Özal'ın son Orta
Asya gezisinde 'Türk birliği' kurulması için
protokol imzaladığını belirten
Erdem, bazı güçlerin bunu önlemek için Özal'ı öldürdüğünü söyledi. 10 yıl basın müşavirliğini yürüten Can Pulak ise Özal'ı şöyle anlattı: "O, cübbesiz bir
hizmet ve sevgi profesörüydü, bir gönül mimarıydı."
Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin
Ankara TOBB Üniversitesi'nde düzenlediği panelde,
dernek başkanı
Emin Başer, Prof. Dr.
İhsan Dağı,
işadamı Zeynel Abidin Erdem, Prof. Dr. Metin Lokmanhekim ve Can Pulak konuştu. Özal'ın yakın arkadaşlarından Zeynel Abidin Erdem, hatıralarını anlatırken, ölümüyle ilgili çarpıcı bir iddiayı dile getirdi. Özal'ın 'Türk birliği' kurma çalışmaları içinde olduğunu söyleyen Erdem, "Son
Orta Asya seyahatinde bu yönde önemli bir protokole imza atmıştı. Onun kuracağı birlikten ürken bazı güçler buna fırsat vermeden Özal'ı öldürdü." dedi. Erdem'in anlattığına göre, Özal, 1990'da Saddam'ın Kuveyt'i işgalini
Amerikan istihbaratından önce Başkan Bush'a bildirdi. ABD Başkanı bu bilgi karşısında şaşkınlığını şöyle ifade etti: "Turgut, benimle dalga mı geçiyorsun? Böyle bir şey olsa CIA günler öncesinden bana bildirirdi!"
Özal'ın ABD'den getirtip hem kendisine
başdanışman yaptığı hem de F-16 projesinin başına geçirdiği Prof. Dr. Metin Lokmanhekim, Özal'ı anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.
Teknoloji transferiyle ilgili bir anısını aktaran Lokmanhekim şöyle devam etti: "F-16 projesinde Amerikalılar, bilgisayar sistemlerini bize vermek istemiyordu. Bunun üzerine Özal, bize 'Gidin İsrail'le anlaşın' dedi. Sonuçta İsrail'le anlaştık. ABD'liler bize bir
faks geçti, 'Yarına kadar bize
cevap vermezseniz uçaklarınıza bilgisayar sistemi takmayacağız' diye. Özal da buna cevap olarak, 'Teşekkür ederiz, sizin sisteminize ihtiyacımız yok' diye bir faks geçti."
Can Pulak'a göre basının Özal'a saldırmasının tek sebebi paraydı. Pulak'ın "İlk kez açıklıyorum." dediği bir hatırası şöyle: "Özal, borcu bulunan basın kuruluşlarına
kredi verilmesini engelleyen bir
düzenleme yaptı.
Basın patronları bundan hiç hoşnut olmadı. Özal, patronlarla Harbiye Orduevi'nde bir uzlaşma toplantısı yaptı. Toplantıda karşılıklı sert restleşmeler yaşandı. Patronlar Özal'ı tehdit etti, o da 'İnceldiği yerden kopsun' dedi, geri adım atmadı. Sonuçta saldırılar başladı."