Trafik Kanunu'ndaki inanılmaz çelişki

İzmir'de yaşanan bir kaza, 24 yıllık Trafik Kanunu'ndaki inanılmaz çelişkiyi ortaya çıkardı.

Trafik Kanunu'ndaki inanılmaz çelişki

Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmayı asli kusur saymayan kanun, sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldırdı. Kaza mağdurlarının oluşturduğu dernekler, yeni düzenleme istiyor. Siyasilere yapılan çağrı ise ortak: "Alkol ve ehliyet konusu asli veya tali kusur değil, doğrudan suç kapsamına alınmalı." İzmir'de bir baba ile kızının belediye otobüsünün altında kalarak can verdiği kaza, Karayolları Trafik Kanunu'nu yeniden tartışmaya açtı. 1986'da çıkarılan kanunun 84. maddesinde asli kusurlar sıralanırken, listede alkollü ve ehliyetsiz araç kullanımının yer almadığı ortaya çıktı. Zaman'ın dün gündeme getirdiği haber trafikle ilgili sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçirdi. Mağdur dernekleri tali ve asli kusurların sıralandığı maddedeki çelişkinin biran önce giderilmesini istiyor. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı İhsan Memiş, uygulamanın bilirkişilerin inisiyatifine bırakılmamasını istiyor, "Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanımının asli kusur olarak belirtilmesi, hüküm verenlerin de işini kolaylaştıracaktır." diyor. Trafik ve İş Kazası Mağdurları Derneği Başkanı İsmail Tekpınar da, siyasetçileri 24 yıllık kanunun değişmesi için göreve çağırıyor. Avrupa Birliği'ndeki uygulamaları örnek gösterirken, Türkiye'de alkollü ve ehliyetsiz araç kullanımının cezasının çok ağır olması gerektiğini vurguluyor. Taşıt Sürücü Kursları Birliği Derneği Başkanı Vedat Şahin ise ehliyetsiz ve alkollü araç kullanmanın asli ya da tali kusur tanımı dışına çıkarılmasını doğrudan suç kapsamına alınmasını öneriyor. Uzmanlar, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmayı asli kusur olarak değerlendirmeyen Karayolları Trafik Kanunu'nun değiştirilmesini, alkollü ve ehliyetsiz araç kullananlara ağır yaptırımlar getirilmesini istiyor. Akdeniz Trafik Kazaları Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Emre Kılıçarslan, kanunların karmaşıklığından dert yanıyor. Ehliyetsiz olarak kazaya sebebiyet vermenin asli kusur sayılmadığına dikkat çeken Kılıçarslan, "Karayolları Trafik Kanunu değişmeli, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmak da asli kusur kabul edilmeli. Alkollüyken hiç kusuru bulunmayan bir yayaya çarpan araç sürücüsü, tazminat ödemiyor." diyor. Mehmet Kaya (80) ile Rahime Korkmaz'ın (36) ölümüne sebep olan, alkollü araç kullanmaktan ehliyetine iki defa el konulan İzmir Büyükşehir Belediyesi otobüs şoförü Hakan Türksever'in karıştığı kazanın bilirkişi raporu tartışılmaya devam ediyor. Konak ilçesi Kahramanlar semtinde 16 Haziran 2010 tarihinde meydana gelen kazayla ilgili bilirkişi raporunda hayatını kaybeden baba ve kızı asli, 18 aydır ehliyetsiz otobüs kullanan şoför Türksever ise tali kusurlu bulunmuştu. Rapor, Karayolları Trafik Kanunu'ndaki çelişkiyi de ortaya çıkardı. Kanunun, asli kusurların sıralandığı 84. maddesinde, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanma bulunmuyor. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Genel Başkanı İhsan Memiş, bu maddenin daha açık olması gerektiğini vurguluyor. Maddenin uygulamasının bilirkişilerin inisiyatifine bırakılmamasını isteyen Memiş, "Hakim, bilirkişilerin takdirine bakarak karar veriyor. Bilirkişiler konusunda çok sıkıntı var. Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanımının kanunda asli kusur olarak belirtilmesi, hüküm verenlerin de işini kolaylaştıracaktır." diyor. Dünya Mağdurlar Derneği Genel Başkanı Av. Yunus Akyol da söz konusu kanunun, takdiri bilirkişilere bıraktığına dikkat çekiyor. Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmanın cezasının artırılması gerektiğini, hattâ hapis verilmesini öneren Akyol, trafik kazalarında asli kusurları bilirkişilerin belirlediğini, raporlarına gerekirse Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nde itiraz edilebildiğini hatırlattı. Bu dairenin kararlarının da Adli Tıp Genel Kurulu'na götürülebildiğini kaydeden Akyol, "Buna rağmen yanlış bilirkişi, yanlış adli tıp kararları var. Kanunu iyi okumak da gerekiyor." diyor. Trafik ve İş Kazası Mağdurları Derneği (TİMDER) Başkanı İsmail Tekpınar, siyasi liderlerin söz konusu kanunu değiştirmesini talep ediyor. Avrupa Birliği'ndeki gibi Türkiye'de de alkollü ve ehliyetsiz araç kullanımının cezasının çok ağır olmasını isteyen Tekpınar, bu kanunun değiştirilmemesinin bazı kişilere rant sağladığını ileri sürüyor. Taşıt Sürücü Kursları Birliği Derneği Genel Başkanı Vedat Şahin de ehliyetsiz ve alkollü araç kullanmanın ne asli ne de tali kusur sayılabileceğini ifade ederek, doğrudan suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
<< Önceki Haber Trafik Kanunu'ndaki inanılmaz çelişki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER