Son yıllarda ele geçirilen eroin maddesi miktarı ve çökertilen organizasyonlar göz önüne alındığında, AB ülkelerinin tamamının ele geçirdiği uyuşturucu madde miktarını tek başına yakaladığı belirtilen Türk güvenlik güçlerinin, uyuşturucu madde kaçakçılığına karşı yürüttüğü mücadeleden çeşitli uluslararası raporlarda övgüyle bahsediliyor.
AA muhabirinin, Emekli Emniyet Müdürleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nce çıkarılan Çağın
Polisi Dergisi'nin 2006
Aralık ayı özel sayısında yayınlanan
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Ahmet Pek'in ''
Uyuşturucu ile Mücadelede Türk Polisinin Yeri'' konulu makalesinden derlediği bilgilere göre, uyuşturucu maddeler arasında en yaygın ve tehlikeli olanları, afyon ve türevleri,
kokain maddesi, sentetik uyarıcılar ve esrar maddesi olarak gösteriliyor.
Esrar maddesi çoğu zaman
terör örgütü PKK'nın, özellikle
doğu illerinin kırsal kesimlerinde örgüt yandaşlarına, örgüte gelir elde etmek amacıyla yaptırdıkları kaçak
kenevir ekimi ile iç pi
yasaya sürülüyor, zaman zaman
Afganistan,
Arnavutluk ve
Lübnan kaynaklı esrar maddesinin kaçakçılığı,
Türkiye'ye veya Türkiye üzerinden
Avrupa ülkelerine gerçekleştiriliyor.
Eroin kaçakçılığında
üretim bölgesi olan Afganistan ve çevresi ile
tüketim bölgesi olan Avrupa ülkeleri arasında bulunması sebebiyle bu maddenin kaçakçığından olumsuz etkilenen Türkiye, değişik cins uyuşturucuların çift akımlı kaçakçılığına maruz kalıyor.
Dünya yasa dışı eroin ihtiyacının yüzde 90'ına yakınını karşılayan Afganistan'daki bu yasa dışı ekime,
Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere birçok uluslararası güç çare bulamıyor.
Uyuşturucu madde kaçakçılığının artık sadece ülkeler arası değil, kıtalar arası işlenen bir suç haline geldiği, özellikle son yıllarda ele geçirilen eroin maddesi miktarı ve çökertilen organizasyonlar göz önüne alındığında Türkiye'nin tek başına AB ülkelerinin tamamının ele geçirdiği madde miktarını yakaladığının görüldüğü kaydediliyor.
Türk güvenlik güçlerinin bu başarısının sebebi ise özel olarak seçilmiş, tamamı temel eğitimden geçirilmiş, üstün gayret ve çaba ile çalışan seçkin personele sahip olması, ülkenin uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadeleyi bir öncelik alanı olarak görmesi ve mücadeleye yönelik büyük miktarda kaynak ayırması olarak gösteriliyor.
-UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEDE TÜRKİYE-
Uyuşturucu madde bağımlısı sayısının ülkede endişe verici boyutlarda olmamasına rağmen konuya son derece ciddi ve profesyonelce baktığı belirtilen Türk
emniyet güçlerinin,
zehir tacirlerine ve uyuşturucu madde kaçakçılığına karşı yaptığı kararlı mücadeleden uluslararası raporlarda da övgüyle bahsediliyor.
AB 2005 Yılı İlerleme Raporu'nun uyuşturucuyla mücadele bölümünde
Emniyet Genel Müdürlüğü ve
jandarma tarafından uyuşturucu madde ticaretiyle mücadele konusunda birtakım başarılı operasyonlar yapıldığı, Türkiye'de
rekor miktarda eroin ele geçirildiği kaydediliyor.
Üye devletlerdeki polis kuvvetleriyle
işbirliği içinde büyük miktarlarda müsadereye yol açan, çok sayıda
kontrollü teslimat yürütüldüğünün belirtildiği raporda, Türk kolluk kuvvetlerinin sadece kişileri tutuklamak yerine
kaçakçılık şebekelerini çökertmeyi hedefleyen daha gelişmiş
soruşturma teknikleri kullanmaya başladığı vurgulanıyor.
ABD
Dışişleri Bakanlığınca 2005 Dünya uyuşturucu değerlendirmelerine ilişkin
Mart 2006 tarihli Uluslararası
Narkotik Kontrol
Strateji Raporu'nun Türkiye hakkında belirtilen hususlarla ilgili olarak yapılan değerlendirmelerinde de Türk Hükümetinin yüksek miktarlardaki mali ve insan kaynağını uyuşturucu mücadele faaliyetlerine adadığı, diğer bölgesel faaliyetlerin yanı sıra ''Containment Operasyonu''nda
kilit rol oynamaya devam ettiği belirtiliyor.
Türk mücadeleci birimlerinin Avrupa ve ABD birimleri ile yakın işbirliği içerisinde oldukları ve özverili bir şekilde kendilerini narkotik kaçakçılığının yok edilmesine adadıklarının vurgulandığı raporda, Türk görevlilerinin DEA ile mükemmel bir işbirliği sergiledikleri ve teknik olarak ilerlemeler gösterdikleri kaydediliyor.
-AVRUPA'DA EN YÜKSEK UYUŞTURUCU YAKALAMA ORANI-
UNODC 2006 Dünya Uyuşturucu Raporu taslağının
analiz bölümünde de Avrupa'daki en yüksek uyuşturucu yakalama oranının Türkiye'ye ait olduğuna dikkat çekilerek, Türkiye'nin bu konumunu kesintisiz bir şekilde 1987 yılından beri muhafaza ettiği ifade ediliyor.
Raporda, Türkiye'nin 2004 yılında uyuşturucu yakalama oranını iki kattan fazla arttırarak, tüm Avrupa ülkelerindeki yakalama oranının yüzde 47'sini tek başına sağladığı vurgulanıyor.
AB Konseyi
Mayıs 2006 Raporu'nda ise 2004 yılında Türkiye'nin dünya genelindeki eroinin yüzde 15'ini, İran'ın yüzde 8'ini ve Pakistan'ın yüzde 6'sını yakaladığı belirtilerek, gelecekteki tüm ilişkiler içerisinde Türkiye'ye özel önem verilmesi isteniyor.
-İSTİHBARAT VE BİLGİ PAYLAŞIMI-
Türk kolluk kuvvetlerinin organize suçlarla mücadelede diğer AB ülkeleri ile çok daha yüksek seviyelerde istihbarat/bilgi paylaşımı için çaba sarf ettiğinin kaydedildiği raporda, ''AB bunu
teşvik etmek için kolektif yollar aramalıdır'' deniliyor.
Hollanda Ulusal Suç Birimi 2006 Yılı Planı Raporu'nda ise geçen 5 yılda Türk polisinin çok daha profesyonel hale geldiği, yasalar ve düzenlemelerin uyumlaştırıldığı,
yönetici pozisyonunda bulunan polis yetkililerinin hepsinin
İngilizce konuştuğu kaydediliyor.
Organizasyonun yapısı ve kullanılan metotların da uyumlaştırıldığının bildirildiği raporda, ''Türkiye şu an demokratik bir Batı-Avrupa Polis Gücü olarak tüm gereksinimleri tam olarak karşılamaktadır'' ifadesine yer veriliyor.