Türk Halkına uygulanan müthiş bir algı operasyonu!

Farkında mısınız, rüşvet ve yolsuzluğu değil bugünlerde çok başka şeyleri konuşuyoruz

Türk Halkına uygulanan müthiş bir algı operasyonu!

Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından gündem baş döndürücü bir hızla ilerlerken yaşananlar artık takip edilmesi zor bir hal aldı.

Operasyonun ardından Türkiye, bazı siyasilerin ve yakınlarının da adının karıştığı rüşvet, kara para aklama ve yolsuzluk iddialarını konuşurken bir anda kendisini çok farklı meseleleri tartışırken buldu.

Şüphesiz yolsuzluk operasyonlarının, 2500 polisin yer değiştirmesinin ve hukukun işlevsiz hale getirilmesinin yerini paralel devlet, çete, örgüt, dış mihraklar, haşhaşinler gibi söylemler aldı. Asıl konu, bu temellendirilemeyen iddiaların gölgesinde unutulmaya yüz tuttu, hem de müthiş bir medya karartması ve yönlendirmesiyle... 

Gündem değiştirme çabası olarak algılanan olayları  arka arkaya sıralarsak...

*Operasyonun ardından ilk ortaya atılan söylem Halkbank'ın ticari sırlarının yabancıların eline geçtiği, bankanın itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı şeklindeydi. Banka 2 kez sırların güvende olduğunu açıklamasına rağmen bu iddia en üst perdeden dile getirildi.

*Bu sırada operasyonla Türk ekonomisinin hedef alındığı iddia edildi. Başbakan Erdoğan 120 milyar dolar, İçişleri Bakanı Efkan Ala, 104 milyar doların buharlaştığını söyledi. Başbakan yardımcısı Ali Babacan'sa dalgalanmadan kaynaklanan zararın 49 milyar dolar olduğunu ifade ederken bu para borsa işlemlerinden gerçekleşti. Hükümet ve yargı arasında krizin yol açtığı güvensizlik sebebiyle düşen BIST daha sonra gelen alımlarla zararını büyük oranda telafi etti.

*Efkan Ala, ‘bir banka 17 Aralık öncesi yaptığı alımlarla 2 milyar dolar kar etti, belgemiz var’ iddiasını dile getirdi. Bank Asya’ya medya üzerinden karalama kampanyası başlatıldı. Bank Asya, işlemlerini kamuoyuna sundu, böyle bir kârın olmadığı, zaten o büyüklükte bir kar elde edilmesi için 50 milyar dolarlık bir alımın yapılması gerektiği ortaya çıktı. Ancak halkın kafası karıştı.

*Miting alanlarında Başbakan Erdoğan devlet içinde yuvalanmış çete, inlerine girip ortaya çıkaracağız, paralel devlet operasyonu, uluslararası işbirliği içindeki yerel taşeronlar gibi argümanları öne sürerek konuyu komplo kuruldu düzleminde getirdi, gözaltı kararını uygulayan polislerle ilgili 'lahmacun yemek, tesbih sallamak' iddialarını dile getirdi.

*Düğmeye basılmışcasına 4 gazetede birden ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardione’ye atfen “Halkbank’ın İran’la ilişkilerinin kesilmesini istedik dinlemediler. Bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz” dediği iddiası yer alırken Başbakan Erdoğan da buna istinaden ‘‘işinizi yapın. Biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz’’ dedi. Büyükelçinin öyle bir konuşma yapmadığı kısa sürede ortaya çıktı. O konuşma tekrarlanmadı.

*Savcı Zekeriya Öz’ün Dubai’de ailesiyle yaptığı tatil, Sabah ve Takvim Gazeteleri’nden 77 bin TL’lik tatil diye sunuldu, 22 kere yurtdışına gittiği söylendi, Savcı 'iddialarını ispat etsinler istifa ederim' dedi. Dubai'ye gittiğini, ancak masrafları cebinden ödediğini basın açıklamasıyla belgeleriyle kamuoyuna sundu.  Savcı Öz bu arada görevden alındı. Bunun yanısıra 2. Operasyonu başlatan Savcı Muammer Akkaş da görevinden oldu

*Yeniden yargılama tartışması ortaya atıldı. Orduya kumpas kurdular söylemiyle Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi özel yetkili mahkemelerce görülen, son dönemin en büyük davalarının yeniden görülmesi için yasal zemin oluşturacak düzenleme için ilk adım atıldı, Türkiye günlerce yeniden yargılamayı konuştu, konuşuyor.

* Fethullah Gülen Hocaefendi’nin yasadışı şekilde kaydedilen, farklı tarihlerde yaptığı telefon görüşmeleri internet üzerinden yayıldı. Konuşmalarda herhangi bir suç unsuru olmamasına rağmen başlatılan algı ve karalama operasyonu gazete manşetleriyle devam ediyor

*Başbakan Erdoğan AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada Hizmet hareketine atfen ‘Haşhaşinler’ ifadesini kullandı.  Bin yıl önce Selçuklular döneminde korku ve dehşet salan, intihar eylemleri düzenleyen ilk terör örgütünün, dünyanın dört bir tarafına yayılmış ve gönüllere girmeyi şiar edinmiş bir hareket için söylenmesi manidar bulunuyor. 

Neticede Türk halkı yolsuzlukları, evlerden çıkan kasaları, ayakkabı kutularına saklanmış paraları, hediye edilen saatleri, yerleri değiştirilen polisleri, eli kolu bağlanan savcıları, Adalet Bakanı’na bağlanmaya çalışılan yargıyı değil, olmayan paralel devleti, çeteyi, virüsleri, ses kayıtlarını, haşhaşinleri konuşmak zorunda bırakılıyor, bu da çok ilginç bir algı operasyonu olarak tarihe geçiyor.

SAMANYOLUHABER.COM
<< Önceki Haber Türk Halkına uygulanan müthiş bir algı operasyonu! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER