Türk halkı, olayların perde arkasını okumayı öğrendi Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, ülkede yaşanan olaylarla ilgili CİHAN'a açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Aytekin Sır, insanların yaşadığı acılarla hadiselerin perde arkasını öğrendiğini söylüyor. "Üzüldüğüm nokta biz bunları hep acı ile öğreniyoruz. Hizbullah'la ile PKK'yla öğrendik. Bir sürü insanın dağda, bayırda ölmesiyle öğrendik. Bunlar bizim evlatlarımızdı, bizim vatandaşlarımızdı. Bu bir ayıpsa; bu bizim ayımızdı. Biz bu gençlerimizi eğiterek iyi bir noktaya getirmek yerine çocuklarımıza sahip çıkamadık.'' diyen Sır, yeni neslin artık aynı tuzaklara düşmediğini vurguluyor. Toplumu medyanın yönlendirdiğine dikkat çeken Sır, Türkiye'nin genel yapısına bakıldığında paranoyak bir yapıya sahip olduğunu belirtiyor. Toplumda ahlaki anlamda bir yozlaşma olduğunu anlatan Sır, bunun sebebini ise ''Biz çocuklarımıza aile olarak hiçbir ahlaki değeri çok net olarak veremiyoruz.'' diye açıklıyor. Türkiye'nin genel yapısına bakıldığında paranoyak bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Sır, "Bu da tesadüfen olmadı. Türkiye üzerinde çok fazla oyun oynandı, halada oynanıyor. Oynanırken ipler hep dışarıda başkasının elinde değil, içerde de bunun pek çok aktörü var. Bunlarda aynı şekilde insanların, sizin şüphe ettiğiniz olayların doğru çıkması haline bunlar artmaya başlıyor. 2 tane uç var burada. Bu uçlardan birisi sizi paranoyak yapmaya çalışıyor. Diğer taraftan da siz bunları yakaladığınızda haklı olduğunuzu görüyorsunuz. Benim kuşkularım doğruymuş diye düşünmeye başlıyorsunuz. Oyunun çıplaklığını tümüyle seyredince şaşırıyorsunuz ve daha fazla paranoyak oluyorsunuz." diyor. "BOMBA, İSTER DİYARBAKIR'DA PATLASIN İSTER ANKARA'DA HEPSİNİN AYNI KAPIYA ÇIKTIĞI BİLİNİYOR" Türkiye'nin artık bu oyunların perde arkasını yaşayarak çok rahat okuduğunu belirten Sır, gelişmeleri bu anlamda olumlu bulduğunu söylüyor. "İnsanlar, birinin plan yapıp Diyarbakır'da bir bomba patlattığı zaman bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Bunu kimin patlattığını, altına siz ister PKK yazın ister farklı şey yazın hepsinin aynı kapıya çıktığını insanlar çok iyi biliyor." diyen Sır, bombanın Ankara veya Diyarbakır'da patlamasının da gerçeği değiştirmediğini ifade ediyor. Bu çözülme vesilesiyle Türkiye'nin çözüldüğünü söyleyen Sır, "Seçim öncesi ben 'Bu insanlar oyunu göremeyecekler mi?' diye çok endişe ediyordum. Ama seçim sonuçları insanların bunu çok iyi okuduğunu ve bu işe fırsat verilmeyeceğini, 12 Eylül öncesi yapılan bir takım tezgahların yeniden ortaya konulmasının kimseye fayda sağlamayacağını, bunu halkın okuduğunu gösterdiler. Üzüldüğüm nokta ise biz bunları hep acı ile öğreniyoruz. Örnek verdiğim olaylarda kim bilir kaç kişi öldü, kaç kişinin canı yandı. Taksim, İzmir, Şanlıurfa, Mersin'de planlanan bombalar patlamış olsaydı kim bilir kaç kişinin canı yanacaktı. Ne için bunlar? Bunların arkasını gördüğünüz zaman, bu insanlara yazıklar olsun diyorsunuz. Ama bir taraftan da 'Siz bu oyunu oynamayın biz bu oyunu gördük. Daha sonrasında size dersinizi verdik' diye halk çok güzel cevap verdi." diye konuşuyor. Irak başta olmak üzere komşu ülkelerdeki gelişmelerin Türkiye'yi olumlu ve olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Sır, devlet olmasın diyenlerin oraya bakarak 'Devlet olmadığında böyle bir şey oluyor' dediklerini aktarıyor. Yaşananların Türkiye'nin de başından geçtiğini dile getiren Sır, "Birileri Hz. Ali'nin türbesine bomba koyuyor, öbürleri gelip Sünnilerin bir camisine bomba koyuyor. İkisini de yapan aynı kişi. Biz bunları o kadar çok gördük ki. 12 Eylül öncesinde gördük. Aynı kampta solcu ve sağcıların beraber eğitildiğini gördük. Aynı yerden beslenen ve emir verilen gruplar gördük. Bunların hepsini acıyla öğrendik. Onun için Türkiye artık bu oyunlara gelmiyor. Bu anlamda çok açık bir fikirlilik yakaladı. Yani bir olay olduğunda onun perde arkasını okuyabiliyor. Irak'taki olayı da okuyabiliyor. Türkiye böyle olmasın diye de gayret göstermeye çalışıyor. Biz de bölgedeki bataklığa çekilmeye çalışılıyoruz. İnsanımız aklıselimle bu işten uzak kalmayı becerdi. İnşaallah bundan sonrada bu bataklara girmeyecek." şeklinde konuşuyor. CİHAN