Türkiye hukuk tarihinde ilk defa 4 ayrı resmi kurum tarafından hazırlanan 7 raporda, bir
belgenin altındaki
imzanın gerçekliği tescillenmişti. İşte Emniyet, Jandarma,
TÜBİTAK ve
Adli Tıp'ın raporları:
Jandarma Kriminal: Belgedeki imza ile Çiçek'in mukayese imzaları arasında genel şekilleri yönünden benzerlik var.
Adli Tıp: Belgedeki imzayla
Albay Çiçek'in mukayese imzaları arasında biçimsel olarak benzerlik saptandı.
TÜBİTAK: Belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadı.
Emniyet Kriminal: İmza Albay Çiçek'in eli mahsulü.
Belgenin orijinalinin ortaya çıkması üzerine yeniden
Adli Tıp'ın kapısı çalındı.
Adli Tıp: İnceleme konusu belge 4. sayfasında,
Dursun Çiçek'e atfen atılı basit tersimli imza ile Dursun Çiçek'in basit tersimli polimorf mukayese imzaları arasında tersim tarzı, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve
baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından inceleme konusu belgelerdeki söz konusu imzanın Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunun kabulü gerek.
Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu: 11 kişilik
heyet tarafından incelendi. 7'ye karşı 4 oyla belgedeki imzanın Dursun Çiçek'e ait olduğu burada da tescillendi.
Jandarma Kriminal: İmza Dursun Çiçek'in eli ürünüdür.
Adli Tıp Başkanı:
Parmak izi araştırması belgeyi tahrif eder
Adli Tıp Kurumu Başkanı
Cengiz Haluk İnce, Dursun Çiçek imzalı belgede
parmak izi araştırması yapılmasının tahrifata yol açabileceğini söyledi.
Taraf gazetesinde yer alan habere göre İnce, orijinal belgede parmak izi için araştırma yapılmasının belgede tahribata neden olacağını vurguladı. Parmak izinin ortaya çıkarılması için belge üzerinde iyot buharı gibi çeşitli kimyasal yöntemler kullanılacağını anlatan İnce, bu yöntemin belgeye zarar vereceğini söyledi. Emniyet,
savcılık, Adlî Tıp,
askeri savcılık,
jandarma kriminale gönderilen belgeye birçok kişinin parmak izinin bulaştığına dikkat çeken İnce, şöyle devam etti: "Belgeyi incelerken bütün uzmanlar o belgeye dokundular. Bulunması da çok zor. Bu belgede parmak izi çıkmazsa biz bu belgeyi ret mi edeceğiz? Bizim verdiğimiz, jandarmanın verdiği raporlar ortada. Üç kuruma da gitti bu belge."
Meçhul Subay haklı çıktı: Senaryolar uygulanıyor
Kurmay
Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı Adli Tıp Kurumu, Emniyet, TÜBİTAK ve Jandarma tarafından tespit edilen 'Kaos belgesi'yle ilgili son tartışmalar akıllara
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen bir ihbar mektubunu getirdi. 'Meçhul Subay' rumuzu ile 2
Kasım 2009 tarihinde gönderilen e-mailde belgedeki imzanın Dursun Çiçek'e ait olduğu kesinleşmesinden sonra yaşanabilecek olaylar sıralanıyordu. Söz konusu olayların tamamının bugün yaşanıyor olması dikkat çekiyor.
İşte o e-maildeki ifadeler:
Belge ile ilgili olarak
yazıcı,
kalem,
mürekkep vb. tali unsurları ön plana çıkartılacak. Belgenin içeriğinden çok şekli unsurlarının kamuoyunda tartışılması sağlanacak.
Belgenin gerçekliğini ortaya koyan kişi ve kurumları yıpratılacak.
Belgeyi yayınlayan ve savunan gazete ve gazeteciler belgenin gerçek olmadığına ikna edilecek, inanmayanlar yıpratılacak.
İmza makinesi gibi argümanlara sarılarak kamuoyunda belgenin gerçekliğine olan
inanç sarsılacak.
Bu girişimlerle sonuç alınamaz ise askeri savcılık aracılığı ile suçluların sadece Dursun Çiçek ve alt kademe
personel olduğu şeklinde karar aldırılacak. Bu personelin olabilecek en hafif suçlar ile cezalandırılması sağlanacak. Yargılama sürecinin, emir vererek, çalışmaları başlatan ve yönlendiren komuta kademesine sıçramasına engel olmak.