Topbaş,
AK Parti Zeytinburnu Seçim İrtibat Bürosu açılışı sırasında gazetecilerin, Kılıçdaroğlu'nun, İBB'ye bağlı şirketlerin bilançolarına ilişkin iddialarıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Kadir Topbaş,
''Düyun-u Umumiye diye bir yakıştırma yapmak hoş değil, ama o, onların geçmişinde var zaten. Kılıçdaroğlu ya siyaset yapmayı bilmiyor ya da kendisi müfettiş olmasına rağmen hesap kitaptan anlamıyor. Cevap vermek gereği bile duymuyorum aslında'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, belediyenin gelirlerinin önemli bir kısmının 2022'ye kadar ipotek altında olduğu iddiasına ilişkin de Topbaş, şunları söyledi:
''1 milyar 534 milyon dolar iç ve dış borcu var belediyenin. Bunun yarısı iç, yarısı da dış borç. Bir kısmı 2018'de, bir kısmı da 2023'te ödenecek şekilde ayarlanmıştır. Bizim bütçemiz açık ve şeffaftır. Belediyenin 1 lira bile ipoteği yoktur. Bu kadar net konuşuyorum. 'Belediyenin her şeyi ipotek altındadır' deme gafletinde bulunmalarını bir türlü anlamıyorum, hatta çok şaşırıyorum. Ben onları halka havale ediyorum. Bu kadar yalan yanlış siyaset yapanların İstanbul'da yeri yoktur. Siz onu paketleyip Ankara'ya gönderin. Bakalım Baykal onu nasıl karşılayacak.''
Belediyenin 23 şirketi olduğunu anımsatan Topbaş,
''3 şirketin 18 milyon lira civarında bir borcu var. 23 şirketten 3'ünün zararda olması bir anlam ifade etmez. Sonuçta bunlar ticaret yapan şirketler. Kar da zarar da edebilirler. 18 milyon lira abartılacak bir rakam değil. Anadolu'da bir belediyenin bile bu kadar borcu var'' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun, belediye başkanı olması halinde ekmeği 40
kuruş yapacağını söylediğinin ifade edilmesi üzerine Topbaş,
''Ekmek zaten 40 kuruş. Bunu bile bilmiyor. Farkında değil. Aslında partililerim 'Sen ona cevap verme' diyorlar. Çünkü bu sayede memlekette tutunmaya çalışıyor. Yapmaya çalıştığı, 'söyle, gündemde kal' mantığı. Bu siyaset etiğine sığmıyor'' diye konuştu.
Topbaş, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın ''belediyeyi borçsuz devrettikleri'' iddiasının sorulması üzerine de o dönemin belgeleriyle ortada olduğunu, Gürtuna'nın son döneminde, Belediye Meclisinin ona güvenmediği için borçlanma yetkisi vermediğini ifade etti.
''Kılıçdaroğlu'nun
canlı yayın teklifini neden reddediyorsunuz?'' sorusu üzerine de Topbaş, ''Canlı yayında muhatap bile olmam onunla. Bu kadar yalan yanlış konuşan, ekmeğin bile 40 kuruş olduğunu bilmeyen adamı nasıl muhatap alayım. Ona
reyting kazandırmak için böyle bir şeye girmem'' dedi.
Topbaş, yıllardır belediyecilikte tecrübe sahibi olan birisi olarak Kılıçdaroğlu'na bir tavsiyede bulunacağını belirterek, şöyle devam etti:
''Önce belediyeciliği öğrensin, kendi memleketinden aday olsun. Kendi memleketinde belediyeciliği öğrensin, sonra İstanbul'a gelsin. Yerel yönetimlere yönelik hiçbir projesi yok. Bu anlamda en ufak bir bir proje ortaya koymadı şu ana kadar. İSKİ başta olmak üzere yolsuzlukla gittiniz bu şehirden... Bu anlayışın defterleri 29 Martta dürülecek.''
Topbaş, Kılıçdaroğlu'nun, ''İDO'nun 283 milyon TL'lik
kanunen kabul edilmeyen bir gideri olduğu'' yönündeki iddiasına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
''İDO, dünyanın insan taşıyan en büyük filosuna sahip. 2003'te İDO zarar ediyordu. Hazine belediyelere, 'borçlanmaya kefil olurum, ama bir madde altında bunu görmem lazım' diyor. Neden çıktı bu kanun? CHP'li belediyeler Hazine'yi zarara soktuklarında, Karayalçın'ın Ankara döneminde çıkarıldı. Sefa Sirmen döneminde Kocaeli'nde, Gaziantep'te Celal Doğan zamanında Hazine'yi çok ciddi borçlandırdıklarından böyle bir yasa çıktı. 2002'de 'Kemal Derviş Yasası' olarak çıktı. Bunu bilmiyor mu? Milletin beynini mi bulandırmak istiyor?''
AA