“
İstanbul 2010
Kültür Başkenti” projesinin en önemli ayaklarından biri olan
Topkapı Sarayı'ndaki iyileştirme çalışmaları son bir yılda büyük oranda tamamlanırken,
Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Komutanlığı'nın kullandığı
depolar için hiçbir adım atılamadı.
Geçen bir yıl içinde Topkapı Sarayı alanı içindeki lise ve
hastane boşaltıldı. Tahliyesi beklenen ve İç Tedarik Komutanlığı'nca kullanılan binalar konusunda ilerleme kaydedilemedi.
750 bin metrekarelik alan üzerindeki sarayın farklı amaçlarla kullanılan birçok binası
tahliye edildi. Çamaşır, bot,
battaniye gibi eşyaların bulunduğu depolar ise hâlâ boşaltılamadı. Eski İstanbul 2010
Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, tam bir yıl önce Topkapı Sarayı'nın iyileştirilmesinin ajandalarında olduğunu açıklamıştı. Çolakoğlu, saray alanındaki Zührevi Hastalıklar Hastanesi, Matbaacılık
Meslek Lisesi,
Telekom binası ve İç Tedarik Komutanlığı'nın depolarının tahliyesinin gündeme alındığını söylemişti. Bu tahliyelerin ardından da, söz konusu tarihi binaların asıllarına uygun olarak korunması öngörüldü.
Geçen bir yıl içinde
Avrupa'nın en büyük araziye sahip saraylarından olan 750 bin metrekarelik Topkapı Sarayı alanı içindeki Matbaacılık Meslek Lisesi boşaltıldı, Zührevi Hastalıklar Hastanesi de
Sağlık Bakanlığı'ndan alındı.
Bakanlık, hastanenin boşaltılması çalışmalarını halen yürütürken, Telekom binasının da özelleştirmeden sonra bir protokolle kampüsten çıkarılması planlandı. Ne var ki, tahliyesi beklenen ve Milli
Savunma Bakanlığı İç Tedarik Komutanlığı'nca kullanılan binalar konusunda bir ilerleme kaydedilemedi. Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, binalarla ilgili son açıklamasında,
Milli Savunma Bakanlığı'nın tutumunu eleştirerek, “Bu kadar önemli bir mekânda tarihi tescilli yapıları iç tedarik komutanlığının bot-battaniye deposu olarak kullanması hangi
akıl, izan ve vicdanla izah edilebilir?” dedi.
2010
Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç de konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Sarayın asli fonksiyonlarıyla çakışan unsurların belirli bir plan dahilinde çıkarılması, öngörümüz. Saray içinde kalan binaların icra edilmesi gereken fonksiyonlarının nasıl icra edileceği de yine bir stratejik vizyon planı içinde, tarafların uzlaşmasıyla belirlenecek. Topkapı Sarayı ile ilgili projelerimizi, sarayın müze oluşunun 100. yılına, yani 2024'e kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Bu binaların tahliyesiyle, Topkapı
yabancı unsurlardan arındırılmış olacaktır. Topkapı Sarayı içinde
gezi parkuru ile şu anki ziyaretçi sayısı olan 2 milyonun üzerine çıkılmalı, mekân sayısı artırılmalı.”
Avdagiç, depolarla ilgili öngörüsünü de “Eminiz, Milli Savunma Bakanlığı da, arazilerin asıllarına uygun olarak korunması konusunda yardımlarını esirgemeyecektir” sözleriyle dile getirdi.
‘Asıl Darphane'
Boşaltılan binaların kütüphane, konferans salonu, gelen müzeciler için
lojman,
satış noktası ya da eğitim yerleri olarak kullanılabileceğini vurgulayan Topkapı Sarayı
Müzesi Müdürü
İlber Ortaylı bu yapılara kıymetli teşhir malzemesi konulamayacağını söyledi. Ortaylı, konuşmasında Darphane'ye de dikkat çekti: “İlk önce adam edilecek yer Darphane. Bizi Darphane kadar mahveden olmadı. 14 sene boşuna tuttular orayı. Halbuki, asıl orası çok lazım saraya. Hem
atölye, hem teşhir yeri olacak çünkü yeri de çok uygun.”
‘Prensipte anlaştık ama mesafe alamadık'
21
Nisan 2009'da Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘Sur-i Sultani' olarak bilinen, Topkapı Sarayı,
Gülhane Parkı ve
Sirkeci Garı'nı da içine alan tarihi yarımadada yapılacak düzenlemeleri
Milliyet muhabiri Ömer Erbil'e anlatmış sarayın çevresindeki binalarla ilgili olarak şu açıklamaları yapmıştı: “Matbaa, lise, Zührevi Hastalıklar Hastanesi, eski Gülhane Hastanesi, TSK'ya ait depolar Topkapı Sarayı için yeni mekânlar olacak. Buralar depo ve sergi alanı için kullanılacak. Matbaa boşaltıldı. Bir kısmı Röleve Müdürlüğü olarak kullanılırken, bir bölümünde ise saltanat arabaları sergilenecek.”
Milliyet'e yaptığı açıklamada Matbaa Lisesi'nin bu yıl sonunda boşaltılacağını, Gülhane hastanelerinin bir yeme içme mekânı ve müze deposu olarak kullanılacağını belirten Günay, Kara Kuvvetleri'nin kullandığı
deniz tarafındaki depolara da değinmiş, görüşmelerini
Genelkurmay Başkanı'yla yaptığını ifade etmişti.
Bu binaların tarihi mekân olduğunu, sarayın tüm depo ihtiyacını görecek büyüklükte olduğunu vurgulayan Günay Genelkurmay'ın prensip olarak onay verdiğini söylemişti.
Ne var ki, geçen yedi ayda, askeriyenin kullandığı binalar konusunda bir gelişme kaydedilemedi. Sonunda Ertuğrul Günay, 19 Kasım'da Topkapı Sarayı'nda düzenlenen bir etkinlikte, Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Komutanlığı'nın elindeki yapıları boşaltmamasına
isyan etti. Günay, İç Tedarik Komutanlığı'nın, Topkapı Sarayı alanı içerisinde, tarihi tescilli dört yapıyı
çamaşır, battaniye gibi eşyaların deposu olarak kullandığını belirterek, “Bu binaları Milli Savunma Bakanlığı'ndan istedik. Şu ana kadar mesafe alamadığımız tek kurum Milli Savunma Bakanlığı oldu. Bu kadar önemli bir mekanda tarihi tescilli yapıları iç tedarik komutanlığının bot battaniye deposu olarak kullanması hangi akıl, izan ve vicdanla izah edilebilir?” dedi.
Depoları almakta kararlı olduklarını söyleyen Günay şöyle devam etti: “Olumsuz yanıtı kabul edemem. Burada tarihi ürünler yok olma tehlikesi yaşıyor. Topkapı Sarayı'na tescilli 4 tane tarihi yapı var. Başka bir kurumun bu yapıları kullanması haksızlık.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan okul binasını aldık. Sağlık Bakanlığı'ndan hastaneyi aldık, bu dört depoyu da aldığımızda Topkapı Sarayı rahatlamış olacak. İç Tedarik Komutanlığı'nın deposunda çamaşır, iç çamaşırı, battaniye gibi eşyalar var bu depoyu boşaltacağız bunu belli bir vadede yapacağız.”
MİLLİYET