Türk tarihinin kara lekesi

Demokrasi tarihinde kara bir leke olan 27 Mayıs darbesinin üzerinden 49 yıl geçti.

Türk tarihinin <b>kara lekesi</b>

Türk halkı, Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanı için idam kararı veren Yassıada Mahkemeleri'nde yaşanan hukuksuzlukları unutamıyor. Zaman'a konuşan dönemin İstanbul savcısı ve eski CHP senatörü Mehmet Feyyat, Yassıada Mahkemeleri Savcısı Ömer Altay Egesel'i hukuku gasp ederek Menderes'i katletmekle suçluyor. Feyyat, bunun sebebini ise şöyle izah ediyor: "Duruşma bittikten sonra Egesel'in görevi de bitti. İnfaz işlemi İstanbul Savcılığı'na aitti. Ancak infaz, İmralı'da gerçekleşti. Egesel, İstanbul savcılarının görevini gasp etti. Geldi başında durdu ve idamı sağladı. Bu, tamamen hukuk dışıdır. Egesel'in salahiyet tecavüzünde bulunması onu suçlu kılmıştır. Yassıada'da Menderes idam edilmedi, katledildi." Türkiye'nin demokratik gelişimini sekteye uğratan 1960 darbesinin üzerinden 49 yıl geçti. Türk halkı, Yassıada'da kurulan ve Başbakan Adnan Menderes ile 2 bakanını idama götüren mahkemede yaşanan hukuk dışı uygulamaları unutmadı. 592 kişinin yargılandığı davada sanıklar, mahkeme heyetinin hakaret ve aşağılamalarına maruz kaldı. Mahkeme başkanı Salim Başol'un, 'Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor.' sözü tarihe geçti. Sanıklar, şaşırtıcı delillerle suçlandı. Bazı DP'li vekiller, verdikleri yasa tekliflerinden dolayı yargılandı. Menderes'in Almanya'dan sipariş ettiği Kur'an-ı Kerim bile delil olarak sayıldı. Merhum başbakan, hakkında açılan 'bebek' davasından günlerce savunma yaptı. 27 Mayıs'taki hukuksuzluklar bununla bitmiyor. İstanbul savcısı ve eski CHP senatörü Mehmet Feyyat, bugüne kadar gözlerden kaçan önemli bir ayrıntıyı gözler önüne seriyor. Feyyat, Yassıada Savcısı Ömer Altay Egesel'in hukuku gasp ederek Başbakan Menderes'i katlettiğini belirtiyor. Duruşma bittikten sonra Egesel'in görevinin son bulduğunu, infaz işleminin İstanbul Savcılığı'na ait olduğunu belirten Feyyat, "İnfaz, İmralı'da gerçekleşti. Egesel, İstanbul savcılarının görevini gasp etti. Geldi, başında durdu ve idamı sağladı. Bu, tamamen hukuk dışıdır. Egesel'in salahiyet tecavüzünde bulunması onu suçlu kılmıştır. Burada Menderes idam edilmedi, katledildi." diyor. Feyyat, Menderes'in henüz iyileşmeden idam edilmesine de tepkili. İnfazla İstanbul savcısı olarak kendisinin görevlendirilmesi durumunda baygın olan Menderes'i idam ettirmemek için tüm yolları deneyeceğini kaydediyor. Kararı birkaç gün durduracağını dile getiren Feyyat, "Bana hiçbir şey yapamazlardı. İsmet Paşa, Gürsel Paşa devreye girer, idam dururdu." şeklinde konuşuyor. Türkiye'de yaşanan hiçbir darbenin laiklikle ilgisinin olmadığının altını çizen Feyyat, CHP döneminde de var olan imam hatipler, Kur'an kursları, ilahiyat fakültelerini buna örnek gösteriyor. YARGI DEMOKRASİYİ ÖZÜMSESE DARBE OLMAZ Emekli savcı Feyyat, mevcut Anayasa ve İç Hizmetler Kanunu'na göre darbenin suç teşkil etmediğini savunuyor. Yeni anayasanın ve İç Hizmetler Kanunu'nda değişikliğin şart olduğunu düşünüyor. Feyyat, demokrasinin tam olarak işlemesi durumunda ise darbe olmayacağını kaydediyor: "Eğer ki Türk adliyesi bihakkın demokratik rejimi benimsemiş olsaydı darbe olmazdı. Subaylar darbeye karşı çıkarlardı. Darbecilik şimdi şeref oldu. Her darbe, ordunun itibarından bir şeyler aldı götürdü. Bir zamanlar subaylara halk arasında gıpta edilirdi. Şimdi o güzelim ordu mensupları halkından uzak, kıyafetlerini giyemez hale geldi." Ergenekon'da sonuna kadar gidilsin İdama karşıyım. Ancak Ergenekon sanıkları arasında terörle irtibatı olanlar, Danıştay saldırısını azmettiren ve Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla ilişkisi olanlar varsa bunlara idam cezası verilmeli. Ayrıca yer altından çıkarılan silahlar bir tertip değilse, acımasızca yargılanmaları gerekir. İster asker isterse sivil olsun; halkı birbirine düşürerek darbe vasatı hazırlanır mı? Gerçek ihtilalci, halkı etrafında toplar. Bunların kafa yapısı darbeye müsait değil ki. Savcı Zekeriya Öz, görevini yapıyor Emekli savcı Feyyat, meslektaşı Zekeriya Öz'e ise sahip çıkıyor. Yargı kurumlarının cesur olması gerektiğini vurguluyor. Bazı kişilerin Öz'ün yaptıklarını istiskal etmeye çalıştıklarına dikkat çeken Feyyat, şöyle devam ediyor: "İddianameyi polis yazmış, diyenler var. Hangi iddianame fezlekenin kopyası değil? Öz, hepsini hâkim huzuruna taşıdı. O, görevini yaptı. Diğer savcılar emirle davaları gizliyorlar. İstanbul Savcılığı ikili oynamasın. Zekeriya Öz'ü sonuna kadar desteklesin."
<< Önceki Haber Türk tarihinin kara lekesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER