Bir kafede ders çalışmakta olan Feyza Burak, arkadaşlarından MIT kampüsünde bir polisin öldürüldüğü haberini alınca hemen evine gitmek üzere bulunduğu mekandan ayrıldı. Arabasıyla birkaç sokak ilerledikten sonra ortamın çok gergin olduğunu fark eden Türk öğrenci, geceyi Watertown kasabasında yaşayan ağabeyinin yanında geçirmeye karar verdi.
Evin bulunduğu sokağa girdiği esnada birden kendisini operasyonun içinde bulan Feyza Burak, yaklaşık yarım saat arabanın içinde mahsur kaldı. Bir anda ağır makineli silahlar taşıyan çok sayıda asker ve polis gördüğünü aktaran Feyza Burak, yaşadıklarını Zaman Amerika’ya şu cümlelerle anlattı:
“Askerlerin yanı sıra, büyük, zırhlı araçlar da vardı. Arabamı park edip, ağabeyimin evine gitmek istedim. Ama arabanın dışına çıkmam mümkün olmadı çünkü dışarısı asker ve polis kaynıyordu. Operasyon bittikten sonra güvenlik şeridi çeken polisler benim dışarıda olmamam gerektiğini söyledi. Ben de uzun süredir eve girmeye çalıştığımı ama korktuğum için gidemediğimi söyledim. Arabada beklerken her an ölebileceğimi düşündüm."
Boston Üniversitesi antropoloji bölümünde doktora öğrencisi olan Feyza Burak, hayatında ilk kez bu kadar korktuğunu ifade ederek, yaşadığı şoku atlatmaya çalıştığını belirtti. Gece yarısı polislerin kasabadaki evleri aradığını da aktaran Türk öğrenci, "Sabaha kadar uyuyamadık. Çünkü polisler etrafımızdaki pek çok eve çatkapı giriyorlardı. Ağır makineli silahlarla evleri didik didik aradılar. Hayatımın en korkunç gecesini yaşadım.” diye konuştu.
Bu arada, evleri aranan kasaba sakinleri arasında çok sayıda Türk'ün de bulunduğu ifade edildi.
Watertown’daki operasyonlarda polis, zanlılardan Tamarlan Tsarnaev'i ölü; kardeşi Djohar Tsarnaev'i ise yaralı ele geçirmişti.
CİHAN