Topbaş, hükumetlerden dünyayı ve çevreyi kirleten üretimlerin engellenmesi için çağrı yapacak. Kadir Topbaş, UCLG Başkanı sıfatıyla Birleşmiş Milletler'de (BM) katılacağı toplantı için New York'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın açıklaması yaptı. UCLG Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çeşitli temaslarda bulunmak için New York'a gittiğini söyleyen Topbaş, çok yoğun bir programın kendilerini beklediğini ifade etti. Ziyaret çerçevesinde 8 Şubat tarihinde ilk olarak Brooklyn Belediye Başkanı Marty Markowits ile ardından Newyork Belediye Başkanı ve aynı zamanda iklim değişikliği konusunda çalışmalar yürüten Climate 40 (C40) grubunun yöneticisi Michael Bloomberg görüşeceklerini aktardı. Bloomberg ile C40 çalışmaları hakkında bilgi alışverişinde bulunacaklarını anlatan Topbaş, 9 Şubat günü ise BM'deki en üst sivil toplum temsilciliği HABITAT'ın icra müdürü Joan Clos ile görüşeceklerini söyledi. Aynı gün Türkiye'den ilk defa bir belediye başkanının konuşmacı olarak katılacağı BM Genel Kurulu'nda "Risk altındaki Kentler: Kentsel Yerleşimlerde Afet Risklerine Karşı Hareket Etmek" başlıklı panele katılacağını aktardı. Panelin ortaya koyduğu verilerin BM Uluslararası Afat Azaltma Strateji Merkezi 2011 raporunda yer alacağını belirtti. 10 Şubat 2010 Perşembe günü BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile bir görüşme yapacaklarını ifade eden Topbaş, görüşmede Dünya Yerel Yönetimler Birliği (UCLG) Birleşmiş Milletler'de en aktı bir şekilde temsili konusunu masaya yatıracaklarını bildirdi. Açıklamasının ardından Topbaş, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin "Daha önce UCLG BM düzeyinde temsil konusunda bir girişimde bulunmuş muydu?" sorusu üzerine Topbaş, kendi başkanlığı döneminde Dünya Yerel Yönetimler Birliği'nin daha aktif bir çalışma temposuna kavuştuğunu söyledi. Son dönemde UCLG'ye dünyada çok daha yakın ilgi ve alakanın başladığının altını çizen Topbaş, 2005 yılında UCLG Başkanlığını yürüten Paris Belediye Başkanı ile o dönemin BM Genel Sekreteri Koffi Annan ile görüştüklerini hatırlattı. 'ŞEHİRLER PLANSIZ GELİŞİRKEN DE BU ÜLKEDE VE ŞEHİRLERDE YÖNETİCİLER VARDI' Basın mensuplarının 3 yıl önce Davutpaşa'da yaşanan patlama ve Ankara Ostim Sanayi Sitesi'nde yaşanan patlamaları hatırlatarak, "Bu durumda 'bir ders alınmadığı' anlamını mı çıkarmamız gerekiyor?" sorusuna Topbaş, "Bir gerçek var. Bu ülkenin ve şehirlerin maalesef ulusal planları, ülke planları yapılmadığı için, bölge planları olmadığı için, bütün yerleşimlerde, sanayileşme sürecinde maalesef kendiliğinden gelişen şehirler var. Bu gelişme süreçlerinde kontrol altına alınmamış, düzensiz, kaçak, iskanı, ruhsatı olmayan bir çok yapı ve bu yapılarda yine ruhsatsız iş yerleri bulunmakta." dedi. Ruhsatsız iş yerinin yüz binlerce hatta milyonlarca ifade edilebilecek durumda olduğunu vurgulayan Topbaş, yapılan tüm denetimlere rağmen halen merdiven altı imalatların devam ettiğini belirtti. Bu gün yaşanan sonucun, yıllardır devam eden plansız kentleşmenin getirdiği sorun olduğunu kaydeden Topbaş, "Davutpaşa gayet iyi biliyorum ki; şehir surların dışına taşmaya başladığında hemen surların dışında yeni bir sanayi alanı olarak ortaya çıktı. Zeytinburnu'ndaki gecekondulaşma da Davutpaşa'nın tetiklemesiyle oldu. O zaman da bu ülkede de, şehirlerde de yöneticiler vardı. Bunları düzensizliğin getirdiği faturalar olarak görmekteyiz." diye konuştu. Ruhsatsız iş yerlerine verilen cezaların da yetersiz geldiğini söyleyen Topbaş, sorunun çözülmesi için ilgili bakanlıklarla ortak çalışmanın yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Ruhsatsız ve kaçak imalathanelerin sahiplerinin de yaptıkları işin riskini görmeleri gerektiğini belirten Topbaş, işyerlerini kiraya veren mal sahiplerinin de bu konuda belediyelere yardımcı olmasını istedi. 'BM GENEL KURULU'NDAN DÜNYA HÜKUMETLERİNE 'İKLİM' ÇAĞRISI' Basın mensuplarının BM Genel Kurulu'nda yapılacak panelde "Risk altındaki kentler" konusunda bir konuşma yapacaksınız. Sizin bu konuda ne gibi tavsiyeleriniz olacak?" şeklindeki sorusu üzerine Topbaş, günümüz yüzyılında dünyada iklim değişikliği ve bunun sebep olduğu ekolojik kıyametten bahsedildiğini anlattı. Şehirlerin giderek nüfusunun arttığını ve dünya nüfusunun yüzde 60-65'inin artık büyük şehirlerde yaşadığını vurgulayan Topbaş, şehirlerin bu tür afetlerden en çok etkilenen alanlar olduğunu bildirdi. Topbaş, "Bununla ilgili bu bölgeler ve bu tip alanlar, risk alanlarındaki yerleşim alanlarına dikkat etmek, buna göre orada kentsel dönüşüm yada bir başka alana taşımak suretiyle o yaşamları olası bir afetle mağdur etmeme adına bir refleks oluşturmak, yaşayan vatandaşların bilinçlendirmesi de önemli." şeklinde konuştu. BM Konferansında hükumetlere de bu konuda bir çağrı yapacaklarını anlatan Topbaş, "Hükumetler de gezegenimizi ve çevreyi kirleten, iklimleri etkileyen bir takım üretimlerle ilgili ciddi bir takım baskılar yapmalı ve o üretimlerin çevreyi kirletmeyecek şekilde dönüştürülmesi konusunda ciddi destekler vermeleri gerekiyor. Karbon salınımı sebebiyle özellikle fosil yakıtlardan kaynaklanan atmosferin kirlenmesinden kaynaklanan sıkıntıları biliyoruz. Bundan dolayı çevreci yakıtlara geçecek, belki hidrojen yakıtının bir an önce kullanıma sunacak, elektrikli araçların kullanılacağı bir sisteme geçmede hükumetlerin ciddi destek vermelerini sağlamak zorundayız." ifadelerini kullandı.