Dıvrak "2030’lu yıllarda ciddi su kriziyle karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
TÜRKİYE, 40 yılda
Van Gölü’nün 3 katı büyüklüğünde sulak alanını kaybetti. Doğal Hayatı Koruma Vakfı Su Kaynakları
Program Müdürü
Buket Bahar Dıvrak,
Türkiye’deki toplam 2,5 milyon hektarlık sulak alanın, 1 milyon 300 bin hektarının yok olduğunu söyledi. Dıvrak, Amik ve Avlan gölleri,
Kestel, Gavur, Yarma, Aynaz, Hotamış, Eşmekaya sazlıkları gibi sulak alanların kaybedildiğini belirtti. Dünyada iklim dengelerinin giderek değiştiğine dikkat çeken Dıvrak "
İklim değişikliği gibi bir sorun olmasa bile su yönetimi ve suya olan bakışı değiştirmezsek Türkiye 2030’lu yıllarda ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalacak" diye konuştu.
İŞTE SON DURUM Dıvrak, Türkiye’deki önemli sulak alanların durumunu ise şöyle özetledi:
Konya Havzası Eşmekaya Sazlıkları: Artık Tamamen kuruyan, şu an ne
baraj ne de sazlık bulunan
bölge 2005’te
doğal sit statüsünü kaybetti. Hotamış Sazlıkları kurumuş durumda.
Ereğli Sazlıkları: Yapılan barajlar ve yeraltı sularının sulama amacıyla çekilmesiyle tamamen kuruyan alanın tek su kaynağı ise Ereğli ilçesinin kanalizasyon kanalı.
Tuz Gölü: Türkiye’nin ikinci büyük gölü olması gereken büyüklüğün yarısı kadar.
Beyşehir Gölü: Türkiye’nin en büyük tatlısu gölü
su çekilmesi nedeniyle küçülüyor.
Suğla Gölü: Doğal göl olma özelliğini kaybederek önemli ölçüde kurudu.
Meke Gölü: Küçüldü ve parçalara ayrıldı.
Sultansazlığı: Su kaynakları tarımda kullanılınca yüzde 90 oranında küçüldü.
Bafa Gölü: Baraj ve
Söke’ye verilen su, gölü susuz bırakıyor.
Manyas Gölü: Kirlilik baskısı devam ediyor.
Doğu
Karadeniz Havzası: Bu havza da taş ocakları,
kirlilik ve kontrolsüz turizm gibi sorunlarla boğuşuyor.