Diyarbakır Lice’de 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Uzman Çavuş Yüksel Bayar ile 14 sivilin hayatını kaybettiği olaya ilişkin iddianamede çarpıcı ifadeler de yer aldı. İddianamede, şüpheli emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun 14 vatandaşın ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden olan operasyonu yönettiği, onun emirleri ile ateş edilmesi sonucu ölüm ve yaralanmaların meydana geldiği kaydedildi. İddianamede, Abdullah Akçakmak (35), Ali Nurettin Soyer (29) , Mizgin Cantürk (7) , Bayram Yıldız (2) , Hüseyin Cantürk (12) , Emine Kıraç (9) , Zana Çakır (17) , Ali Şanlı (35) , Saniye Boğan (61) , Mustafa Çakır (50) , Ali Canpolat (22), Kudret Ergün (25) , Muhyettin Gülen (50) ve Dilbirin Cantürk’ün (2) ölüm nedenlerine ilişkin yakınlarının ifadelerine de yer verildi.
‘Okuldan geldi, vuruldu’
Vatan Gazetesi'nde yer alan habere göre ölenlerden 12 yaşındaki Hüseyin Cantürk’ün babası Kerem Cantürk, oğlunun olaylar başladığında okuldan kaçarak eve geldiğini belirtti. Cantürk, evin bahçesinde iki basamak yüksekliğindeki beton zemini kendilerine mevzi yaparak uzandıkları esnada oğlunun sağ dizine isabet eden mermiyle yaralandığını söyledi. Bulduğu bir telefon kablosu ile oğlunun bacağına tampon yapmaya çalıştığını kaydeden Cantürk, ancak oğlunun kan kaybından vefat ettiğini ifade etti.
‘Roketle evimizi vurdular’
22 yaşındaki Ali Canpolat’ın kardeşi Ercan Canpolat da, olay günü evin duvarına roket ya da tank mermisinin isabet ettiğini, merminin duvarı delip geçtiğini, evlerinin yandığını, abisinin de vefat ettiğini belirtti. Canpolat ertesi sabah güneşin doğmasından hemen sonra, evlerinin basılıp erkeklerin komando bölüğüne götürüldüklerini anlattı. Olaylarda ölen 50 yaşındaki Muhyettin Gülen’in kızı Dürdane Kılıç da, babasının olay günü gittiği tarladan eşeği ile dönerken helikopterden açılan ateşle vurulduğunu, daha sonra yanına giden bir askerin tüfeğin dipçiği ile vurarak öldürdüğünü iddia etti.
PKK saldırdı denilmişti ama...
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın 1993’te uğradığı suikast sonucu öldürülmesinden sonra çıkan olaylar hakkında hazırlanan iddianamede, olay hakkında, resmi tutanaklarda PKK terör örgütü mensuplarının ilçeye saldırması nedeniyle bu sonucun meydana geldiğinin yazıldığı, ancak örgütün o gün ilçeye kendilerine ait hiçbir gruptan saldıranın olmadığını ileri sürdüğü ifade edildi. Aradan geçen 20 yıla rağmen de saldırıya katıldığı tespit edilen örgüt mensubunun da olmadığı ifadesi yer aldı.