Buna göre, kurulacak nükleer santraller,
doğal uranyum kullanan basınçlı ağır su ve zenginleştirilmiş uranyum kullanan, basınçlı hafif su ile kaynar hafif su reaktörleri ile çalışan en az 40 yıl süreli, yüzde 60'ı
yerli katkı paylı her ünitesi için net 600 megawattan büyük olacak.
TAEK Başkanı
Okay Çakıroğlu, nükleer güç santralinin yaklaşık 7-8 milyar dolarlık bir yatırım gerektirdiğini belirterek, "Bir yıl sonra inşaatına başlanırsa,
Türkiye 2013-2014 yıllarında nükleer santrale kavuşur" dedi.
TAEK,
Nükleer Güç
Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesiyle
Enerji Satışına İlişkin Kanun gereği hazırladığı 'Nükleer Ölçütleri' taslağını, akademisyenler,
sivil toplum örgütleri ve
sektör temsillerinin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantıyla kamuoyuna açıkladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in de katıldığı toplantıda TAEK Başkan Yardımcısı Ali Tanrıkurt, taslağın sunumu yaparken, TAEK Başkanı Okay Çakıroğlu sunum sonrası, görüşleri dinleyerek eleştirileri yanıtladı.
4. NESİL REAKTÖRLER DEĞERLENDİRMEYE ALINMAYACAK
Tanrıkurt,
taslak halindeki TAEK ölçütlerini şöyle sıraladı: "Nükleer güç santrali güncel ve kanıtlanmış teknolojik yenilikleri kapsayacak. Nükleer güç santralının saha şartlarından kaynaklanan gerekler ve şartlar hariç tasarımcı
ülkenin güncel nükleer mevzuata uygun olacak önerilen santralı büyük ölçüde örnek teşkil edilebilecek.Halen işletilmekte ve aynı teknolojinin en son örneği olan lisanslı bir santral referans olarak gösterilecek. Lisanslamayla ilgili olarak Türkiye'nin mevzuat gerekleri ve nükleer
düzenleme kuruluşunun talep edeceği şartlar saklı kalacak. Reaktör
tipi değerlendirmeye alınacak reaktör tipleri doğal uranyum kullanan basınçlı ağır su ve zenginleştirilmiş uranyum kullanan, basınçlı hafif su ile kaynar hafif su reaktörleri olacak. Bunların dışında kalan (hafif su soğutmalı grafit nötron yavaşlatıcı reaktörler, gaz soğutmalı reaktörler, hızlı üretken reaktörler gibi) reaktörler değerlendirmeye alınmayacak. Nükleer güç santralinin
hizmet edeceği süre en az 40 yıl olacak. Yerli katkı payına yönelik plan ve program önerilecek.
Plan ve programda en az yüzde 60 yerli katkı payına ulaşılacak süreç gösterilecek. Bu ölçüt gelecekte yerli
nükleer reaktör ve
yakıt teknolojisine sahip olunmasına kısmen hizmet edebilecek. İşletme deneyimi, santralların
işletme deneyimi değerlendirmede dikkate alınacak. İkinci nesil santrallerin işletme deneyimini gösterir tedarikçinin ülkesine veya diğer ülkelerdeki referans örnek ve örneklerinin belgelenmesi gerekecek. Benzer şekilde üçüncü nesil santralların işletme deneyimini gösterir referans, örneklerinin eğer varsa belgelenmesi gerekecek.
Elektrik çıkış gücü nükleer güç santralının her ünitesinin sahip olacağı garanti edilen net elektrik gücü 600 MW'tan büyük olacak. Değerlendirmeye alınacak santral tipleri teknolojik olarak sınanmış olacak. Bu nedenle 4. nesil nükleer santraller değerlendirmeye alınmayacak. Teknolojik sınanmışlık ölçütüyle üçüncü nesil santrallerin önünün açılması hedefleniyor. yakıt teknolojisi sınanmış olacak, doğal uranyum ve zenginleştirilmiş uranyum kullanan reaktörler değerlendirmeye alınacak. Yakıt üretiminin ülke içinde yapılmasıyla ilgili olarak plan ve program önerilecek"
NÜKLEER SANTRALLERİN KURULACAĞI YERLER UÇUŞA KAPALI OLACAK
Sunum sonrası toplantıya katılan akademisyen ve uzmanların sorularını yanıtlayan TAEK Başkanı Okay Çakıroğlu, nükleer santrallerinin kurulması düşünülen yerlerde deprem ve
terör saldırıları gibi santrallerin emniyetine yönelik çalışmalar yapıldığını söyledi. Bu kapsamda sivil uçuş yolları ve koordinatlarının araştırıldığını ve bu bölgelerin uçuşlara kapalı olacağını kaydeden Çakıroğlu, "Bu yerlerin hava ve
deniz saha güvenlikleri üzerinde araştırma yapılmıştır" dedi.
Santrallerin
uçak çarpmalarına dayanıklı olup olmayacağı kosunuda ise Çakıroğlu, "Marifet uçağı oraya çarptırmamak. Uçak oraya yönlendiği zaman önleyebilmek. Bu bir alçam irtifa
savunma sistemleri gerektirdiği gibi hava kuvvetlerinin reaksiyonları da gerektirebilir. Bu çalışmalar yapılırken yer seçimi gibi sivil uçuş koridorlarının hepsine bakıldı ve ilgili kuvvetlerimizin reaksiyon zamanına bakıldı. Dolayısyla ülkeler ya kabı sağlamlaştırıyorlar önlem alamayacaklarını düşünerek ya da oraya uçak ile yaklaşmasına mani olacak tedbirler alıyorlar. Yani sadece koruma kabının güçlendirilmesi tek çözüm edğil" diye konuştu.
ÇAKIROĞLU: "NÜKLEER ATIK, TÜRKİYE'NİN EN AZ 100 YIL SONRASI SORUNU"
Nükleer santrallerin çevreye zararı konusundaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Çakıroğlu, nükleer santrallerinin ilk atıklarının 2 yıl sonra verdiklerini bunlarında tesis içinde soğutulması gerektiğinden havuzlarda 15 yıl kadar bekletildiğini hatırlatarak, "Yani Türkiye ilk nükleer atığı 5 yıl inşaat süreceğini düşünürsek en
erken 15 yıl sonra dışarıya çıkaracaktır. Tabi bu atıkta 'kuru kutu' dediğimiz
beton kutularda en az 100 yıl bekletiliyor. Türkiye'nin 100 yıl süresince atık problemi olmayacaktır" dedi. Çakıroğlu, gelişen teknolojinin atıkların sorun olmaktan çıkardığını, ufukta bu atıkların kullanılmasına yönelik net işaretler aldıklarını ifade etti.
Atıkların muhafaza sorununun tamamen yatırımcıya ait olduğunu vurgulayan Çakıroğlu, atıkların denetiminin ise TAEK tarafından yapılacağını kaydetti.
Çakıroğlu, nükleer santraller inşaatlarının iyi bir finansman ve organizasyon ile artık daha hızlı yapıldığını belirterek, "Bugün 36 ayda bitecek dizaynlar var. 48 ayda biten nükleer santraller var" dedi. Çakıroğlu, nükleer santralin bitmesinin hemen ardından bir süre yapılacak denemeler sonrası sisteme nükleer enerjiden elektrik verilebileceğini söyledi.
"Türkiye'nin ne zaman nükleer santrale sahip olacak?" sorusuna ise Çakıroğlu, "Bir yıl sonra inşaatına başlanırsa Türkiye 2013-2014 yıllarında nükleer santrale kavuşur" dedi. Çakıroğlu, nükleer güç santralinin yaklaşık 7-8 milyar dolarlık bir yatırımla yapılabileceğini söyledi.
CİHAN