Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
İsrail Başbakanı Ehud Olmert'e Mescid-i
Aksa çevresindeki inşaat çalışması ile ilgili inceleme yapmak üzere bir
teknik heyet göndermeyi önerdiğini, Olmert'in öneriyi kabul ettiğini bildirdi.
Erdoğan ve Olmert,
Başbakanlık Merkez Bina'da yaklaşık 2 saatlik görüşmelerinin ardından basına açıklamalarda bulundular, soruları yanıtladılar.
Erdoğan, Olmert ile
bölgede gerilime neden olan
Mescid-i Aksa çevresindeki inşaat çalışmasını geniş olarak görüştüklerini söyledi.
Olmert'in kendisine bölgedeki inşaat çalışmaları ile ilgili fotoğraflar gösterdiğini ve bilgiler verdiğini belirten Erdoğan, ''Ben bölgeye bir kere gitmiş bir Başbakanım. Orayı yeterince tanımam. Fotoğrafları gördüm ama fotoğraflar beni dört dörtlük tatmin etmiyor'' dedi.
Olmert'e, çalışmanın Mescid-i Aksa'ya zarar verip vermediğini incelemek için
Türkiye'den bir teknik heyet göndermeyi önerdiğini bildiren Erdoğan, Olmert'in gelecek heyeti kabul edebileceklerini söylediğini aktardı. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz Türkiye olarak bu çalışmadan sonra gördüğümüz netice üzerine rahatlıkla kalkar açıklama yaparız. Burada yapılan çalışma Mescid-i Aksa'ya zarar veren bir çalışma değil, tam aksine oradaki binaları koruma altına alacak olan bir çalışma olacaktır, diye ondan sonra diyebiliriz. Ama resimler üzerinden bizim tabii böyle bir açıklamamız mümkün değil.''
Erdoğan, henüz tarihi kesinleşmemesine rağmen Olmert'in muhtemelen Pazartesi günü ABD
Dışişleri BakanıCondeleezza Rice ve
Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas ile yapacağı görüşmeden sonra yakın bir tarihte böyle bir heyeti İsrail'e göndermeyi planladıklarını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, bütün dertlerinin bölgesel gerilim ve tansiyonun düşürülmesi, adil ve kalıcı bir çözüme kavuşulması için tüm bölge
ülkelerinin gereken sorumluluğu ve duyarlı tavrı sergilemeleri olduğunu kaydetti.
-'OLUMLU BAKMIYORUZ''-
Erdoğan,
Lübnan,
İran ve Irak'ta Türkiye'nin attığı adımların ortada olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Yani insani amaç dışında nükleer enerjinin zenginleştirilmesine olumlu bakmadığımızı bugüne kadar hep yineledik, söyledik. Bugün de yine aynı noktadayız. Ki biz de insani amaçlı olarak yarın böyle bir yatırımı ülkemizde yapacağız. Şu anda hazırlıklarını yapıyoruz. Ama bunun dışına çıkması ve böyle bir zenginleştirmeye gidilmesi olayına ülke olarak, bölgesel olarak olumlu bakmadığımızı yine söylüyoruz.''
Erdoğan, Olmert'in ziyaretinin iki ülke ilişkilerini ciddi katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Erdoğan, Olmert ile baş başa detaylı bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Görüşmede, hızla gelişen ikili ilişkiler üzerinde durduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, iki ülke arasındaki işbirliğinin giderek güçlenmesinden, duydukları memnuniyeti ifade ettiklerini söyledi.
Erdoğan, iki ülke arasındaki
dış ticaret hacminin yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, bunun yaklaşık 1 milyar 250 milyon dolarlık kısmının Türkiye'nin İsrail'e ihracatı olduğunu anımsattı.
-''HANGİ IRKTAN OLURSA OLSUN...''-
''Antisemitizm konusunun bir
insanlık suçu olduğunu bugüne kadar işlemiş olan bir başbakanım'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çünkü yaratılanın dışlanmasına, kendi kültürümüzün, medeniyetimizin gereği olarak... Yaratılanın, yaratandan ötürü sevildiği bir anlayışın, medeniyetin temsilcileriyiz. Bunun bize vermiş olduğu özellikle, o derinlikle insana bakıyoruz.
Hangi ırktan, renkten olursa olsun bizim yaklaşımımız, bakışımız budur. Nitekim bunu, ecdadımız, özellikle Musevilerin, Yahudilerin, Endülüs'ten sürüldüğünde... Ülkemize, topraklarımıza kabul edilmek suretiyle en güzel örneğini tarihte vermiştir.''
Başbakan Erdoğan, 1999 yılında Türkiye'de yaşanan büyük deprem sırasında, İsrail'in, özveriyle Türkiye'nin yanında yer aldığını söyledi.
Turizm konusuna da değinen Erdoğan, İsrail'den, Türkiye'ye gelen turist sayısının 400 bin olduğunu kaydetti.
Erdoğan, İsrail Başbakanı Olmert ile başta, İsrail-Filistin ihtilafı olmak üzere, bölgesel sorunları, geniş ve detaylı bir şekilde görüştüklerini ve ne yapılabileceği üzerinde durduklarını söyledi.
-TÜRKİYE'NİN ROLÜ-
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Sayın Olmert'in 'Türkiye'nin buradaki rolünü çok önemsiyoruz' ifadesi, bizim de başından itibaren zaten attığımız bir adımdır. Bunu da devam ettireceğiz.
Özellikle son
Mekke Anlaşmasıyla kurulacak olan, Filistin'deki uzlaşı hükümetinin, bir umut olduğu düşüncemi Olmert'e ifade ettim. Ve bu konuda İsrail'in,
Ortadoğu dörtlüsünün,
Avrupa ülkelerinin, buna olumlu yaklaşımının, bu sürece faydalı olacağını vurguladım. Çünkü olumlu bir yaklaşımla... Bir defa bu işi yoluna koymamız ve buradaki uzlaşma hükümetinin, artık kendi içindeki sorunları çözüp, bundan sonra bu yola çıkması... Ve bizlerinde bu konular üzerinde bazı çalışmaları yürütmemizin faydalı olacağı kanaatimi kendilerine ifade ettim.''
Erdoğan, Ortadoğu'da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için her şeyden önce Filistin'de ayağı yere sağlam basan bir hükümetin olması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, ''Ayağı yere sağlam basan bir hükümet olmadıktan sonra neyi, kimle halledeceğiz? Sadece
Mahmud Abbas'ın şahsında, bu işi çözmek mümkün değil. Bir Filistin Devlet Başkanı olarak Sayın Abbas var... Ama altta bir
seçim, onun doğurduğu bir netice var... Ama ne yazık ki, bir tarafından
Hamas bir taraftan
Fetih... Bunların bir birleriyle olan
anlaşmazlıkları var. Şimdi, bu... Bir anlaşma ortamına girip de böyle bir uzlaşma hükümetinin kurulacak olması, inanıyorum ki, böyle bir koalisyonla güçlü yapının oluşması, İsrail-Filistin arasındaki bundan sonraki süreci olumlu yönde etkileyebilir.''
-ORTADOĞU DÖRTLÜSÜNÜN PRENSİPLERİ-
Ortadoğu dörtlüsünün ortaya koymuş olduğu prensipler bulunduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu prensipleri de, bu kurulacak hükümetin de İsrail ile oturup görüşerek, burada bir mutabakatın sağlanması... Geleceğe yönelik olarak, en azından olumlu adımların atılması bakımından isabetli olur diye düşünüyorum. Ama buna bizler de gayret edeceğiz. İnanıyorum, taraflar, Avrupalı ülkeleri, bunların da bu konudaki katkıları olacak... Ve böylece burada çok önemli adımları yakalarız inancındayız''
Erdoğan, Olmert ve Mahmud Abbas'ın geçen yıl
Aralık ayında yaptıkları görüşmeyi olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade etti.