Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin deprem kuşağında bir
ülke olduğu için olası afete karşı
hazırlık yaptıklarını, afetlerde en önemli
hizmetlerden birinin sağlık olduğunu söyledi.
Afet dönemlerinde
arama kurtarma çalışmaları sonrasında yaralılara yapılacak ilk müdahalenin ve hastaların en yakın merkezlere sevkinin hayati önem taşıdığını ifade eden Küçükali, depremde
hastanelerin kullanılamaz hale gelebileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Küçükali, depremlerde hastanelerin çoğunun artçıların da etkisiyle önemli
hasar gördüğünü hatırlatarak, ''Hastalar, hastanede kalmak istemiyorlar. Hekimler de
psikolojik olarak
ameliyat yapmakta imtina ediyorlar. Çünkü, hastayı ameliyat ederken artçılar olabiliyor, bu da hata yapmalarına neden olabiliyor'' dedi.
Türk Kızılayı olarak insan sağlığını her şeyin üstünde tuttuklarını vurgulayan Küçükali, afet dönemlerinde kolay, hızlı ve güvenli sağlık hizmetinin verilmesinin yollarını araştırdıklarını, bu kapsamda denizde ikamet eden, yüksek kapasiteli bir hastane projesi hazırladıklarını bildirdi.
100 YIL ÖMÜRLÜ
Ukrayna'da römorkörle her yere çekilebilen altı
beton, motorsuz ve yüzen
oteller yapıldığını öğrendiklerini anlatan Küçükali, şunları kaydetti:
''Otel amaçlı yapılan gemilerin, hastaneye dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini araştırdık ve olabilirliğini öğrendik.
Projemizi
Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'a ilettim. Bakanımız, 1999'daki büyük depremde İDO'nun genel müdürüydü. O dönemde İDO'nun gemileriyle Yalova'dan
İstanbul'a çok ciddi
taşıma yapmıştı. Ben, bu projeden bahsettiğimde, 'Ben de böyle bir proje yapılması için İDO'da bir mühendis arkadaşımızı görevlendirdim. Bunu hemen projelendirin' dedi. Ben de hemen İDO Genel Müdürümüzle konuştum ve konuyla ilgilenen mühendis ve Denizcilik Müsteşarımız ile bu beton üzerine yapılmış otelleri hastaneye çevirebilir miyiz diye bir
Ar-Ge çalışması yaptık ve Türkiye'ye böyle bir hizmeti getirebilmek için kolları sıvadık.''
Yüzen hastanenin yaklaşık 100 yıl ömrünün bulunduğunu belirten Küçükali, projenin gerçekleşmesiyle olası bir afet halinde kolay, hızlı, güvenli ve kaliteli bir sağlık hizmeti verebilmenin huzurunu yaşayacaklarını söyledi.
''RÖMORKÖRLE HER YERE ÇEKİLEBİLECEK''
Küçükali, yüzen hastanenin en önemli özelliğinin, ''afet dönemlerinde ihtiyaç duyulan bölgeye en yakın
limana römorkörle çekilip demirleyerek hızlı bir şekilde hizmet verilebilmesi'' olduğunu dile getirdi.
Hastanenin başlıca özelliklerini, ''İçine
ambulans girebilecek, helikopter pisti olacak, 5 büyük ameliyathanesi bulunacak ve yüksek kapasitede
yatak sayısı olacak'' diye sıralayan Küçükali, hastanenin olağanüstü haller dışında normal günlerde de hizmet vereceğini kaydetti.
Küçükali, gelişmiş bir hastanede olması gereken her şeyin yüzen hastanede olacağını belirterek, ''Galoş odası bile olacak.
Uydu aracılığıyla koordinasyon merkezleriyle bağlantı da sağlanacak'' dedi.
''LİMANIN BELİRLENMESİNİ BEKLİYORUZ''
Projenin hayata geçirilmesi için Temmuzda Ukrayna'ya gittiklerini anlatan Küçükali, ''Ön görüşmeleri yapılarak
anlaşma sağlandı. Ancak yüzen hastanenin Türkiye'ye getirilmesi için
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hastanenin demirleyeceği limanı belirlemesi bekleniyor'' diye konuştu.
Küçükali, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş'ın, yüzen hastanenin demirleyebileceği liman için çalışma yaptığını, limanın belirlenmesinden sonra gerekli işlemlerin tamamlanarak en kısa sürede yüzen hastanenin Türkiye'ye getirileceğini kaydetti.
AA