AK Parti hakkında
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı beğenmeyen
ÇYDD Başkanı
Türkan Saylan, bir yandan "yeni
kapatma davası" açılabilmesi için hazırlıklarını son sürat sürdürüyordu. Geçtiğimiz günlerde
Radikal Gazetesi’nin kendisine tahsis ettiği yorum sayfasında ‘Bir Durum Değerlendirmesi’ başlıklı tuhaf bir yazı kaleme alan Saylan,
Bütün bu odak olma olaylarından sonra, halk olarak hepimize düşen görev, rejim karşıtı tüm irili ufaklı olayları belgeleyip ilgililere sunmak ve ardını aramaktır demişti.
Ergenekon terör örgütü kapsamında gözaltına alınanlara da sahip çıkan Saylan
"Bunlar yıllar yılı teröristleri kovalamış insanlar. Dağlarda gezmiş insanlar. Şimdi ne diye terörist denilen bir konuma geldi" diyerek rahatsızlığını belli etmişti.
Kendilerini "partiler üstü bir dernek" olarak gören ÇYDD'nin "artık kronik" olan sorunu "
demokrasi hazımsızlığı" yine nüksetti.
ÇYDD Başkanı,
Cumhurbaşkanlığı’na
Abdullah Gül’ün seçilmesini bir türlü sindirememiş. Tahrik dolu yeni yazısında
Gül'ün adaylığının belli olduğu 24 Nisan 2007'den bu yana gözlerine uyku girmediği, kabuslar gördüğü belli olan Saylan, Ak Parti'ye yine
hakaret etti.
Türkiye’nin zor günler yaşadığı her dönemde sahneye çıkmayı da
ihmal etmeyen Saylan, bu defa
Güngören’deki terör eylemini bahane etti.
KÖŞK'ÜN, MİLLETİN GÜL'Ü SAYLAN'A DİKEN OLDU BATTI!
"Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkezi Ve Tüm Şubelerinden Kamuoyuna" başlığını taşıyan provokasyon dolu yazıda "Tek partinin çoğunluğa sahip olduğu bir yönetime rağmen ülkemiz,
özellikle 2007 Nisan’ından bu yana, sürekli denebilecek bir siyasal bunalım ortamındadır. Bu bunalım,
darbe söylentileri, davalar, hukuk dışı uygulamalar ve terörist eylemlerle, toplumumuzu giderek bir kaosun eşiğine sürüklemiş bulunuyor" sözleriyle halkın %47'lik bir takdiriyle iktidara gelmiş bir partiye ve onun adayı Cumhurbaşkanı'na olan hazım sorununu belli ediyor.
Ergenekon soruşturmasıyla ortaya çıkan darbe belgelerini görmezden gelen Saylan, "kendince" çözüm yolunu da ortaya koyuyor.
"Oysa Türkiye, böyle bir bunalımı hak etmemektedir.
Eğer bu gidişin önüne geçilemez ise, bundan toplumun bütün kesimleri ve Türkiye Cumhuriyeti zarar görecek; hatta ülkemizin önemli ve özgül konumu dikkate alındığında, söz konusu bunalım, gerek
Avrupa mekanı, gerekse bölgemizdeki toplumlar üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır.
DERNEĞİNİ SİYASETE ALET ETMEKTEN ÇEKİNMİYOR
"Niyetini gizleme gereği bile duymayan" darbe yanlısı demokrat, bakın nasıl bir çağrıyla "göreve" davet ediyor: "Yürütme, yasama ve yargı organları olmak üzere, bütün resmi kurum temsilcilerini ve tüm yurttaşları; Anayasa’mızın öngördüğü “insan haklarına dayanan demokratik ve laik hukuk devleti”ni, toplumsal barışı hedefleyerek
yeniden oluşturmak için üzerlerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz."
Devletini, vatandaşlarının seçtiği iktidarını, meclisini beğenmeyen
Saylan, "en azından bir müddet daha" hazım sorunu yaşayacak gibi...
ERCAN TURGUT - SAMANYOLUHABER.COM