Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu, ''Şu anda
Türkiye'de üreyen ve kış ziyaretçisi olan kuş türü sayısı 435. Bunların tür olarak aşağı yukarı yüzde 70'i tehdit altında. Türkiye'de çok büyük tükenme tehdidinde olan 95, nesli tükenme tehdidi altında olan 101 kuş türü var'' dedi.
Kiziroğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye'de kuş bilimcilerinin araştırma yapmaya 1945 yılında başladığını, o tarihten önce ise Türkiye'de çok sayıda
yabancı araştırmacının çalıştığını söyledi. Türkiye'de 502 kuş türünün tespit edildiğini, bunlardan 437'sinin Türkiye'de çok sayıda tespitinin olduğunu ifade eden Kiziroğlu, şöyle devam etti:
''Geriye kalan 65 kuş türü ise belli dönemlerde bir-iki defa görülmüş. Onlar Türkiye'de üremiyorlar ve sık görülmüyorlar. 437 kuş türünden yılanboyun ile kelaynağın ise Türkiye'de soyu tükendi. Şu anda Türkiye'de üreyen ve kış ziyaretçisi olan kuş türü sayısı 435. Bunların tür olarak aşağı yukarı yüzde 70'i tehdit altında. Türkiye'de çok büyük tükenme tehdidinde olan 95, nesli tükenme tehdidi altında olan 101 kuş türü var. Türkiye'deki kuş popülasyonu son 20 yılda yüzde 50 oranında, hatta bazı türlerler bazında ise yüzde 75 oranında azaldı.''
Türkiye'deki kuşlardan yaşamını suda devam ettiren ve sulak alanların etrafında üreyen türlerin büyük oranda tehdit altında olduğuna dikkati çeken Kiziroğlu, yılanboyun adlı kuşun Amik Gölü'nün etrafında kuluçkaya yatan bir tür olduğunu ancak Amik Gölü'nün 1960'larda kurutulmasından sonra bu türe o bölgede rastlanmadığını anlattı. Kiziroğlu, ''Türkiye için o tür artık tükendi. En son 1963 yılında görülmüş. O tarihten beri o tür hakkında herhangi bir bilgi yok'' dedi.
En son 1988 yılında Birecik'te göçmüş 3 kelaynak bireyi tespit edildiğini belirten Kiziroğlu, şunları söyledi:
''Bu kelaynaklardan hiçbiri geri dönmedi, 3'ü de öldü. 1988 yılından bu yana kelaynağın
doğal popülasyonu Türkiye'de yok. Ancak
Çevre ve
Orman Bakanlığı tarafından Birecik'te bir kafeste kelaynak üretiliyor. Ancak onlar evcilleşmiş hayvanlar, doğaya da salsanız hiçbir yararı olmaz, doğal popülasyon oluşturması mümkün değil. Bir türün doğal popülasyon oluşturabilmesi için belli bir nüfusa sahip olması lazım. O salınan bireylerin öyle bir şey yapma imkanları kalmış, tavuklaşmışlar, göç edemezler, doğaya adapte olamazlar, onlar yaşamlarını doğal koşullarda sürdürme şansını yitiren bireyler.''
-''BURDUR GÖLÜ'NDE KIŞLAYAN DİKKUYRUK KUŞU TEHDİT ALTINDA''-
Kiziroğlu, sürekli çekilen, suyu azalan ve kirlenen Burdur Gölü'nde kışlayan dikkuyruk kuşunun da tehdit altında olduğunu ifade etti. Dikkuyruğun
Avrupa nüfusunun 7'de 1'inin Burdur gölünde kışladığını anlatan Kiziroğlu, dikkuyrukların kasım ayında gelip şubat ayında Burdur Gölü'nde kışlayıp,
Van Gölü,
Sultansazlığı ve
Manyas Kuş Cenneti gibi Anadolu'nun çeşitli yerlerinde ürediklerini ifade etti.
Kiziroğlu, ''Bu tip üreme alanları var ama Burdur Gölü'nde kışladıkları için atıklar nedeniyle büyük tehdit altındalar.
Sanayi tesislerinden bırakılan atıklar nedeniyle Burdur Gölü'nün ekosistemi tamamıyla değişti. Ayrıca dikkuyruklar gece vakti göçerek geliyorlar ve
Isparta Havaalanı da Burdur Gölü'ne yakın yapıldı. Isparta Havaalanı'ndan
Kasım-
Şubat ayları arasındaki dönemde gece uçuşlarının olmaması gerekir. Çünkü bu hayvanlar gece aktif. O nedenle uçaklara da büyük tehdit oluşturuyorlar, nesillerinin devamı da tehdit altına giriyor'' diye konuştu.
Türkiye'deki yırtıcı kuş türlerinin önemli bir bölümünün neslinin tükenme tehditi altında olduğuna dikkati çeken kiziroğlu, şunları kaydetti:
''
Tehdit altında olan yırtıcılardan biri de şahkartal.
Beşiktaş kulübünün simgesi beyaz kafalı
Amerikan kartalı.
Yıldırım bey Beşiktaş'ın Amerikan kartalını nesli tükenme tehdidi altında olan şahkartal ile değiştirsin. Bizde beyaz kafalı kartal yok, bizde şahkartal var, bunu simge olarak kullansınlar, zaten tükenmek üzere.
Hava Kuvvetleri Komutanlığının simgesi de beyaz kafalı Ameriken kartalıydı, onu değiştirdiler. Bütün yazışmalarda o vardı, şu anda bizim şahkartal var. Şahkartal bütün bölgelerimizde var ama nüfusu azaldı.''
Çevre ve
Orman Bakanlığının üretimini yaparak doğaya saldığı sülünün doğal popülasyonunu da neslinin tehdit altında olduğunu dile getiren Kiziroğlu, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan kuş türlerinden bazılarını da şöyle sıraladı:
''Saz horozu, mezgeldek, yakalı toy kuşu, karakanat
bataklık kırlangıcı, step kız kuşu, büyük bataklık çulluğu, incegaga kervan çulluğu,
pembe gagalı martı, tepeli pelikan, akalınlı
küçük sakarca kazı, kızıl gerdan, yaz ördeği, akgöz, kızılayak doğan, uludoğan ve kafkas horozu.''
Kiziroğlu, ''Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Kurumu'nun projeleri olmasaydı nesli tehdit altında olan kuş türlerinden bazıları geçtiğimiz yıllar içinde tükenecekti.
Kızılırmak deltasında saz horozunun nüfusu sıfırlıyordu, şimdi yavaş yavaş kendisini rehabilite ediyor. Sulak alanlar kurutulmaktan vazgeçilirse kuş türleri yaşamlarını sürdürebilecekler'' diye konuştu.