Türkiye tek başına da K.Irak' a girer

Başer, Kuzey Irak'a olası operasyonu değerlendirdi.

Türkiye tek başına da K.Irak' a girer

Türkiye'nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer, ''Kuzey Irak'a müdahale için ittifak şartı yok, bu zorunlu değil. Türkiye tek başına da halledebilir. Ama bu ileriye dönük komplikasyon yaratabilir'' dedi. TOBB Üniversitesi'nde "Türkiye'nin İç Güvenlik Sorunları" konulu bir konferans veren Başer, konunun sadece ordu ve polisi ilgilendiren bir kavram gibi algılanmasının yanlışlığına işaret etti. Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelik olası bir müdahalesiyle ilgili konuşan Başer, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin burada belirli seviyelerde, belirli planları uygulama mecburiyetinin doğabileceğini bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin gerektiğinde ulusal çıkarlarını korumak için her türlü tedbiri alma hakkına sahip olduğunu ifade eden Başer, "Eğer mümkünse Türkiye Irak'taABD'yi yanına alarak yapılması gerekenleri yapmalıdır. Benim uğraşalanım da zaten bu. Terör örgütünün yurtdışındaki siyasi ve finansal desteklerinin ve illegal faaliyetlerinin durdurulması için uğraş gösteriyorum. Kuzey Irak'a müdahale için ittifak şartı yok, bu zorunlu değil. Türkiye tek başına da halledebilir. Ama bu ileriye dönük komplikasyonlar yaratabilir" diye konuştu. Sınır ötesi harekatın sadece hükümetin değil, aynı zamanda TBMM'nin de alması gereken bir karar olduğunu kaydeden Başer, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin böyle bir durumda bunu yerine getirebilecek güçte olduğunu söyledi. ABD'li muhatabıyla yürüttükleri çalışmayla oldukça iyi mesafeler katedildiğini de anlatan Başer, ancak çok somut sonuçlar elde edilememesini bir eksiklik olarak gördüğünü ifade etti Başer, "Kuzey Irak'ta PKK inlerinin tamamen kaldırılması biraz daha ileriki aşamada olabilecek bir konu" dedi. "Laik-anti laik çatışması"yla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Başer,bunun Türkiye'yi kendi içinde anlaşmazlıklarla meşgul edip, asılsorunlarını çözmesinin engellenmesi için yaratılabileceğini söyledi. Kuzey Irak'taki gelişmeleri de değerlendiren Başer, buradaki çatışmaların Türkmenleri etkilemesinin, Türkiye'de hassasiyet yaratacağını belirtti. Bir öğrencinin sorusu üzerine terör örgütüne yönelik hassasiyetleri paylaştığını ifade eden Başer, "Bu ülke kolay elde edilmedi, bu topraklar kolay kazanılmadı. Her adımda önce vatan, önce vatan...Atatürk'ün dediği gibi (konu vatansa gerisi teferruattır)" diye konuştu. "Tehditlere karşı plan yapılmalı" Globalleşme sürecinde ulusal güvenliğin iç ve dış olarak ikiye ayrılmasının doğru olamayacağını belirten Başer, her türlü tehdide karşı plan yapılması gerektiğini söyledi. Başer, "Bünyesel zayıflık ve rahatsızlıklar güvenlik sorunlarının temelini oluşturur. Bunların iyi irdelenmesinde yarar vardır" diye konuştu. Eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik gibi unsurların ulusal güvenlik sorunuyla yakından ilgili olduğuna dikkat çeken Başer, "Her belanın, sorunun temelinde cehalet yatar. Cehalet tarlası, ihanet için en temel unsuru teşkil eder" dedi. Dinin siyaset aracı olarak kullanılmasının ulusal birlik ve iç huzura yönelik önemli bir tehdit olduğuna da işaret eden Başer, "Köksel, dinsel bölücülüğü kullanarak yürütülen siyasi eylemler ulusal güvenlik için tehdittir" görüşünü belirtti. Eğitim sorununu çözemeyenlerin iyi yöneticiler seçemeyeceğini ifade eden Başer, son yarım asırdır Türkiye'nin iyi yönetilemediğini kaydetti. Başer, "Tüm sorunların temeli cehalet ve kötü yönetim ikilisidir" şeklinde konuştu. Ulusal güvenliğin laiklik ilkesinin korunup, eğitim sisteminin bu esasagöre düzenlenmesinden geçtiğini anlatan Başer, laikliği zayıflatma çabalarının ülkeye yapılacak en büyük ihanet olduğunu vurguladı. Uluslararası terörizm sorununa da değinen Başer, ulusal olduğu gibi global tehditlerin kaynağının da açlık, işsizlik, eğitimsizlik gibi sosyo-ekonomik sorunlar ve kötü yönetimler olduğunu bildirdi.
<< Önceki Haber Türkiye tek başına da K.Irak' a girer Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER