Yurtdışına giden üç öğretmenin fedakârlık, mücadele ve aşkla dolu hikâyesine odaklanan Selam, üç kıta ve dört ülkede çekilen ilk Türk filmi.
‘Sizi burada bir çift, gideceğiniz yerde ise binlerce göz bekliyor’ sözünün peşinden gidenlerin hikâyesi masal gibi anlatılır. İçi samimiyet dolu küçük bavullarla Anadolu’dan çıkıp dünyanın dört bir yanına giden, mevki, makam, rahatlık kelimelerini lügatlerinden silen Türk kolejlerinin fedakâr öğretmenlerinin hikâyesi… Onların yaşadıkları belgesellere konu oldu, sahneye aktarıldı, şimdi de beyazperdede.
Filmin adı, Selam. Yönetmeni Altın Kızlar, Gazi, Elif gibi dizileri çeken Levent Demirkale; senaristi Necati Şahin; yapımcısı Eyüp Sabri Koç, oyuncular Burçin Abdullah, Yunus Emre Yıldırımer, Hasan Nihat Sütçü…
Burçin Abdullah’ın oynadığı Zehra, savaşın gölgesinde Afgan çocuklara yardım elini uzatan genç bir öğretmen.
Hikâye şöyle: “Harun, Zehra ve Âdem, idealleri uğruna sevdiklerinden, yurtlarından ayrılıp haritada bile yerini bulmakta zorluk çektikleri ülkelere doğru yola çıkar. Âdem, hamile karısını geride bırakarak Bosna’ya sıcak bir selam ve dostluk götürmenin peşindedir. Zehra, eşi Harun’un hasretini yüreğine gömüp savaşın gölgesinde büyüyen Afgan çocuklarına yardım elini uzatır. Harun ise geçmişini düşünmeden eski bir sömürge devleti Senegal’in karanlığına ışık tutmaya gider. Dünyanın çilekeş ülkelerine kardeşliği götüren isimsiz kahramanların hikâyesi kimi zaman birbiriyle kesişir, kimi zaman binlerce kilometreyle birbirinden ayrılır.”
Afganistanlı çocuk oyuncular Mustafa ve Halid için yönetmen Levent Demirkale, “Seyirci onları çok sevecek” diyor.
GERÇEK OLAYLAR ANLATILIYOR
‘Yaşanmış olaylara sadık kalınarak perdeye aktarılan Selam, iki yıllık bir proje. 2010’da hikâyelerin toplanması ile başladı macera. Türkiye, Senegal, Afganistan ve Bosna-Hersek’in farklı şehirlerine yapılan gezilerle çekim mekânları belirlendi, 2012’nin ortalarında 50 kişilik teknik kadro, 2 tonluk teknik malzemeyle kıtalararası koşuşturmacanın içine daldı. Yola çıkarken Demirkale yönetimindeki ekip, işlerin bu kadar zor ilerleyeceğinin farkında değildi. Ne de olsa farklı ülkeler, farklı mevzuatlar, kanunlar yani zorluklar demek. Gittikleri yerlerde tıpkı kendilerinden 25 yıl önce adım atan öğretmenler gibi sıkıntılar yaşadılar, tıpkı onlar gibi gönüllerin başköşesinde misafir edildiler.
Ekibin en çok zorlukla karşılaştığı ülke Afganistan. Uzun yıllardır yaşanan iç karışıklıklardan dolayı yerel cast oluşturmak da güçtü, senaryoya uygun mekânlar bulmak da. Güvenlik sorunlarından dolayı bir yerden bir yere giderken arabalar sıklıkla durdurulduğu için çekim programı aksadı sürekli. İklim değişiklikleri, sağlık koşullarının elverişsiz olması nedeniyle yönetmen dahil ekibin büyük çoğunluğu dizanteriye yakalandı. Türk Tugayı’ndan, TSK’nın doktor ve hemşirelerinden sağlık hizmeti alıp ayağa kalkan ekip, benzer bir dokuya sahip başka bir ülkede plato kurup çekim yapmayı bile düşündü, ama okullardan gelen duygu yüklü ve bir o kadar sitem dolu mesajların ardından bu fikirden vazgeçip planlandığı gibi çekimleri tamamladı.
Üç kıta ve dört farklı ülkede çekilen ilk Türk filmi olma özelliği taşıyan Selam’da Türk kolejlerinde okuyan onlarca Bosnalı, Afgan, Senegalli öğrenci rol aldı. Ünlü yabancı oyuncular da var kadroda. Senegal’de anne ve babayı canlandıran ikili, Afrika’nın tanınmış isimleri. Selam’ı en yalın ifadeyle ‘iyi insanların filmi’ diye tanımlayan yönetmen Demirkale, çocuk oyuncuların projeye farklı bir masumiyet kattığı düşüncesinde: “Bütün çocuklarımızın çok sevileceğinden eminim. Mesela Senegalli Brahim N’diaye, gerek Türkçesi gerek yetenekleriyle bizi kendine hayran etti. Keza Afganistan’da Mustafa ve Halid isimli çocuk oyuncularımız bir o kadar başarılı. Hepsinin çok sevileceğinden eminim.” T.C. Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Türkçe Der ve Kimse Yok mu’nun desteklediği, Bank Asya, Mondi ve Royal Halı sponsorluğundaki Selam, 29 Mart’ta gösterime giriyor.
Öğretmenlerin izinden ilerledik
Levent Demirkale (Yönetmen): Yurtdışına gidip görev başında hayatını kaybeden öğretmenler olmuş. O ülkelere gittik, o insanlarla tanıştık, çalıştık. İnançlarına, sabırlarına, iyiliklerine hayran kaldım. Filmde onların çok emeği var. Senegal, Bosna, Afganistan’da Türk deyince akan sular duruyordu. Özellikle dış çekimlerde yetkililerin, yerel halkın ciddi yardımlarını gördük. En yalın ifadeyle iyi insanların filmi diyorum Selam için, çünkü duygusunun da öyle olduğunu hissediyorum.
35 yıl sonra Afganistan’da film çekildi
Haluk Örgün (Konsept danışmanı): Türkiye’de ilk defa bir sinema filmi üç farklı kıtada çekilecekti. İşin zorluğu baştan tahmin ediliyordu, 50 kişilik ekip ve 2 tonu bulan ekipmanlar Türkiye’den temin edildi. Havayollarındaki ve gittiğimiz ülkelerdeki kıymetli yöneticilerin gayretiyle zamanında gideceğimiz yerlere ulaştırıldı. Zor ve bir o kadar keyifli bir süreçti. Senegal, Afganistan, Bosna-Hersek’te Türk okullarında misafir edildik ve herkes gönülden yardımcı olmaya çalıştı. Afganistan’da 35 yıldır sinema filmi çekilmemişti, bu ilki gerçekleştirdik. Mutluyuz.