Derneğin çağrısıyla "şimdi kucaklaşma zamanı" deyip yola çıkan binlerce insan,
batıdan
doğuya bir sevgi seli oluşturdu. Doğu ve Güneydoğu'da kapısı çalınmadık muhtaç kalmadı, Kurban
Bayramı gideni de gidileni de güldürdü.
Hani bir
şarkı vardır, "Orada bir köy var uzakta, gitmesek de kalmasak da o köy bizim köyümüzdür." der şarkı. Ama gidilemeyene oturup ağıt
yakmak, uzaktan uzağa hasret türküleri söylemek çare olmamıştır hiçbir zaman.
Kimse Yok Mu Derneği ve onun "şimdi kucaklaşma zamanı" çağrısına uyan binlerce
hayırsever, bu
Kurban Bayramı’nda, uzağın kilometrelerle ölçülebilen mesafelerden kaynaklanmadığını bütün dünyaya gösterdi. Önemli olan gönüller uzak olmasındı. Yollar, karlı da olsa, çamur deryalarını aşmak da gerekse kalpler bir atıyorsa dünyanın bir ucundan
Türkiye'nin en uzaktaki köyüne gidilebilirdi.
Son zamanlarda
terör olayları ve operasyonlarla sık sık gündeme gelen
Hakkari'de yollar karlı ve çamurluydu. Televizyonların ve gazetelerin aktardıklarına b
akılsa Hakkari'ye, hele hele köylerine gitmek akıl karı değildi.
Ancak karlı yollar aşıldı, çamur deryaları geçildi. Hakkari'nin köyünden kasabasına, bucağından mezrasına çalınmadık kapı bırakılmadı. Bu bayramda
kurban kesemeyen tam 6 bin 800
aileyle kucaklaşılıp, et dağıtıldı.
Bölgedeki yoksulların yüzü güldü, İsviçre'den kalkıp gelen insanlar da bir gülümsemeye vesile olmanın mutluluğunu yaşadı. Dahası iki gönül arasında,
terör örgütü ve ona zemin hazırlayanların oluşturmaya çalıştığı mesafe de ortadan kalkmış oldu.
Bingöl de uzak illerimizden biriydi.
Afyonkarahisar ve Aydın'dan gelen yüzlerce insan bu yıl kurbanlarını
Bingöl’de kesti.
Kimse Yok Mu gönüllüleri şehrin dört bir yanına dağılarak vatandaşların bayram sevincine sevinç kattı. Bingöl'de köylere ulaşmak gerçekten zor oldu. Zaman zaman kara saplandılar, zaman zaman da yaya olarak kilometrelerce yürümek zorunda kaldılar.
Ama çalınmadık kapı bırakmadılar. Misafirperver Bingöllülerle bayramlaşıp, bayram şekeri yerine ikram edilen elmayı paylaştılar.
Şırnak'a gelen hayırsever ve işadamları da hayatlarında hiç yaşamadıkları bir bayram geçirdi. Tam 12 bin aile ziyaret edilip bayram sevinçlerine ortak olundu, et verildi.
Vanlılarla kucaklaşmak için de
İzmir,
Manisa ve Malatya'dan bir de Belçika'dan yüzlerce
işadamı ve yardımsever gelmişti. Van'a ulaşmak da kolay olmamıştı.
Yol zahmetli olunca gelenin de gidilen yerin de kıymeti başka oluyordu. Dışarıdan Van'a gelenler bölgenin gerçeğiyle yüzleşti, önyargılarını bir kenara bırakıp, Vanlı kardeşlerine daha sıkı sarıldı. Vanlılar da zorlukları aşıp gelen misafirleri bir başka bastı bağrına.
Van'da da 11 bin aileye ulaşıldı ve kurban eti dağıtıldı. Bölgenin şartlarını ve burada yaşayan insanların durumlarını gören yardımseverler, bir daha evlerinde bayram yapmamaya, ömürleri ve sıhhatleri elverdiği ölçüde bayramları Van'da geçirme kararı aldılar.
Kimse Yok Mu Derneği Elazığ'da da yardımseverlerle alevi vatandaşları kucaklaştırdı. İlde alevi vatandaşlarımızın yaşadığı mahallelerde kurban eti dağıtımı yapıldı.
Bayramların birlik ve beraberlik adına önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan
Alevi ve Bektaşi Derneği Başkanı Ali Çoban, kurban bayramında hatırlanmaktan mutluydu.