanan ''Afrikalı diktatörlere'' benzettiği de gazetede yer aldı. Ağustos ayında Butto'nun ABD'ye yaptığı ziyaret ise dönüm noktası oldu. Butto, Boucher ve Halilzad ile biraraya geldi. Butto, eylül ayında ABD'ye bir ziyaret daha düzenledi. Aynı dönemde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2 numaralı ismi John Negroponte, İslamabad'a giderek Müşerref ile biraraya geldi. Gazeteye göre Negroponte, Müşerref'e verdiği mesajda, Butto'nun, Pakistan'daki yeni hükümetin yüzü olmasını istediklerini iletti. Müşerref'in, eski Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile Benazir Butto arasında, ''iki kötüden daha az kötü olan'' arasında bir seçim yapmaya zorlandığı belirtilirken, Müşerref'in ''isteksizce'' Butto'yu onaylamak zorunda kaldığı ifade edildi. Washington Post'a göre ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Savunma Bakanlığı ve istihbarat birimlerinde, Pakistan ile ilgili bu politikayı desteklemeyen ve bunu ''kötü fikir'' olarak niteleyenler de bulunuyordu. Gazeteye göre, anlaşmanın bir parçası olarak Butto, Müşerref'in eylül ayında üçüncü bir dönem için yeniden seçilmesini protesto etmeme sözü verdi. Bunun karşılığında Müşerref, Butto'ya karşı yolsuzluk suçlamalarını kaldırmayı kabul etti. Washington Post'a göre, Müşerref ile Butto arasındaki bu anlaşmasının son aşamalarında dahil olan ABD Dışişleri Bakanı Rice, Dubai'de bulunan Butto'yu aradı ve desteğini bildirdi. Bu telefon konuşmasından 1 hafta sonra, 18 Ekim'de Butto, Pakistan'a döndü, 10 hafta sonra ise suikasta kurban gitti. ABD, Pakistan'da seçimlerin ertelenmesini desteklemiyor. Butto'nun öldürülmesinin ardından konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey, ''Bu trajik olay yüzünden seçimlerin ertelenmesi veya iptal edilmesinin, Butto'nun anısına karşı adil olacağını düşünmüyorum. Bundan tek çıkar sağlayacak, bu saldırıyı gerçekleştirenler olacaktır'' dedi. AA