Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, kamuda çalışan memurların görevden alındıktan sonra yeniden göreve dönüşleri konusunda yapılmak istenen düzenlemeye sert tepki gösterdi. Bostan, 2 yıl süre ile isteğe bağlı olarak devlet memurlarının başka bir göreve atanmayabileceğini ve bunu yapan kişilerin karşısında hiçbir yargısal tedbirin olmayacağını belirtti. Bostan, Şişli’de FEM Dershanesi'nin tabelalarının indirilmesi konusunda ise, "Kanunsuzluğun bir göstergesi bunlar." değerlendirmesini yaptı.

Memurlar ile ilgili Meclis'te bulunan kanun tasarısı hakkında açıklamalar yapan Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan, memurların görevlerine geri dönmelerinin engellenmesine dönük çalışmaya tepki gösterdi. İstenmeyen memurların görevlerine son vermek için böyle bir düzenleme yapıldığını belirten Bostan, hukuki olarak kendisini haklı çıkaran bir karar getirmesi durumunda bile bu düzenleme ile bu kişinin işine geri dönüş imkanının ortadan kaldırıldığını ifade etti. Bostan, "Memur haksız yere görevden alındığında 2 yıl süre ile geri dönemiyor. Ancak 2 yıl sonra aynı yere değil, iktidar ya da idarecinin istediği yere gönderiliyor. İki yıl hiçbir şey yapamıyorsunuz, maaş bile alamıyorsunuz. İki yıl sonra Hakkari'ye, Şırnak'a ya da başka bir yere atıyor. Bunları yapanların da cezai müeyyideden uzak olmasını istiyor." şeklinde konuştu. 

Bunu yapan yöneticilerin hiçbir cezai sorumluluğu olmayacağının altını çizen Bostan, "Haklarında işlem yapılmıyor, size yaptıkları zulüm ile kalıyorlar. Kamu çalışanlarının en önemli güvencesi iş güvencesidir. Bunu ellerinden zorla almak istiyorlar. Memurların bütün haklarını gasp etmek istiyorlar. Memurların artık uyanması, gerekli tavrı ortaya koyması lazım. Özellikle taşeron, yandaş sendikalara da gerekli hesabın sorulması lazım. Eğer iş güvencesi giderse hiçbir memurun hayatını sürdürmesi mümkün değil. Çünkü iktidar istediği birimden başka bir birime, ya da istediği zaman seni görevden alıyor ve bütün hayatı bitiyor. Bunu sonlandırmanın yolu kamu çalışanlarının kendi haklarına sahip çıkmasıyla gerçekleşecek." ifadelerini kullandı. 

Kanun tasarısına karşı gerekli tepkiyi bundan sonra göstereceklerini belirten Bostan, bunun hayatlarına, yaşama haklarına saldırı anlamına geldiğini kaydetti. Bostan, meşru müdafaa ve her türlü eylemi yapma haklarının doğduğunu anlattı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hiçbir uyarı yapmadan FEM Dershanesi'nin tabelalarını 'izinsiz oldukları' iddiasıyla sökmesi konusuna da değinen Bostan, yapılan işin kanunsuzluğun bir göstergesi olduğunu vurguladı. Hukuken bir emir gelmeden belediyenin kendi inisiyatifi ile iş yapmasının doğru olmadığını belirten Bostan, "Kanunsuzluğun bir göstergesi bunlar. Kanun ortada yok. Kendileri gelin güvey oluyorlar. Bunun hesabını mutlaka verecekler. Hukuk karşısında emir gelmeden belediyenin kendini görevli sayması, abesle iştigalden başka bir şey değildir." dedi. 

Tabelaları indiren kişilerin 'emir büyük yerden' şeklindeki açıklamalarını da değerlendiren Bostan, "O zaman emri yazılı olarak verirler. Herkese, kurumlara da bildirilir, idari birimlere de duyurulur. Ona göre herkes tedbirini alır." dedi. Hukukta böyle bir sözlü ifadenin hiçbir öneminin olmadığını belirten Bostan, yazılı talimatla devletin işlerinin yürütüleceğini söyledi. Bostan, "Bunu kabul etmek doğru bir şey değil, hukuk devletinin ortadan kaldırılması için her türlü akla hayale gelmeyen kurnazlığı, her türlü yanlışı yapmaya devam ediyorlar. Bunlara mutlaka bu millet bir gün hesap soracak, dur demeyi bilecektir. Buna inanıyorum. Millet gerektiği zaman gerektiği cevabı verecektir." şeklinde konuştu.

CİHAN