ABD'de yayımlanan ve alanındaki en köklü yayınlardan biri olduğu belirtilen National Catholic Register adlı
dergide yayımlanan bir
makalede Papa'nın
Türkiye ziyareti değerlendirildi.
MAYIN TARLASI VE FIRSAT DENİZİ
"Benedict Türkiye Ziyaretinde Hassas Konularla Karşı Karşıya" başlığını taşıyan makale "16'ncı Benedikt'in Türkiye ziyareti hem bir diplomatik
mayın tarlası hem de değerli bir fırsatlar denizi" cümlesiyle başladı. Ziyaretin "Türkiye ve diğer
Müslüman ülkelerde dini
özgürlüklerin geliştirilmesi, Müslüman-
Hristiyan ilişkilerinin iyileştirilmesi ve Hristiyan birliğinin geliştirilmesi" gibi üç madde açısından önemli olduğu belirtilen makalede, Patrik Bartolomeos ve
Ermeni Patriği Mutafyan'la görüşmelerin önemine değinildi.
Papa'nın kendisini ilk kez davet eden Ortodoks Rum Patrik
Bartholomeos'la görüşeceği vurgulanan yazıda, Papa'nın Aziz Andrew bayramı dolayısıyla Divine Liturgy törenine davet edildiği, burada Hristiyanların birliği konusunda bir söylev vermesinin beklendiği ve bu yıl çalışmalarına yeniden başlayan Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasında kurulan Teolojik Diyalog Komisyonu çalışmalarını değerlendirmesinin umulduğu kaydedildi.
Yazıda, "Papa, Roma'ya dönmeden önce, aynı zamanda, yüzyıllarca aralıklarla zulme katlanan bir Hristiyan cemaatinin başındaki Ermeni Patriği Mesrob II ile de bir araya gelecek" ifadesi yer aldı. NCR adlı dergide şöyle denildi:
"Türk Hristiyanlar ülkede 2 bin yıldır varolmalarına karşın hala ayrımcılıkla karşı karşıya bulunuyor. Ortodoksların emlakları üzerinde az hakları var ve özel yasaların kısıtlamaları altındalar.
Türkiye görünürde laik bir devlet ama son yıllarda
İslama kayma yönünde güçlü bir eğilim var. Hristiyanlara yönelik saldırılar artmış durumda. Bunlardan en kötüsü de bu yılın başlarında İtalyan Peder Andrea Santoro'nun öldürülmüş olmasıydı.
Papa'nın biyografisini yazanlardan George Weigel, National Catholic Register dergisine 'Papa'nın, çalışmaları Türk hükümeti tarafından
kontrol edilen ekümenik
patrikliğe yapacağı ziyaretin, Türkiye'de ve İslam dünyasında dini özgürlüklerin gelişmesine yol açmasını ummak zorundayız' dedi. Weigel bu konunun özellikle Papa'nın Hz.
Muhammed ile ilgili sözler sarfettiği Regensburg konuşması nedeniyle zorlaştığını da kaydetti.
Kıdemli
Vatikan yetkilileri, Papa'nın ziyareti sırasında Müslümanlara ulaşacağını ve Türkiye ile diğer Müslüman ülkelerde olaylara neden olan Regensburg konuşmasının gerçek mesajını ileteceğini belirtiyorlar. Bazı gözlemciler ise bu konudaki konuşmalarda dikkatli olunması uyarısında bulunuyorlar. Örneğin Lübnan'daki St. Joseph üniversitesinden din adamı Samir Halil, 'Papa'nın bu konuya doğrudan girmesinin bir yardımı olacağını sanmıyorum, çünkü Müslümanlar onu anlamaya hazır değil' dedi. Ancak kimileri ise Papa'nın Regensburg konuşmasının odağında
akıl ile bilimi uzlaştırmak, Hristiyan-Müslüman diyaloğunu geliştirmek ve Müslümanların şiddetten uzaklaşmalarına yardımcı olmanın bulunduğunu belirtiyor."
Ziyaretin Türkiye'nin
AB üyeliği konusunda önem taşıdığına değinilen makalede, bunun da dini özgürlük ve Müslüman-Hristiyan ilişkileriyle bağlantılı olduğu belirtildi. Konunun, Papa'nın 2004'te yaptığı ve Türkiye'nin AB
ekonomik bloğuna katılmasına karşı çıktığı konuşması dolayısıyla daha duyarlı bir hale geldiğini savunan dergi, Türk hükümet sözcüsünün National Catholic Register dergisine, Papa'nın bu sözlerine açıklık getirmesinin beklenebileceğini söylediğini yazdı.
Makalede, Vatikan yetkililerinin, Papa'nın Ermeni Patriği Mesrob II ile görüşmesinin Ermenilerle ilgili iddiaları kabul ettiği anlamı taşıdığı iddialarına katılmadıkları ifade edildi. Yazıda, "Benedikt'in Patrik Bartholomeos ile görüşmesi belki daha az tartışmalı olacak ancak daha önemli olacak" denildi.
GÜVENLİK
Dergi, bazı Vatikan yorumcularının Regensburg olayı dolayısıyla Papa'nın gezisindeki güvenlik sorununa dikkat çektiklerini belirtirken şöyle dedi:
"Türk hükümeti sözcüsü, Benedikt'in bir dini liderden ziyade, ziyarete daha büyük önem atfetmek ve bir devlet başkanı gibi korunmasını sağlamak için
yabancı devlet lideri gibi karşılanacağını bildirdi. Türk hükümeti ülkenin, 2004 yılında Başkan
Bush dahil birçok ülke liderini sorunsuz konuk ettiğine işaret ederek, güvenlikle ilgili konularda kaygı duyulmaması gerektiğini belirtiyorlar. Türk hükümeti sözcüsü Türklerin Papa ziyaretine bir çatışma değil uzlaşma fırsatı olarak gördüklerini söyledi.
Sözcü, 'Ziyarete karşı bir muhalefet yok, ancak Regensburg konuşmasın ve
karikatür krizi ve
Irak ile Lübnan'daki savaştan sonra
kalp kırıklığı ve gücenmişliğimiz var. Umudumuz iyileşmenin geleceği ve buna ilişkin güçlü göstergeler de var' dedi."
SABAH